9

609 54 13
                                    

-Eve doğru yürüdüm ve kapıyı çaldım. Bir anda kapının açılması ile birlikte karnıma saplanan bir şey hissetmem bir olmuştu.-

"Mia.. sen iyi misin?" Scott kolumdan tutup beni hemen içeri doğru çekti.

"İyiyim.." Dedim ama aslında dışarıdan bakılınca o kadar da iyi görünmüyordum, çünkü şu anda karnımda saplı olarak duran bir katana vardı.

"Gerçekten çok iyi görünüyorsun Mia, cidden hiç canın acımıyor mu?" Dedi Kira yanıma doğru koşarak.

"Çok az acıyor.." Dedim ve ağzımdan kan akmaya başladı.

"Tamam peki, ben hemen Deaton'ı arıyorum." Dedi Scott.

"Bir 10-15 dakika dayanabilir misin?" Diye sordu Kira.

"Canım o kadar da çok acımıyor ki." Dedim sakince.

"Sadece senin iyiliğin için yaptım, hiçbir şey olmayacak. Sence sana zarar gelmesine izin verir miyim?"
(Tabi efendim.)

Yaklaşık 10 dakika sonra kapı çalmıştı. Deaton hızlıca yanıma geldi ve katana'ya baktı.

"Şimdi... Biraz canın acıyabilir." Dedi ve benim konuşmamı beklemeden karnındaki katana'yı hemen çekti.

Çantasından bazı şeyler çıkartıp, tişörtümü sıyırdı. Resmen içimden kocaman katana geçmişti. Scott ve Kira bu kadar çok panik'iken ben ise çok sakindim.

"Canın çok acıyor mu?"

"Yo, acımıyor." Dedim umursamazca.

"Tuhaf aslında.. Canının acımaması. Son zamanlarda gücünü kaybettin değil mi? Yani kurt formuna dönüşemiyorsun." Dedi bana.

"Evet." Dedim.

"Ona sakın olan şeyler hakkında bir şey anlatma. İkimizinde başı belaya girer anlıyor musun? Eğer Mia bir kelime bile bir şey söylersen ciddiyim ki söylediğin kişiyi öldürürüm."
(Tm.)

Sözlerinden korkmuyordum artık. Boşu boşuna uğraşıyordu.

"2 gün sonra parti var. Gelemeyeceğini biliyorsun değil mi?" Dedi ve bana baktı.

2 gün sonra parti vardı. Haftalarca beklediğim partiye tabi ki de gidecektim.

"Hayır, tabi ki de geleceğim." Dedim.

Kira tam konuşacak'iken kapı çalmıştı.

Scott kapıyı açmaya gittiğinde kimin geldiğini görmek için doğruldum.

Kimin geldiğini görememiştim ama tamamen kin beslediğim bir ses duymuştum.

Babamın sesini.

"Aman tanrım! Mia iyi misin?" Dedi yanıma gelip.

"Nasıl görünüyorum sence? İyi gibi mi?" Dedim ve dalga geçercesine ona baktım.

"Hastaneye götürdünüz mü?" Diye sordu.

"Hayır ama doktor çağırdık." Dedi Scott.

"Scott özel bir şey konuşabilir miyiz lütfen?" Dedim.

O da tamam anlamında kafa salladı.

"Çok mu önemli? Ayağa kalkmazsan daha iyi olur." Dedi.

"Evet çok önemli." Dedim.

Scott elimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı.

"Mia ne yapmaya çalışıyorsun acaba? Çok merak ediyorum."

Gelen sesi umursamadan yürümeye başladım. Scott'la onun odasına geldiğimizde beni yatağa oturttu, o da yanıma oturdu.

"Bak tamam ne diyeceğini biliyorum. Baban konusu değil mi? Ama çağırma fikri benim fikrim değildi. Hatta kimse böyle bir şey düşünmedi. Sadece bir anda baktığımızda "Ben Mia'nın babasıyım, o iyi mi?" Diye sordu."

"Keşke onu dinlemeseydiniz.." Dedim.

"Aslında benimde seninle konuşmak istediğim bir şey vardı." Dedi ve ona baktım.

"Ne oldu?" Diye sordum.

"Void'i gördüm. Seni o götürdü." Dedi.

"Mia-"

Aklımda ne kadar konuşursa konuşsun onu dinlemeyecektim. Void'i ele veremezdim zaten ama kendi planıma göre ilerleyecektim.

"Evet beni o götürdü, ama sadece hastaneden çıkarttı. Onu bir daha hiç görmedim. Bende babam orada diye beni çıkartmasını fırsat bilip hastaneden çıkmıştım. Aslında benim seninle konuşmak istediklerimden birisi de bu konuydu zaten."

Şu an tek korktuğum şey yalan söylediğimi ve gerildiğimi anlamasıydı.

"Ama niye bize haber vermedin? Çok endişelemiştik." Dedi ve bana sarıldı. Sarılmasına karşılık verdim.

"Bazen beni çok saşırtıyorsun.."

Bu sözle istemsizce yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

Canolarim selam🤙🏿

Sır | Void StilesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin