Ramazan Özel 🌙

33.3K 1.6K 145
                                    




Helloooo

Herkese yeni bölümden selam 🫡

Bu bölümü Ramazan'a Özel yazmak istedim, çünkü neden olmasın değil mi?

ÖNCEKİ BÖLÜMDEN VE GELECEK OLAN SONRAKİ BÖLÜMDEN BAĞIMSIZDIR .

Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Seviliyorsunuz 🫶🏻


🌹




Araba evin önüne yaklaştığında Fatih'in gelmiş olduğunu kapıda park halinde duran arabasından anladım.

Daha fazla beklemeden arabamı Fatih'in arabasının arkasına park ettim. Yan koltukta bulunan çantamı alıp arabadan indim. Anahtarla kapıyı kilitleme düğmesine basıp eve geçtim.

İçeri girdiğimde kimseyi etrafta göremeyince direkt olarak odama çıktım.

Odaya girdiğimde Fatih'in yüz üstü yatakta telefon ile oynadığını gördüm. Üst kısmında bir şey olmaması bana görsel şölen olarak dönüyordu elhamdulillah.

Sırtı bile yakışıklıydı, Vesselam.

Beni fark edince olduğu pozisyonu değiştirip sırtını yatak başlığına yasladı. Bu sefer de karın kaslarıyla görsel şölen sundu bana.

"Güzelim. Hoş geldin. Bugün geciktin, bir sıkıntı yok değil mi?" diye sordu.

Fatih'in sorusu ile gülümsedim. "Sıkıntı yok. Arayıp haber vermiştim zaten. Hasta bugün çok olunca geciktim." dedim.

"Bu kadar gecikeceğini bilmiyordum."

"İnanır mısın ben de bilmiyordum." diyerek aynı zamanda dolaptan üzerimi değiştirmek için kıyafet aldım.

"Çok yorgun musun?"

Fatih'in sorusuyla başımı sallayarak onayladım. "Yoruldum." Hem de fazlasıyla.

Elimdeki kıyafetler ile banyoya geçip üzerimi değiştirdim, abdestimi alıp tekrar odaya döndüm. Yatağa baktığımda Fatih'i göremedim. Aşağıya indiğini düşünüp namaz için hazırlandım ardından nazmazımı kıldım.

Namazlığı katlayıp odada bulunan koltuğun üzerine bırakıp kendimi de sırt üstü yatağa attım.

Çok geçmeden kapı açılınca başımı o tarafa çevirdim. Fatih elinde tepsi ile içeriye giriyordu.

Yanıma gelip elindeki tepsiyi yatağa bıraktı. "Hadi kalk bir şeyler ye."  dedi.

O kadar yorgundum ki yemek yiyecek halim bile yoktu. Başımı hayır anlamında sallayınca Fatih ayağa kalkıp benim tarafıma geçti.

"Yavrum. Olmaz ama, önce yemeğini ye, sonra uyursun zaten." Ben mızmızlanınca Fatih de beni bir anda kucaklayıp ayağa kalktı.

Ne olduğunu anlamadığım için şok ile gözlerim büyüdü ağzımdan da "Hii" diye bir ses çıktı. Düşecek korkusuyla da kollarımı Fatih'in boynuna sıkıca sardım. Fatih de hiç istifini bozmadan odadaki koltuğa doğru ilerliyordu.

"Ya Fatih ya. Ne yapıyorsun? Ödüm koptu." dedim şaşkınlıkla.

"Senin kalkacağın yoktu yavrum. İş başa düştü." diyerek çapkınca gülümsedi. Onun bu haline dayanamayıp ben de güldüm.

Beni koltuğa bırakınca yatağın üstüne koyduğu tepsiyi alıp yanıma gelip oturdu.

"O kadar da değil. Ver ben kendim yerim." diyerek elindeki kaşığı tutup tepsiyi önüme çekmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım!

GÜL GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin