DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°

2.

Merhaba beybiler
Ben geldim.
Hepinize iyi okumalarr💖

𖥸𖥸

Üzerine atladığım adamın kafasını ısırırken arkadan beni çekmeye çalışanlara da tekme savuruyordum. Uzun tırnaklarım avcuma batınca elimi biraz gevşettim. Bunu fırsat bilen diğer çalışanlarda beni adamın üzerinden almayı başarmıştı.

Adam kafasını tutup bağırıyordu. "Şu çatlağı alın başımdan yoksa hiç iyi şeyler olmayacak!"

"Veriyor musun?" Diye bağırdım. Arkamdan çeken iki kişiye karşı koymaya çalışırken. "Vermiyor musun?!"

"Vermiyorum. Ne yapabileceksin ki?!" Baştan aşağı beni süzdü. "Şu kadarcık boyun var ve senden iki kat büyük birisine sataşıyorsun." Eliyle omzundan aşağısını işaret ederek boyumu göstermişti.

Ne vardı yani boyum 1.58'se! Hem benim bir bu kadar da yerin altında var.

Adamın üzerine tekrar atlayacaktım ki aralarında tek kız olan benim yanıma yaklaştı. "Bakın, biz burada para karşılığında işimizi yapıyoruz. Bu iş için paramızı alıyoruz. Emek var burada. Eğer yapmazsak hepimiz işsiz kalacağız. Sizde buradaki insanların işsiz kalmasını mı istiyorsunuz? Lütfen zorluk çıkarmayın."

Ellerimi belime yerleştirip kıza döndüm. "Numarayı verirseniz zaten sizi rahat bırakacağım. Hiç biriniz işsiz kalmayacaksınız." Sataştığım adama döndüm. "Ama numarayı verirseniz."

Kız sabır dileyerek arkasını dönüp telefonla konuştu ve tekrar yanımıza geldi. "Yazın söylüyorum."

Gıcık bir şekilde gülerek telefonumu çıkartıp numarayı tuşladım ve kaydettim. Gülerek telefonumu cebime tekrar koyup hepsine asker selamı çakıp apartmana doğru yürüdüm. "Aferin böyle yola getirirler adamı."

Asansörün önüne gelip düğmesine bastım. Zemin kattaydı. Muhtemelen benden başka kimse inmemişti.

Doğru ya! Bu saatte kim uykusunu bölüp kalkardı ki!

Daireme çıkıp yatak odasına koşturdum. Telefonu komodinin üstüne koyup kendimi yatağa attım. Şimdi geri uyuma vaktiydi.

𖥸𖥸

Uyandığımda saat 09.02'yi gösteriyordu. Çalışma sesleri hala geliyordu ama ben uykumu aldığım için pek takmıyordum. Ama kafa ağrıtıyordu.

Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfakta güzel bir kahvaltı hazırlayıp karnımı doyurmuştum. Daha sonra dağınık olan yerleri temizleyip kendime yorgunluk kahvesi yaptım. Sanki çok bir iş yapmışım gibi.

Terasa gidip camları açtığımda dışarıdaki sesler çok fazla gelmişti bir an. Allah'ım sen bana sabır ver. Bu inşaatı bunların başına yıkar mezarlarını da dibine dikerdim. Yetti lan artık!

Siz: şu inşaatı durduracak mısın yoksa ben gelip o inşaatı başına mı yıkayım?

Paragöz CEO: kimsiniz? Neyden bahsediyorsunuz?

Siz: sizin inşaatınız yüzünden kaç gündür uyuyamıyorum ben. Ya durdurun ya da başınıza yıkayım.

Siz: seçim sizin. 3 gün süreniz var.

Ne yazdığına bakmadan telefonu kapatıp sehpanın üzerine attım. Racon böyle kesilirdi. Görelim bakalım bundan sonra ne oluyor?

𖥸𖥸