9

2.1K 194 69
                                    

YAZARIN ANLATIMI İLE

Hyunjin evin boş koridorunda yavaş ve rahat bir biçimde yürüyordu. İstediği kapının önüne gelince durdu. Gurur ile gülümseyerek baktı kapıya ve içeriye girdi. İçerideki adamlardan birinin yanına gidip hemen yanında durarak konuştu.

"Yeji'yi gözetlemeni istiyorum. Ona çok bağlanmış gibi duruyordu. İntihar etmek gibi bir aptallık yapmasın yeter."

Adam anında başını aşağı yukarı salladı.

"İzninizle o zaman efendim"

Adam hyunjin'den aldığı onay ile beraber odadan çıktı. Hyunjin ise odada kalan son iki adamına odadan çıkmaları için kapıyı işaret etti. Adamlar da itaatkar bir şekilde hyunjin'in istediği şeyi yaptılar.

Kendine göre baya küçük kalan sarı saçlı bedenin bağlı olduğu sandalyenin karşısına bir sandalye çekerek oturdu. Karşısındaki bedeni incelemeye başladı. Saçlarından başlayarak kaşlarını, kirpiklerini, göz yapısını, çillerini, dudaklarını bütün ayrıntısına kadar inceledi.

Bunu yapmasının sebebini tam olarak kendisi de bilmiyordu. Bir çeşit takıntı olarak yorumlayıp geçiştiriyordu hep kendi kendine.

Telefonunun çaldığını duydu. Cebinden çıkardığı telefonunun ekranına baktı. Bu kişinin kardeşi yeji olduğunu gördüğünde hemen açtı.

H: efendim yeji.

Y: abi felix..

Kardeşinin ağlamaklı gelen sesini duyduğunda ilk başta endişelenen hyunjin, Felix ismini duyduğunda yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadı.

H: ne olmuş ona? Neden sesin ağlıyor gibi çıkıyor yeji? Ne oldu sana?

Y: dün bana karnının ağrıdığını söyledi bende ona ilaç almak için eczaneye gittim fakat eve geri geldiğimde bir intihar mektubu buldum onun yerine. O kadar çok korkuyorum ki intihar eder diye. Lütfen bana yardım et adamlarına haber ver onu arasınlar en azından. Yalvarırım.

H: ah ciddi misin sen. Merak etme yeji onun intihar edeceğini sanmam. Öyle birine benzemiyordu. Ama yine de senin için adamlarıma haber verip onu aramalarını söyleyeceğim.

Y: teşekkür ederim abi. Gerçekten teşekkür ederim.

H: yine de ona fazla bağlanıp şuan yok diye kendine zarar vermeye kalkma sakın. Duydun mu beni? Hatta istersen gelip benim evimde kal.

Y: hayır abi merak etme kendime zarar vermeyeceğim. O yüzden senin evinde de kalmama gerek yok. Kendi düzenimi seviyorum. Bana sadece ona bağlanmamamı söyleme. O benim-

H: biliyorum yeji o senin nadir sana değer veren arkadaşlarından biri ama sırf onun için kendini üzmene izin veremem.

Y: peki.. kendimi üzmemeye dikkat edeceğim.

H: son olarak yarın seni görüp iyi olduğundan emin olmak istiyorum. Hemde şu olayı doğru düzgün anlatmış olursun. Sabah saat dokuz da burada ol tamam mı?

Y: uhm peki.

H: dediğim gibi kendini üzme. Kendine iyi bak yeji.

Y: sende abi.

Hyunjin telefonu kapattı ve kendi kendine alayla güldü. "Aptal kardeşim. Çok saf ve temiz ruhlusun." diye söylendi kendi pis ruhuna bakamdan. "Acaba bu dilsizin şuan tam yanımda olduğunu bilse ne yapardı. Büyük ihtimalle bir pislik olduğumu düşünürdü ama bu umrumda değil." diyerek duygusuzca konuşmaya devam etti.

Daha sonra ise hâlâ tam karşısında sandalye de bağlı bir şekilde ona verilen ilaçların etkisinde uyuyan felix'e baktı.

"Bu kadar burada uyuduğun yeter ufaklık."

Yavaşça felix'i çözdü. Daha sonra ise onu kucağına alarak o bomboş odadan çıkardı. Koridorda yürüyüp başka bir odaya girdi hyunjin. Burası bir misafir yatak odasıydı. Felix'i yumuşacık yatağa bıraktı. Birkaç saniye boyunca onu süzdükten sonra odadan çıktı.







**********







Merhabalar efendim. Öncelikle nasılsınız iyi misiniz?

Biliyorum bu bölüm diğerlerine göre oldukça kısa bunun sebebi 1-2 gün sonraki bayram. Evde şuan büyük bir temizlik var ve bende evin büyük çocuğu olarak annemin kurbanıyım :( bu bölüm sadece biraz olsun aktiflik için. Şu bayramı atlatınca daha uzun bölümler yazacağım.

Yeni bölümü bu hafta içinde atmaya çalışıcam ama söz vermeyeyim işim çıkabilir yine de atma olasılığım yüksek

Diğer bölümde görüşürüzz :))

DİLSİZ ŞEYTAN//HYUNLİX//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin