1

17.7K 453 230
                                    

Hüzünlü yazıp yazmamak arasında çok kaldım.

Bende yarı hüzün yarı eğlence olsun istedim.

Ceyhun ve Mustafa'nın hikayesine hoş geldiniz.

Umarım birlikte eğlenip birlikte hüzünleniriz.

"Ya oğlum sal artık beni, valla pis işlerine alet olmaktan senden çok ben yanacağım lan cehennemde, dedi Turgut."

"Kırk yılın başı bir sey istedim Turgut, bak balla küserim, zaten ne zaman istesem reddediyorsun, dedim azıcık ajitasyon yaparak."

Bakışlarımı görünce yüzündeki sinir hafif azaldı.

"Lan oğlum valla dayak yiyicem ya, dedi yerden taşı alarak."

Planımız şu şekildeydi, yani benim planım, Turgut odasının camını dışarıdan taş atıp kıracaktı. Ve kaçacaktı, ben ise o sırada ordan geçecektim. Onun inmesine yakın aşağıda olacaktım. Sonra konuşacaktık, o bana soracaktı kimdi falan diye, bende konuşmuş olacaktım.

"Turgut abartma abicim, kaçacaksın işte."

"Lan oğlum senin aşkın yüzünden ben neden dayak yiyicem lan? Birde ona buna değil MAHALLENİN ABİSİNE aşıksın. Beni taş yapar camları kırar valla. Bu arada seni de cam yapar."

"Turgut abartma Turgut. Görmeyecek seni hadii."

Turgut mırıldanarak dua etmeye başlayıp yerden en büyük taşı aldı. Bu taş gerçekten büyüktü. "Dur" dememe kalmadan camına attı ve cam kırıldı.

" Turgut sana kaldırım taşını kaldır at demedim ya kafasına geldiyse. Öküz müsün oğlum sen!"

" Abicim oyalama beni, derken koşarak uzaklaşmaya başladı."

Daha küçük bir taş atabilirdi en azından, o kadar büyüklüğe gerek yoktu. Ben daha camın önünden kaçamadan Mustafa cama çıktı.

" ne oluyor lan burda! Naptın lan sen camıma! "

İlk katta oturuyorlardı. O yüzden cama çıkması uzun sürmemişti. Ama ben kaçma mesafemi ayarlayamamıştım. Daha doğrusu salak Turgut'un şoku yüzünden kaçamamıştım.

"Abi valla ben yapm-"

"Bekle lan sen, kırıcam o ellerini bekle."

"Dinlesene ben yapmad-"

"Kes konuşma ağzını da kırıcam" diyip camdan çekildi.
Ben burada durursam gerçekten bir tarafımı kıracaktı.
Planımıza asla sadık kalmayarak kaçmaya başladım. Tamam seviyordum ama bir yere kadar. Kaçmazsam ağzımı yamultacaktı.

Arkama bakmadan koşmaya başladım. O da anında aşağıya inmişti. Arkamda kısa bir kaç adım atıp:

"Ulan çocuk, seni görmeyeyim bir yerde!"

Duymuyorum duymuyorum!

Her gün evimize gelen ve abimle yakın arkadaş olan adam beni görmeyecekti ha? Oldu bende buna inandım. Umarım geldiğinde de yüzümü hatırlamazdı.

Daha nereye kadar kaçabilirdim bilemiyorum ama gücüm kalmayana kadar koştum.

Bu arada tek plana uymayan ben değildim. Turgut buluşacağımız yerde değildi. O da korkusundan kesin daha ileriye kaçmıştı. Şuan naneyi yiyen bendim ve ne yapacağımı bilemiyordum. Yakalanmamam lazımdı.

O sırada telefonum çaldı.

"Alo Turgut, nerdesin?"

" Ceyhun, abicim ne sen sor ne ben söyleyeyim. Ben gideceğim, bir köye yerleşeceğim. Kaçacağım buralardan."

Mahalle Abisi [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin