30

2.7K 155 22
                                    

Mustafa'nın anlatımından:

Saat geçeli çok olmuştu. Ceyhun'u bekliyordum ama gelen giden yoktu. Turgut'un onu eve çağırma ihtimali büyüktü. Zaten Ceyhun'u eve atıp atıp duruyordu. Çocuğu bana bırakmayacaktı resmen.

Kapının çalınmasıyla yerimden kalkıp kapıya gittim. Sonunda gelebilmişti. Yanında Turgut'u görürsem bu sefer sağ çıkamazdı elimden.

Kapıyı açtığımda karşımda Mesut'u gördüm. Kaç saniye kapıda bekledim bilemiyorum ama Mesut'un konuşmasıyla kendime geldim.

"Devrem çekilsene gireyim."

Başımı salladım ve kenara çekildim. Ceyhun neredeydi? Neden yazmamıştı?

Mesut içeriye geçtiğinde kapıyı kapattım. O da oturma odasına geçip kendini koltuğa atmıştı. Yüzüne fırsat bulup dikkatli baktığımda dudağının patlamış olduğunu gördüm.

" Hayırdır?" dedim ve başımı sağa sola hafif salladım.

Nereye baktığımı anlayıp kaşlarını çattı. Onu tanıyorsam bir şeye hala kızgındı ve öfkesini benden çıkartması an meselesiydi.

"Hay sikicem Mustafa. Yapmıyorum oğlum ben birdaha iyilik falan"

"kime yaptın da elinde patladı?"

Biliyordum ki Mesut'a bunu yapan şuan ya hastanede ya da yaşamıyordu.

Bir kaç kere birbirimizle kavgamız olmuştu. İkimiz de ağır hasarla çıkmıştık. Ama kendimizden başka Mesut'un diğer insanlarla kavgasını da görmüştüm. Benim gibiydi. Kızdığı zaman gözü kimseyi görmüyordu. Sağında solunda kim varsa dikkat etmeden vurur, kırar, dökerdi. Bu kavgasını kiminle ettiyse şuan ona acımıştım.

"iyiliğini de sikeyim, kötülüğünü de. Ulan zaten tanımadığın insanı ne diye evine alırsın ki?"

"kimi aldın oğlum evine tanımadan anlatsana."

"ya bir gün sahile inmiştim. Bir adam vardı, çok içmiş. Bayıldı kaldı omzumda. Bende taşların üstünde bırakmayayım diye aldım onu. Evim de yakındı zaten. Oturma odasına bıraktım kapısını da kapattım. Gece oldu hala uyanmadı, e bende uyandırmadım. Sabah uyandığımda burnumun ucunda silah vardı lan! Başucumdaki komodine bırakmıştım. Ulan girmiş odama almış birde bana tutuyor. Görüyorsun dimi şerefsizi? O silahı götünde patlatmadığıma dua etsin. Neymiş birde 'beni mi siktin?' diye soruyor pezevenk! Neyim ulan ben? Karşıdan nasıl gözüküyorum? Tövbe ya"

Soluksuz konuşuyordu. Cümlelerinin bitmesini beklerken resmen dizi izliyormuş kadar olmuştum. Ne ara bunları yaşamıştı? Daha 1 gün ayrı kalmıştık ve o bu koca şehirde başına gerçekten belasını mı bulmuştu?
Konuşmasına devam etti "ulan birde Ceyhunları gördüm. Bana kimden dayak yedin diye soruyorlar. Lan ben dayak yer miy-"

"ne dedin sen?" diye sordum.

"ne demişim?"

"Ceyhunları nerede gördün?"

"valla 2 saat önce falan yolda gördüm. Ben eve gidiyordum onlar da ters tarafa gidiyorlardı."

Ters tarafa gidiyorlarsa kesin Turgut yine onu evine atmıştı.

Mahalle Abisi [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin