29

2.9K 155 27
                                    

Turgut ile okuldan dönüyorduk.

"ulan Turgut hiç anlatmıyorsun he, o gece içtikten sonra nereye gittin sen?"

"he şey... O gece mi..."

Elini ensesine atıp kafasını yere eğdi. Cevap vermesini bekliyordum ama konuşmuyordu.

Koluna hafifçe vurup kendisine gelmesini sağladım.

"anlatsana oğlum noldu birden?"

"yok bir şey ya. İşte. Eve gidemedim. E Ahmet beni kendi evine götürdü falan."

"lan konuşurken neden yüzüme bakmıyorsun Turgut"

Ellerini iki yana açıp benden kenara kaydı.

"ya of Ceyhun. Üstüme gelip durma aaa."

Hareketinden bir anda korkmuştum.

"Aman be ne dedim sanki. Tamam sustum aa"

Turgut yeniden bana dönüp :

"lan Ceyhun, ben harbici şu Mesut denen adamdan korkuyorum ha. Valla ağzım ile burnumu yer değiştirecek gibi bakıyor."

"şey ya Turgut, onun yanında öyle Ahmet abiyle çok yakın falan olmayın tamam mı? Mesut hoş karşılamıyormuş bunu. Yani karşılamazmış."

"a a Ceyhun. Üstüme iyilik sağlık. Neden yakın olacakmışım Ahmet abi ile. Tövbe tövbe." derken ceketinin iki yanından tutup önünü örttü ve kollarını bağladı. Üşüyünce yaşlı teyzelerin yaptığı gibi.

"off Turgut sanki bilmiyorum. Adama dibin düşüyor lan"

Eli ile kendi ağzını kapatıp :

" yerde dibimi mi gördün lan yoksa" dediğinde güldüm.

Turgut'un Ahmet abiye hoşlantısını görmemek için kör olmak gerekirdi. Tabi hoşlantı mı demeliyim, sevgi mi, aşk mı? Kendisi karar versin ben üstüne çok düşmek istemiyorum.

Sokağın köşesini döndüğümüzde karşımıza Mesut abi çıktı. Turgut fısıldayarak :

"lan iyi insan mı diyeyim, iti an mı diyeyim valla pes"

Uzaktaki bedeni yaklaşmaya başlayınca ayıp olmaması için selam verip laf attım.

"Mesut abi nasılsın"

"iyiyim koçum. Hayırdır siz nereye böyle?"

"okuldan çıktık yürüyoruz bizde abi işte."

Yüzüne dikkatli baktığımda dudağının kenarının patlamış olduğunu gördüm.

"abi dudağına ne oldu ya?" diye sorduğumda eli dudağına gitti.

Bir şeyleri tekrar hatırlayıp sinirlenmiş gibi kaşlarını çattı.

"delinin birine yardım ettik belamızı bulduk. Ama görmeyeyim onu bir yerde. Sikec- ağzımı bozdurtacak bana burda"

"sende dayak yer miydin be abi" aklımda geçeni dışa vurmuştum yanlışlıkla.

"sey yani abi öyle değil. Dayak yemek falan derken hani vurmuş ya sana ondan. Yoksa sana el kaldıran o eli kendisine sokar gibi bi havan var da"

Turgut'un beni koluyla dürtmesi ile kendime geldim.

"ee abi biz gidelim geçmiş olsun sana da. Sana vurana da Allah sabırlar versin amin abicim dikkat et kendinee" derken kolumdan tutmuş beni de yürütüyordu Turgut.

Uzaklaştığımızda :

"lan ben diyorum adamdan tırsıyorum, sen adama çomak sokmaya uğraşıyorsun Ceyhun. Bu adam bizi düzler lan."

"off aman be ne dedik sanki."

"kes valla ben daha bu yaşımda ölemem"

Biraz daha yürüdüğümüzde Turgut'un evinin önüne geldik. Beni içeriye çok davet etti ama ben reddettim çünkü bir an önce Mustafa'nın yanına gitmek istiyordum. Zaten okula da zorla yollamıştı. Yanına gitmek için canımı bile verirdim şuan.

Turgut beni davet etmelerinden sonunda vazgeçip evine girdi. Bende Mustafa'nın evine doğru yola koyuldum.

Mustafa'nın annesini bu aralar hiç göremiyordum. O kadar evine de girip çıkıyorum ama kadın ortaklıklarda yok gibi. Ben bunu evine gidince bir sorayım yoksa merakımdan çatlardım.

Belime ve ağzıma sarılan eller ile ödüm koptu. O kadar derin düşüncelerdeydim ki ne olduğunu anlayamamıştım. Arkamı dönüp bakmak istediğimde elleri izin vermedi ve bende hareket edemedim. Çırpınmaya başladığımda yanıma birisi daha geldi. Kafamı çevirmek istesem de izin vermiyordu. Başımı öyle sıkı tutmuştu ki ensemi sıkıyrodum ve bu da canımın yanmasına sebep oluyordu.

Ağzıma dayatılan bez parçasının kokusu burnumu yakıyordu. Nefes almak istemiyordum ama burnumu yakan koku başımı çok kötü ağrıtıyrodu. Başımın ağrısı gözlerime vurup orayı yakıyordu. Kokladığım şey vücudumda domino taşı etkisi yaratarak devam ediyordu ve ben buna karşı koyacak hiçbir şey yapamıyordum. Vücudum o kadar ağırlaşmıştı ki kendimi beni tutan kollara bırakmaktan başka çarem yoktu.

Umarım Mustafa yakınımdadır...


İlkel kabileler gibi tepinerek kaos perilerimi karşılıyorum...
Kısa bölümdü.
Ama daha uzunlar sizin olsun.
Ve kaos başlasın.

Mahalle Abisi [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin