28. BÖLÜM

21.9K 1.4K 293
                                    

Hellooooo

Herkese yeni bölümden selam 🫡

Oy vermeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar🫶

Bölüm şarkısı • Yaşlı Amca -Giderdi Hoşuma



🌹



4 AY SONRA,

Karnıma giren sancı ile uykumdan uyanmak zorunda kaldım. Acıdan dolayı dişlerimin arasından inledim. Gözlerimi yavaşca açtım. Bir elimi büyümüş olan karnıma koydum, bir elimi de destek almak istercesine yatağa koydum ve doğrulmaya çalıştım. Derin derin nefesler almaya çalıştım ama kasıklarımdaki sancı buna engel oluyordu. Nefes almakta zorlanıyordum.

Gözlerimin dolduğunu hissettim, ağrıdan dolayı dudaklarım da titredi. Yan tarafıma baktığımda her şeyden habersiz uyuyan Fatih vardı. Titreyen dudaklarımı durdurmaya çalıştım ve akmak üzere olan göz yaşlarımı yanağıma değmeden sildim ardından Fatih'e dönüp omzunu dürttüm.

Fatih uykuda olduğunu belli eden mırıltılar çıkarınca tekrar omzunu dürttüm ve ağlamaklı sesimle "Fatiih." dedim acıyla kelimeleri uzatarak.

Fatih seslenmem ile kaşlarını çatıp yavaşça gözlerini açtı. Ona üzgün bir şekilde baktığımı görünce yataktan kalkıp oturur pozisyona geçti. "İyi misin sen?" diye sordu telaşlı sesi ile.

Ağlamamak için dudağımı ısırdım. Fatih önüme gelen saçları kulağımın arkasına attı ve birkez daha "Gülüm? Hataneye gidelim mi? İyi misin?" diye sordu tekrar.

Başımı hayır anlamında salladım "Kasıklarım ağrıyor." dedim dolu gözlerim ile.

Fatih biraz rahatlamış olacak ki "Tamam. Ne yapayım? Ne iyi gelir?" diye sordu elini kasıklarıma götürüp masaj yaparken.

"Yürüyelim biraz." dedim alttan alttan bakarak. "Ama sen de gel." diye devam ettim.

"Gülüm, kurban olduğum ben seni ne zaman yalnız bıraktım? Ben de geleceğim tabiki. Hadi gidelim." diyerek yataktan çıkıp benim tarafıma geçti. Fatih gelip bana yardım etti böylece yataktan çıktım.

Önce üzerime ince uzun bir ceket aldım ardından başıma da bir örtü aldım. Sonrasında da Fatih ile beraber odadan çıktık. Dikkatli adımlar ile merdivenden inince dış kapının önüne geldik. Fatih kapıyı açtı ve beni belimden tutarak ilerletti.

Kapıdaki adamlar bizi görünce artık şaşırmıyordu. Neredeyse her gece Fatih ile yürüyüşe çıkıyorduk. Selim yanımıza gelip "Ağam? Bir emriniz var mı?" diye sordu.

Fatih "Yok, sen yerinden ayrılma yeter." dedi. Böylece arkamızı dönüp ilerledik. Yavaş adımlar atarak derin nefesler alıyordum. Fatih de bana ayak uyduruyordu.

Biz yürürken Fatih'in esnediğini gördüm. Fatih'e dönüp kaşlarımı çattım. Fatih de benim ona bakmam ile bana baktı. Anlamayarak "Ne oldu ya? Niye durdun?" diye sordu.

"Fatih! Boşanmak istiyorsan boşan! Benim nafakamı,tazminatımı öde sen yoluna ben yoluma!" dedim hafif sinir ile.

"Ya ne alaka? Ne boşanması? Ne yaptım ben?" diye sordu dediğime anlam veremeyerek.

"Benimle yürümekten sıkıldın. Uykun geldi. Bana katlanamıyorsun itiraf et!" dedim.

Fatih dediklerim ile afallarken ben onu arkamda bıraktım ve önden yürümeye başladım. Ama yürüyüşümün hızlanmasına engel olan iki şey vardı. Birincisi büyümüş olan karnım, ikincisi de hızlı yürüdükçe karnıma giren sancılardı.

GÜL GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin