24.

66.4K 3.5K 1.1K
                                    

Önceki bölümün yorumları beni aşırı derecede mutlu etti. Herkes o anı bekliyormuş nskjfksqw

Kocaman öpüyorum. İyi okumalar.

𖥸𖥸

Hiç mi bir Allah'ın kulu olmaz şu koca apartmanda?

Daha ikinci katın merdivenlerine yeni geçecektik fakat ben şimdiden tıkanmıştım. Safir ise uyuklaya uyuklaya mırıldanıyordu. Bütün ağırlığı üzerimdeydi.

Esra ve Mirel hiç mi merak etmiyordu acaba? Bu saatte arkadaşım dışarıya gidip bir saat gelmese ben merak eder inerdim yani.

"Safir. Biraz kendine gelmeye çalışsan mi?" Bendeki de salaklık işte. Sarhoş adam ne anlasın dediğimden.

"Simay." Diye mırıltıyla konuştuğunda ona baktım. Gülümsüyordu. "Hı?"

"Biz beraber yatsak ya?" Dediği şeyle şaşırıp ona bakakaldım. Başını çevireceğim derken neredeyse beni de düşürüyordu. "Ya bir sabit dur artık nolur."

"Öpeyim mi?"

Başımı çevirdim. "Ya bi git işine."

Eliyle yanağımdan makas alıp, "niye kız?" Dedi. Sırıtıyordu. "Lan sen iyice yavşak bir şey oldun çıktın. Napıyorsun oğlum?" Bu seferde burnumu sıkmıştı.

"Tövbe tövbe." Sabır çeke çeke ikinci katı da bitirdiğimizde üçüncü katın merdivenlerine attım Safir'i. Evet, tam anlamıyla attım. Yeter be! Nefes alamaz oldum.

"Ayrıca sendeki bu parfüm kokusu ne be? Şişeyle banyo falan mı yapıyorsun? Boğuldum burada."

Başını yasladığı trabzandan kaldırdı. "Nefesini mi kesiyorum? Ödeşmiş olmalıyız. Sende benim nefesimi kesiyorsun."

"Salak! O anlamda değil. Boğuldum diyorum."

İşaret parmağını havaya kaldırıp, "senin için ilaç almıştım. Yanımda taşıyordum. Sonra sen beni bırakıp gidince bende onu bırakıp gittim." Dedi. Ben şoka uğrasam da bir şey demedim.

Benim için ilaç taşıyordu. Şu filmlerde, kitaplarda olduğu gibi. Astımımın bir gün ise yarayacağını bilmiyordum.

"Sen ne kadar tatlı bişeysin öyle." Deyip beni bir anda bileğimden tutup kucağına çekti. "Sen tatlı, ben yakışıklı, olmasın mı bir tatlı yakışıklı karışımı bir bebek?"

Kendime geldiğim gibi kucağından kalkmaya çalışıp, "hoşt lan!" Dedim. Ani verdiğim bir tepkiydi. Fakat beni bırakmadı ve beraber tekrar oturduk. "Tamam anladık sarhoşsun da, bokunu da çıkarma istersen." Kolunu belimden çekmeye çalıştım. "Bıraksana be! Sapık!"

"Şşş. Böyle kalalım biraz."

"Sen sapıttın iyice. Kalk daha iki kat var." Kucağından zor bela kalkıp onu da kolundan tutup kaldırdım. Hayvan gibiydi mübarek!

"Lan ne yiyip, ne içiyorsun? Senin beni taşıman gerekmiyor muydu? Bu terslikte bir iş var."

4. Kata çıktığımızda merdivenler bana, ben merdivenlere baktım. Son kattı. Ha gayret!

Pestilim çıkmış bir şekilde 5. Kata geldiğimizde dairemin kapısından bize bakan Esra ve Mirel'i görmemle sinirlerimin tepeme çıkması bir oldu. "Lan, madem bir saattir buradasınız niye yardım etmiyorsunuz?! Şu herifi yukariya çekmeye uğraştım bir saat. İnsaf edip el ataydınız bi! Hastayım oğlum ben."

Esra başını omzuna eğerek güldü. "Öpüşüyordunuz bölmek istemedik." Mirel de kıkırdarken göz devirdim.

"Sizin gibi arkadaş olmaz olsun. Çekilin, çok yoruldum." Asansörü yaptırsalardı ne olurdu sanki? "Bu yöneticiyi şikayet edeceğim. Az bile dayandım."

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin