YAZARIN ANLATIMI İLE
Yeji gittikten sonra hyunjin sinirle burnundan soluyarak hızlı bir şekilde kilitli kapının kilidini açıp içeriye girdi.
Saatlerce ağlamaktan yorgun düşmüş bir şekilde yerde yatan felix'i saçından tutarak kendisine bakmasını sağladı.
Yüzüne alayla bakarak güldü.
"Seni küçük şeytan. Ne yaptığını sanıyorsun sen? Kardeşim ile geçirdiğim mükemmel vakti nasıl mahvedebilirsin? Buna nasıl cüret edebilirsin ha?"
Felix korku ile delirmiş gibi görünen hyunjin'e baktı.
"Seni buraya koyup kilitlerken ağzını kapatmanın fazla olacağını düşünmüştüm ama sen herşeyin en kötüsünü hak ediyorsun."
Hyunjin felix'e bir pislikmiş ve ondan iğreniyormuş gibi bakıyordu. Bu da zaten hayatında çoğu zaman insanlar tarafından sevilmeyen felix'e daha fazla kötü hissettiriyordu.
"Sen buradan kurtulabileceğini mi sandın? Komikmiş. Nesin sen küçük bir çocuk mu? Buradan kurtulamayacağını anlayamayacak kadar beynin küçük mü? Buradan ölü yada diri kurtulup kurtulmayacağına ben karar veririm. Duydun mu!?"
Felix'in gözünden yaşlar akmaya başlamıştı bile. Korkuyordu. Hyunjin ona çok korkunç geliyordu.
Hyunjin felix'e çatık kaşları ile alayla bakmaya devam etti.
"Seninle uzun zamandır eğlenmiyorduk değil mi? Sokak günlerine geri dönmeye ne dersin? Tek fark şuan benim evimde olman ve hiçbir deliğe kaçamaman olacak."
Hyunjin hiçbir cevap beklemeden felix'i tişörtünün yakasından tutarak yerde sürüklemeye başladı.
Felix bir anda boğazında hissettiği baskı ile gözlerini kocaman açarak öksürdü. Nefessiz kalmamak için elleriyle tişörtünü tuttu.
Hyunjin felix'i sürükleyerek bir odaya getirdi. Kapıyı kilitledi ve felix'i kucağına alarak kenarlarında kelepçeler olan bir ameliyat masasına yatırdı. Kollarını ve ayaklarını kelepçeledi.
Felix ise nefes alış veriş lerini düzenleme derdindeydi.
Hyunjin ameliyat masasının arkasındaki masanın çekmecelerinde bir süre birşeyler aradı. Felix ise korku dolu gözler ile etrafına bakıyordu. Burası boş bir depo gibiydi. Duvarlardan gelen rutubet kokusu buranın çok uzun zamandır kullanıldığı ve bakımsız bir yer olduğunun bir göstergesi gibiydi.
Duvarlar griye boyanmıştı. Bunun sebebi büyük ihtimalle buranın eski görüntüsünü ortadan kaldırmaktı.
Hyunjin tekrardan felix'in görüş alanına girdiğinde felix onun elinde bir çakı ve jilet olduğunu gördü. Hyunjin'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Felix'in tam gözlerinin içine bakıyordu. Onun korkusunu görmekten zevk alıyordu. Yavaş adımları ile felix'e yaklaştı.
"Ne yalan söyleyeyim bunu yapmayı cidden özledim. Gerçekten keyif veriyor."
Elindeki jilet ve çakıyı felix'in yanına bıraktı ve felix'in ağzını bağladığı bandajı felix'in ağzından çözüp çıkardı.
"Çığlıklarını duymak daha da eğlenceli olacak."
Hyunjin felix'in yüzüne aynı bir psikopat gibi bakıyordu. Yüzünde kocaman bir gülümsemesi vardı ve bu hiç yüzünden gitmiyordu.
YEJİ'NİN ANLATIMI İLE
Sözde kafam dağılsın diye kendime bir film açmıştım fakat işler hiç düşündüğüm gibi gitmemişti. Abimin o odada birini tuttuğu düşüncesi değil aklımdan çıkmak aklımdan bir milim uzaklaşmıyordu bile.
En sonunda dayanamayıp yerimden kalktım. Belki de bir cafeye gidip birşeyler içmek kafamı dağıtabilir diye düşündüm.
Daha fazla oyalanmadan evden çıktım ve evimin yakınlarında bulunan bir cafeye geldim. Etrafıma bakınarak boş bir masa arıyordum ki göz hizzama tanıdık biri girdi.
"Minho hyung?"
Masaya doğru yaklaştım.
"Yeji seni görmek ne güzel."
Gülümseyerek sordum.
"Oturabilir miyim?"
Hemen başını salladı.
"Tabi ki de."
Sandalyelerden birine oturdum.
"Görüşmeyeli nasılsın yeji?"
"Olabildiğim kadar iyiyim. Sen?"
"İyiyim. Bir sorun mu var?"
"Felix.."
"Ha şu mesele. Merak etme onu şuan bizim için çalışan neredeyse herkes onu arıyor. En kısa zamanda bulunacağına eminim."
"Umarım hyung."
Bir süre sessiz kaldıktan sonra dudaklarını araladı.
"Ben lavaboya gidip geliyorum."
Başımı salladım.
Masadan kalkıp cafenin lavabosuna gitti. Boş gözler ile etrafı izlemeye başladım. Cafenin yanında mükemmel bir bahçe vardı. Her yer yemyeşil ve mükemmel görünüyordu.
Gelen bildirim sesi ile gözlerim masada duran, minho hyung'un telefonuna döndü.
**********
Tam fic yazmalık zaman mükemmel. Yağmurlu havalar bunun içindir.
Yeni bölüme kadar kendinize iyi bakınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLSİZ ŞEYTAN//HYUNLİX//
Novela Juvenil2. Kitabı çıkmıştır. ailesi küçükken ölen, evsiz ve konuşma engelli olan felixin başına bela olan sokak serserisi hwang hyunjin ve çetesi. Hyunjin:24 Felix:19 Yan shipler; •Minsung