27.

61.8K 3K 826
                                    


'Ay, oğlum!"

Şokla yüzümü Safir Tuna'nın omzuna saklarken Safir bu hareketime kasılmıştı. Ne diyecektim şimdi kadına?

Safir Tuna ellerini belimden çekmeden kafasını kaldırdı. "Annem?" Dedi. Çok rahattı.

Ben kafamı hala olduğu yerden çıkartmadan öylece duruyordum. "Bırakmaya niyetin yok gibi?" Diyen safir Tuna'nın muzip sesi kulaklarıma doldu. Fısıldıyordu. "Sus, seni aptal! Kadına ne diyeceğim?" Sessizce konuşmuştum ama galiba Hannah hanım duymuştu.

"Simay hanım?" Tabi kadının önünde oğluna vantuz gibi yapışırsan öyle kalırsın. Sıkı sıkıya Safir'in boynuna doladığım kollarımı gevşetip onu rahat bıraktım. Yüzümü Hannah hanıma döndüm. "Hannah hanım?"

İç sesim, neler oluyor lan burada? Diyordu. Bende bilmiyordum ki.

"Kötü bir zamanlamaydı." Dedi muzip bir şekilde. Analı oğullu fenaydı bunlar. "Ama işim acil." Diye de ekledi.

"Yok... Şey. Önemli değil." Diye bir şeyler geveledim ağzımda. Sonra saçmaladığımı fark edip çenemi kapamaya karar verdim. Safir Tuna pis pis gülüyordu. Ağzına odunla çarpsam ne olurdu ki?

Hannah hanım oğluna, "şoförü arayayım mı?" Diye sordu.

"Hayır anne. Söz verdiğim gibi ben götüreceğim." Dediğinde Hannah hanım başını sallayıp yanımızdan geçti. Geçerken bana gülümseyip göz kırpmıştı. Utançla gözlerimi kapattım. Yer yarılsaydı da yedi kat dibine girseydim ne olurdu?

Safir bana baktı. "Pişt" dedi gülerek. Hışımla ona döndüm.

"Ayağın kaysın da götünün üzerine düş Safir. Kaldıranın olmasın, yerlerde tepin de bir tekme de anan atsın Safir. Çöle düş de şu verenin olmasın Safir. Kafana meteor düşsün Safir." Nefes aldım ve bana şaşkınca bakan yüzüne baktım.

"Götüne uçak çarpsın. Ayak serçe parmağını masaya çarpta açısından kıvran emi Safir. Cır cır olda kemiklerini de sı-" devam ediyordum ki bir anda yüzüm büyüklüğündeki eli ağzımı kapattı.

Safir Tuna gözlerini belermiş ne yaşadığını sorguluyordu. Ağzımdaki elinin içini ısırmamla direkt elini geri çekti. "Yeter kızım, dur! Ne biriktirdin bu zamana kadar içinde?!"

"Biriktirmedim."

Hala şaşkındı. "Nereden öğrendin bunları?"

"Bilmem içimden geldi."

Tövbe çekerek son bir kez daha bana baktı. "O bedduaları geri al. Şimdi gidiyorum, sonra görüşürüz."

O giderken içimden gelen bir dürtüyle öpücük atıverdim. Aslında gıcıklık olsun diye yapmıştım fakat onun gözleri dudaklarımda takılı kaldı. Tam bana doğru yürüyordu ki, arabanın yan aynasından bir saattir bize bakmamaya çalışan fakat başaramayan Hannah hanıma daha fazla rezil olmamak adına, "öptüm bay!" Diye bağırıp kaçtım.

Arabaya biniyordum ki Safir Tuna, "bana bir borcun var! Unutturmam!" Dedi. Şoför kapısını açıp bir ayağımı içeri attım. "Aynen canım, aynen." Deyip arabaya bindim.

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin