15

311 33 5
                                    

-Void saçlarımı okşamaya başlayınca yavaşça gözlerim kapanmaya başlamıştı. Artık kendimi uykuya bırakmaya karar vermiştim. Bilincimin kapanması çok uzun sürmemişti.-

Uyandığımda tek bir şekilde Void'in odasındaydım. Yavaşça yataktan kalktım ve aynadan kendime baktım, oldukça uykusuz ve kötü gözüküyordum. Kapıyı açıp aşağı kata indim ama Void evde yoktu.
Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve tekrardan aşağı kata indim. Tam salona doğru gidecekken dikkatimi kapının kilitli olmaması çekmişti. Dikkatimi dağıtıp salona doğru gittim ve sehpanın üzerindeki kitabı elime alıp okumaya başlamıştım.
Yaklaşık onbeş dakika sonra sıkılıp kitabı bırakmıştım. Evde yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Duvardaki saate baktım;

07:30

Ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Açıp açmamakla kararsızdım. Bir anda kapıyı açtığımda kapının dibinde iki tane oni görmemle hızla kapıyı kapattım.

"Bence kaçmak için hiç iyi bir zaman değil." Arkamı döner dönmez Void'i görmüştüm.

"Kaçmayacaktım." Dedim tedirgin bir sesle.

"Tabii ki kaçmayacaktın biliyorum ama kapıyı açmaman gerektiğini akıl edebilmen gerekirdi." Dedi ve yavaşça bana doğru yaklaşmaya başladı.

"Tamam, akıl edebilmem gerekirdi. Özür dilerim, oldu mu?" Dedim ve gülmeye başladı.

"Hadi ama Mia, ciddi misin? Bu kadar kolay teslim olacağını düşünmüyordum. Çok zayıfsın her konuda." Dedi ve aramızda sadece bir adımlık mesafe bırakarak bana bakmaya başladı.
Sadece ona bakıyordum. Hiçbir şey yapamıyordum.

"Seninle işimiz çok zor hayatım." Dedi ve gülmeye başladı. En sonunda önümden çekilmişti. Dünkü halinden eser yoktu. Neden bu kadar çabuk duygu değiştiriyor?
Salona geldiğimde void elinde bir sürü kağıtla duruyordu. Dikkatini vererek tüm kağıtları incelemeye başladı. Karşısındaki koltuğa oturup sessizce onu incelemeye başladım.
Tüm kağıtları birbirine birleştirmeye başladı. Sanki yapboz gibi onları çözmeye çalışıyordu. Her kağıdın üstünde karalanmış ve siyah kalemle yazılmış şeyler vardı ama hepsi yarımdı. Void onları çözmeye çalışıyordu.

"Mia, yanıma gel." Dedi.

'Sanki köpek çağırıyor.' Dedim içimden, ama büyük ihtimalle Void bunu içimden dememe rağmen duymuş olmalı ki bana sert ve hafif sırıtmayla bakıyordu.

"İçinden geçen her şeyi bildiğimi unutmasan iyi olur." Dedi.

Onu takmadan yanına oturdum.

"Lydia'yı iyi tanıyorsun, sence bu ne tür bir mesaj olabilir çözer misin?" Dedi, şöyle hissediyordum; sanki her ihtiyacı olduğunda bana iyi davranıyor ve takıntı, aşık bahanesiyle beni planı için kullanıyor.

"Lydia ile çok yakın değiliz. Onun deli mesajlarıyla işim yok." Dedim.

"Neden bebeğim, Stiles'i hâlâ sevdiğin için mi?" Dedi.

Ona ters bir şekilde bakıp anında yanından kalktım. Hızlıca odama doğru gittim. Şu an tek yapabileceğim şey üstümü değiştirip Void'in evde olmadığı zamanı beklemekti.
Kaçıcaktım ama tek sorun nerede kalacaktım tek başıma bir yerde olursam Void beni anında bulurdu ve bana hayatımın en büyük eziyetini çektirirdi. Scott'lar asla beni yeniden aralarına almazlardı, haklılardı da ve oniler, onlar da çok büyük bir sorundu. Belki onileri atlatabilirdim ama nerede kalacaktım? Tek sorun oydu. Evime gidersem Void beni bulurdu.
Yatağımda uzanarak bunları derin bir şekilde düşünürken odaya Void girmişti.

