23

1.1K 127 114
                                    

FELİX'İN ANLATIMI İLE

Seansın yapılacağı odaya doğru ilerledik yeji ile. Odanın kapısına geldiğimizde bir an duraksadım. Tam kapının karşısındaki koltukta oturmuş bana bakıyordu üzgün bir yüz ifadesi ile. Ayaklarım geri gitmek istese de kendime gelmeye çalışarak salona girdim. Onun karşısındaki koltuğa oturdum. Yeji de tam yanıma oturdu. Destek vermek ister gibi elini omzuma uzatıp okşadı gülümseyerek. Bende ona gülümsedim sorun olmadığını göstermek için.

"Merhaba felix ve hyunjin. İkiniz ile aynı anda bir seans yaptığım için mutluyum" dedi bayan minnie gülümseyerek. "Umuyorum ki bugün birlikte bütün sorunları çözeceğiz."

Bayan minnie tüm bunları söylerken yeji ise beni rahatlatmak için elini kolumda tutuyor gerildiğimi hissettiği an okşuyordu.

"Felix bütün yaşadığın herşeyi bu bir hafta içinde konuşmuştuk. Bana herşeyi anlatmıştın değil mi?"

Başımı sallamak ile yetindim. O ise hyunjin'e dönerek konuşmaya devam etti.

"Sende bütün yaşadığın herşeyi anlatmıştın değil mi hyunjin?"

O da benim yaptığım gibi başı ile onayladı.

"Güzel." ona bütün herşeyi anlattığımızdan artık tamamen emin olan bayan minnie gülümsedi. "Aslında asıl açıklama yapılması gereken sensin felix. Ne kadar ikinizde zarar görmüş olsanız da karşında sana aylardır zarar veren ve sende bir travma yaratan adamın ikiz kardeşi oturuyor. Bu seni ne kadar istemesen de geriyor olmalı. O yüzden senin için konuşacağım. Bu seansımızı bir iyileştirme amacı ile değil sizin aranızdaki güveni sağlamak amacı ile yapacağımı bilin lütfen."

İkimizde aynı anda başımızı aşağı yukarı salladık. Dakikalardır hyunjin'in üzerinde olan bakışlarımı bayan minnie'ye çevirdim.

"Gerçekten çok şey yaşamışsın felix. Seni ne kadar empati kurmaya çalışsamda anlamam çok zor ve ben bunu biliyorum. Aynı zamanda şuan karşında oturan hyunjin'in de seni korkuttuğunu biliyorum."

Doğrulama almak için bana sorgulayıcı bakışlarını yönelttiğinde başımı salladım tekrardan. Evet haklıydı. O kadar yaşadığım şeyden sonra ondan korkmamam mümkün değildi. Hatta buraya onun karşısına gelebilmem bile bir cesaretti. Fakat aynı zamanda onun kötü biri olmadığını da biliyordum.

"Sana şu zamana kadar aynı evde kaldığınız hyunjin hakkında tam bir açıklama yapılmadığını biliyorum bu yüzden bunu ben yapmak istedim."

Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.

"Seni kaçıran kişi sam. Hyunjin'in ikizi. O sadece seni değil hyunjin'i de kaçırdı ve ona şiddet uyguladı"

Karşımda oturan hyunjin karnındaki ve kollarındaki bıçak, jilet, yanık ve morarma izlerini bana gösterdi.

"Hyunjin'e psikolojik olarak acı çektirmek için de aynı zamanda sana da işkence yaptı."

Kaşlarımı çattım. Bu gerçekten saçma gelmişti. Ellerimi oynattım ona doğru.

"Neden beni kullandı? O kadar insan varken neden ben? Hemde onunla hiçbir bağım yokken."

Bayan minnie hyunjin'e döndürdü bakışlarını. O ise başını iki yana salladı tereddüt ederek. Bayan minnie ise anlayışla başını aşağı yukarı salladı.

"Bunu hyunjin'in daha sonra açıklaması daha iyi olacaktır."

Derin bir nefes alıp bir kez daha başımı salladım.

Bayan minnie ise anlatmaya devam etti.
(Buraları geçiyorum artık. Yüz bin kere okudunuz zaten bir daha okuyup da sıkılmayın.)

Bütün hikayeyi ağzım açık dinlemiştim. Ne kadar sam denen adamın bana işkence etmesi hâlâ saçma gelse de anlatılan bütün herşeyin bir kanıtı vardı. Hyunjinin sam ile çekilen küçüklük fotoğrafı, benim işkence edildikten sonra çekilen ve bastırılan fotoğraflarım, hyunjin'in vücudundaki kesikler, hyunjin'in üzgün yüz ifadesi ve bence en önemlisi de şuan kaldığımız evin bir polise ait olması.

"Bu zamana kadar ne kadar kötü günleriniz olsa da bütün yaralarınızı yavaş yavaş beraber saracağız." diyerek tekrar konuştu bayan minnie. "Şimdi sizden son olarak birşey isteyeceğim. Tanışın. Bu birbirinize karşı bir güven sağlamanıza yardım edecektir."

Yeji ve bayan minnie'nin gözleri merakla bize bakıyordu. Hyunjin de aynı şekilde bana bakıyor ve sanki benden bir hamle bekliyor gibiydi.

Seansın başından beri biraz da olsa rahatlamıştı içim. Derin bir nefes alarak ayağa kalktım. O da hemen benim ardımdan ayağa kalktı. Ona doğru ilerleyerek tam önünde durdum ve elimi uzattım. O da elini uzatarak elimi sıktı.

"Lee felix." Dedim boşta kalan elimi oynatarak

O ise bana çekingen bir ses ile cevap verdi. "Hwang Hyunjin."






**********






Hellooo yeni bölüm karşınızdaa

Nasılsınız canlarım benim? Umarım iyisinizdir

Ficin yavaş yavaş sonuna doğru yaklaştığımızı belirteyim sonra final yazısını görünce "A bitti mi bu şimdi?" Diye kalmayın.

O zamann yeni bölüme kadar kendinize iyi bakınn hoşçakalınn

DİLSİZ ŞEYTAN//HYUNLİX//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin