Feci bir baş ağrısı ile uyanmamın üstünden neredeyse yirmi dakika geçmişti. Baş ağrımın sebebi o şerefsizin dün bana vurduğu iğne olmalıydı. Kendimi bildim bileli ilaçlar her zaman bende yan etkiler oluşturmuştur zaten.
Sonunda baş ağrımın hafiflemesi ile yataktan kalkmayı başarmıştım. Banyoya gidip aynada bir süre kendimi izledim. Saçım başım dağılmış gözüküyordu. Hâla ilacın verdiği yan etkilerin etkisinden çıkamamıştım anlaşılan.
Saçlarımı elimden geldiğince şekillendirdim ve elimi, yüzümü yıkadım. Banyodan çıkarak odadan çıkmak için odanın kapısının önüne gelip durdum. Dün olanları aklıma getirmemeye çalışarak derin bir nefes aldım ve kapıyı açıp odadan çıktım.
Aşağı indiğimde her zamanki gibi kendimi evin salonunda buldum. Yeji her sabah olduğundan değişik birşey yaparak koltukta oturup telefonuna bakıyordu. Yanına oturduğum anda beni fark edip bana baktı ve gülümsedi.
"Günaydın Felix."
"Günaydın yeji."
"Akşam kötü görünüyordun. Şuan iyi misin?"
"Evet merak etme. Sadece fazlasıyla açım."
Bu masum cevabıma bir kez daha gülümseyerek cevap verdi.
"Bugün bizim için bir değişiklik olması için kahvaltı için bir restorana gidebiliriz diye düşündüm. Senin için nasıl olur?"
"Senin yaptıkların gibi güzel ve doyurucu yemekleri olsun yeter."
Gülümseyerek verdiğim cevaba, güldü.
"Merak etme en az benim yemeklerim kadar güzel yemekler yapan bir restoran biliyorum."
"Hadi o zaman gidelim. Fazlasıyla açım. Cidden."
Kıkırdadı.
"Sakin oll. İlk önce sana vermem gereken birşey var. Onu vereyim hızlı bir şekilde gidicez."
Hemen yanında duran ama benim o eline alana kadar fark etmediğim hediye paketini bana uzattı. Birkaç saniye ne olduğunu anlamaya çalışarak baktığım hediyeyi aldım.
"Açmayacak mısın?"
Hediye paketini açıp içinde bir telefon kutusu olduğunu gördüm. Telefonu kutusunda çıkarıp çoktan kocaman açılan gözlerim ile inceledim.
"Beğendin mi?"
Hevesle gülümseyerek ona baktım ve başımı aşağı yukarı salladım.
"Senin için kurdum. Herşeyi tam. Eğer birşeye ihtiyacın olursa diye içine kendi numaramı ve eğer bana ulaşamazsan diye abimin telefon numarasını da ekledim. Eğer bana ulaşamazsan istediğin gibi onu arayabilirsin. Çekinmeden. Yardımcı olmaya çalışacaktır eminim ki."
O pislikten bahsetmek bile tüylerimi diken diken yapmaya ve kaskatı kesilmeme yetmişti.
"Bir sorun mu var?"
Tekrar kocaman gülümsedim.
"Hayır. Çok ama çok teşekkür ederim."
"Ne demek. İhtiyacın olabileceğini düşündüm."
Bir anda hiç düşünmeden yeji'ye sarıldım. Birkaç saniye sonra ondan ayrılıp, buruk gülümsemem ile ellerimi oynattım.
"Sarılmam seni rahatsız ettiyse özür dilerim. Sadece küçük bir teşekkür gibi düşün olur mu?"
"Sorun değil inan. Sen benim arkadaşımsın artık dert etmem böyle birşeyi."
Gülümsedim. Birkaç saniye sonra tekrar aklıma gelen şey ile ona baktım ve küçük bir çocuk masumluğu ile konuştum.
"Uhm yemek?"
Güldü.
"Peki öyleyse. Bende gerçekten acıktım. Hadi üzerimizi değiştirip çıkalım."
İkimizde odalarımıza dağılarak üzerimizi değiştirip kendimize çeki düzen verdik. Daha sonra ise yeji'nin arabası ile birlikte bir restorana geldik. Yemekler gelene kadar sohbet ettik. Yemekler gelince ise akşamdan beri yemek yemediğimden aç bir kurt gibi yemek yemeye başladım.
Yeji ağzındaki lokmasını yutup gülerek bana baktı.
"Cidden bir günde bu kadar acıkmış olamazsın Felix."
Ona "bilmiyorum" der gibi baktım ve yemeklerimize devam ettik. Yemeklerimiz bitince yeji hesabı ödedi ve arabaya bindik.
"Hiç eve gidesim yok biliyor musun."
"İnan benim de yok."
Bir süre elleri direksiyonda arabayı çalıştırmadan düşündü. Daha sonra aklına bir fikir gelmiş olacak ki heyecan ile bana döndü.
"Lunaparka gitmeye ne dersin?"
Bir süre düşündüm ve bu fikir benimde aklıma yatınca cevap verdim.
"Neden olmasın"
"O zaman hedefimiz lunapark!"
Arabayı çalıştırıp lunaparka doğru sürdü.
**
Olduğumuz restorana pek de uzak olamayan lunaparka kısa bir sürede ulaştığımızda ikimiz de hevesle arabadan indik. Etrafımı inceledim.
"Hangisine binsek acaba?"
"Çarpışan araba?"
"Güzel fikir."
**
Lunaparkta akşama kadar neredeyse bütün herşeye bindik. Hatta bir kafede oturup ramen yiyip kahve bile içtik.
Eve geldiğimizde o kadar yorulmuştuk ki kendimizi salondaki bir koltuğa bıraktık. Gözlerim ağırlaştı ve koltukta olduğumu bile umursamadan gözlerimi kapatarak uykuya daldım.
**********
Birden yeji ile felixi sevgili yapsam mesela KWŞFIXJALDİJS
Şaka tabikii. Merak etmeyin öyle birşey olmayacak.Olaylara yavaş yavaş giricem siz de meraktan çatlayan biraz.
Yb de görüşürüzz :>>
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLSİZ ŞEYTAN//HYUNLİX//
Ficção Adolescente2. Kitabı çıkmıştır. ailesi küçükken ölen, evsiz ve konuşma engelli olan felixin başına bela olan sokak serserisi hwang hyunjin ve çetesi. Hyunjin:24 Felix:19 Yan shipler; •Minsung