"Yemek yemen lazım." Dedi ve elindeki tabakla bardağı bana uzattı.
"İstemiyorum." Dedim.
"Mia, ciddi misin sen? Doğru düzgün su bile içmiyorsun. Al şunları ye."

Daha fazla muhattap olmak istemediğim için elindeki tabağı aldım.

"On dakikaya bitmiş olacak. Kontrol etmeye geleceğim." Dedi ve odadan çıktı.

Aslında çok açıkmıştım ama Void'in elinden olan bir şeyi yemek istemiyordum. Kendimi zorlamaya çalışarak tabaktaki tostu kahveyle birlikte yemeye başladım. Yemeği bitirdikten bir beş dakika sonra Void içeri girdi.

"Mia, seninle bir şey konuşacağım." Dedi ve yanıma uzandı.
Sadece ona baktım ve ne diyeceğini bekledim.

"Senden birisini öldürmeni istiyorum." Dedi.

"Ne? Hayatta böyle bir şey yapmam. Ne dediğini farkında mısın?" Dedim ve yanından anında kalktım.

"Mia yapar mısın diye sormadım, istiyorum dedim. Ben istiyorsam yapmak zorundasın." Dedi ve benimle birlikte o da ayağa kalktı.

"Void yapamam.. Ben birisini öldürecek bir insan değilim." Dedim titrek bir sesle.

"Aslında öyle bir insansın ama hiç farkında değilsin biliyor musun?" Dedi. Hiçbir şey söyleyemedim.

"Lydia Martin'i öldürmeni istiyorum."

Ona şaşkınlıkla baktım. Benden ne istediğinin farkında mıydı?

"Void, yapamam." Dedim ve bana ters bir şekilde baktı.

"Mia yapacaksın dedim, zorundasın!" Bağırdığında gözümden anında bir damla yaş akmıştı. Void parmağıyla gözümdeki yaşı sildi.

"Güzelim yavaş yavaş hepsini öldüreceğiz ve ikimiz sadece ikimiz kalacağız." Dedi ve alınlarımızı birbirine dayadı. Sadece birbirimize bakıyorduk.

"Keşke hastanede seninle gelmeseydim." Dedim ve yavaşça çekildim. Odadan tam çıkacakken Void'in konuşması beni durdurdu.

"Ama geldin, hem de kendi isteğinle. Dünkü yaşadıklarımızı unuttun galiba." Yavaş yavaş bana doğru yaklaşmaya başladı.

Bana daha fazla yaklaşmadan hemen salona indim. Arkamdan geliyordu, neden beni rahat bırakmıyordu ki? Ne kadar Lydia ile birlikte aramız bozulmuş olsa bile asla öldürmeye çalışmak gibi bir hamle yapmazdım.

"Ama yapmak zorundasın Mia. İstersem seni kontrol bile edebilirim ardından da bir bakarsın tüm arkadaşların ölmüş.." Bunları dedikten sonra gülmeye başladı.

"Yeter artık sus!" Dedim bağırarak. Gözlerim anında turuncu rengine bürünmüştü.

"Cidden susmamı mı istiyorsun? Şu anda bu gücünün olması bile benim sayemde." Dedi.

"Bu gücü ben istemedim. Ben bir alfaydım. Asıl kendi gücümü benim elimden aldın."

"Gerçekten mi, sence annenin seni bırakma sebebi ne Mia?" Dedi ve gülmeye başladı.

Tamam onca şey yaptı ama bana karşı, beni zayıf yönümden vurmasını beklemiyordum. Anında gözlerim dolmuştu. İlk dolunayda kendimi kontrol etmeyi bilmediğim zaman, on dört yaşındayken annem beni görmüştü. Tıpkı bir canavar gibi gözüküyordum. Onun gözünde tabii. O günden sonra beni babama vermişti. Babamın yanındaydım ama hep eve sarhoş olarak geliyordu.

"Senden nefret ediyorum Void." Dedim ve koşarak evin kapısını açtım ve nereye olduğunu bilmeden dümdüz koşmaya başladım.

Sonunda bolum yazmaya aklim yetti😿👍🏿

Sır | Void StilesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin