20

4K 216 31
                                    

Ceyhun'un anlatımından :

Tuvaletten çıkıp mutfağa, karnımı doyurmaya, gidiyordum. Daha sonrasında zaten Mustafam gelecekti. Kurtaracaktı beni bu sıkıntıdan.

Mutfaktan girecekken bahçe kapısı gürültü ile kapandı. Mustafa olamazdı bu. Evin kapısına doğru giderken kapı yumruklanmaya başladı.

- CEYHUN AÇ KAPIYI!

Abime zarar geldiği düşüncesiyle hemen kapıya koşup açtım. Yüzünü, bir zarar gelmiş mi diye inceledim. Ama hiçbir yerinde bir şey yoktu.

- Abi ne oldu, iyi mis-

Yanağıma inen tokatla başım yan tarafa düştü. Acı tüm damarlarıma hızlı bir şekilde yayılıyordu. Dönüp tekrar ona baktım. Ama gözlerinde bir acıma göremedim. Nedenini sorgular gibi onu izliyordum.

Hemen bedenimi dikleştirdim.

- Abi noluyor?

- Geç içeri, diyip beni ittirdi ve kapıyı arkasından kapattı.

Bana döndüğünde hızlıca gelip yakalarıma yapıştı ve beklemeden bir tokat daha attı.

- SEN MUSTAFAYLA MI KIRIŞTIRIYORSUN LAN?

Cümlesi bitince birdaha vurdu.

- Abi açıklamama izin ver.

-Kes sesini lan.

Son sözünden sonra benim konuşmama izin vermeden bir kaç kere daha vurdu. Karşı koyamıyordum. O benden daha güçlüydü. Ama bütün bunları Mustafa var diye mi yapıyordu?

Son attığı tokatla yere düştüm, düştüğümde karnıma yediğim tekmeyle midem büyük bir acıyla kasıldı. Başıma ağrılar girmişti, midem bulanıyordu. Her tarafım yanıyor gibi hissediyordum.

Çenemden tutup beni kendisine bakmaya zorladı.

- Birdaha bu evden çıkmıyorsun. ÇIKMAYACAKSIN. BİTTİ.

Çenemi savurup beni bıraktı. Vücudumun acısından ne olduğunu anlayamıyrodum. Dış kapının kapanma sesiyle evden çıktığını anladım. 2 saniye sonra kapının 3 kere art arda kilitlendiğini de duymuştum.

Tek güvendiğim insan bana bu yaşamı mı tabi görmüştü? Beni anlamadan hatta dinlemeden bana bunları mı yapmıştı? Neydi öfkesi? Kimeydi bu öfkesi?

Kendimi tutamayarak hem ağrılarım için hemde abim sandığım bu adam için ağlamaya başladım. Ama ağladıkça yüzüm yanıyor ve bu ağlamamı daha çok tetikliyordu.

Kaç dakika, kaç saat orada yattim bilemiyorum. Belki de çok geçmedi ama bana bir asır gibi geldi.

Bana bunu yaptıysa Mustafaya da bir şey yapmış mıydı acaba? Yapamazdı, Mustafa dokundurtmazdı kendisine Okan'ı.

- Ceyhun! Aç kapıyı.

Mustafa? O güzel sesini duyunca kendimi büyük bir rahatlama içerisinde hissettim.

- Ceyhunum. Orada mısın? Lütfen aç kapıyı, göreyim seni. Lütfen.

Açamazdım. Beni böyle görürse belki delirirdi. Çok kızardı. Belki Okan'a bir sey yapardı. Ya da Okan ona...

- Yavrum, oradasın biliyorum. Hadi aç kapıyı.

Açamazdım. Lütfen git Mustafam. Çok geçmeden merdivenden iniş seslerini duydum. Gitmişti. Kızsa mıydım sevinse miydim bilemedim.

- CEYHUN!

Uzaktan gelen ses ile dışarıdan, cam tarafından seslendiğini anlamıştım. Gitmeyecektin değil mi?

- Ceyhunum. Aç kapıyı kurbanın olayım.

Koskoca adam böyle yalvarıyor muydu kapımda?

Yerden kalkmaya zorladım kendimi. Vücudum külçe gibiydi. Sürünerek de olsa cama gitmeyi başardım. Ama bu sefer o tekrardan kapıya gelmiş ve sesleniyordu.

Son bir güçle kapıya gidip ona seslendim.

- Mustafa...

Sesimin titrememesi için elimden geleni yapmıştım.

- ceyhunum...

Ama onun sesi titremişti.

- Hadi aç kapıyı çocuk.

- Açamam Mustafa, kilitli.

Kapının arkasından küfür ettiğini duyabiliyordum.

- Çekil kapıdan Ceyhun.

Kiramazdi ki, kapı tahta değildi. Ama ayakta kaldıkça ağrılarım her yerime iğne gibi batıyordu. Daha fazla dayanamayacaktım. Geriye gidip koltuğun yanına yere oturdum. Başımı koltuğun koluna yasladım. Ve belki gelir umuduyla sevdiğimi beklemeye başladım.

Kapıyı kırmaya uğraşıyordu. 5 saniyelik aralarla kapıya atlayıp omzunu vuruyordu. Gelemeyeceğini hissediyordum. Canını acıtacaktı kapı için. Benim için. Gerek yoktu.

Gözlerimi kapatıp beklemeye başladım. Ardından kapı büyük bir gürültüyle yıkıldı. Nasıl yapmıştı bunu? Yıkılması çok zordu. Canı çok yanmış mıydı?

Gözlerimi açtım, bana baktığını gördüm. Sanki bu öyle bir bakıştı ki, tüm sıkıntımı alıp götürebilecek türdendi. Korku, acı, isyan... Hepsi gözlerinde toplanmıştı.

Yüzü... Kaşı kanıyordu, dudağı kanıyordu... Abim mi yapmıştı? Her şey benim yüzümden oldu. Mustafayı bu duruma ben soktum. Onu ben bu hale getirdim.

Özür dilerim Mustafa.

Mahalle Abisi [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin