24

3.6K 194 38
                                    

- hadi gelin bir şeyler içelim.

Turgut'un lafıyla herkes ona döndü. Bu isteğine ilk atlayan Ahmet olmuştu.

- Saçmalama Turgut, olmaz.

Turgut hemen ona çemkirmeye döndü :

-Ya neden olmazmış, ben istiyorum. Alır gelirim.

Sonra bana döndü :

-Ceyhun aşkım destek çıksana bana.

Aşkım dediğinde gözlerim Mesut'a döndü. Tek kaşını kaldırmış bir şekilde Turgut'a baktı. Daha sonra sabır çekip başını iki yana salladı. Belli, böyle şeylerden nefret ediyordu. Ama geldiğinden itibaren Turgut böyle konuştuğu için alışmıştı.

Hemen yerimde dikleşip:

-Ya Turgut haklı. Bende içmek istiyorum.

Yanımda oturan Mustafa başını bana döndürdü. Onun da tek kası kalkıktı. Ne bu herkes sinirlenince kaş kaldırıyor ya!

Mustafa'nın koluna dokunup gözlerimi kıstım. Acıklı acıklı bakıp :

- Mustafa nolur içelim. Ben kafayı bulmam ki zaten. Birazcık zihnimin dağılmasına ihtiyacım var.

Kaşları eski haline dönmeye başlamıştı. İşe yarayacağını biliyordum.

- Olmaz dedim ceyhun.

Hay sikeyim ama.

- Peki Mustafa. Öleyim ben. Gözüm açık gitsin, peki.

Yanımda sabırlar çekerek elini cebine attı ve Turgut'a para uzattı.

- Turgut git şuradan 8 tane bira al gel.

- Yuvarlayalım 10 olsun be Mustafa abim.

Turgut. Ah canım. Şansını zorlamayı pek severdi. Mekanı cennet olacak yakında.

Mustafa ona vurmak için yerinden kalktığında Turgut hızla kapıya koştu.

- Tamam abi ben 2 tane alayım ağzından ağıza içeriz maazallah.

Turgut kapıdan çıkmadan Ahmet de yerinden kalktı ve onunla birlikte markete gideceğini söyleyerek yerinden ayrıldı.

Onlar gittikten sonra Ceyhun da sigarasını içmek için mutfak balkonuna çıktı. Odada Mesut denilen adamla baş başa kalınca gerilemeye başlamıştım. Öksürse Mustafa'nın yanına koşardım o derece.

Beynimi delip geçecek bakışlarını bana dikmişti. Bir şeyleri sorguluyor gibiydi aklında.

- Neyi oluyorsun Mustafa'nın?

Birden sorduğu soruyla korktum. Kalın bir ses tonu vardı. Yerimden zıplatmaya yetecek kadar kalın.

- Ben mi?

-Evet. Neyisin?

Mustafa'nın dediği sözler aklıma gelince nasıl kendimi açıklayacağım şaşırmıştım. Mesut'a göre onun neyi olacaktım ya ben?

-Şey... Şeyiyim... Dost... Aile dostu.

Yine bildiğimiz tek kaş kalkmıştı. Bu sefer sorgular gibi bakıyordu yüzüme.

-Demek aile dostu, dedi ve arkasına yaslandı.

Bacaklarını iyice yayarak oturdu.

- Mustafa'nın her anını bilirim. Ama aile dostundan hiç bahsetmemişti.

- Öyledir işte ya, salak Mustafacım.

Dediğim şeyle gözlerimi büyüttüm. Mustafaya böyle dediğim için kafamı ezebilir gibi görünüyordu.

Mahalle Abisi [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin