12.BÖLÜM "GEÇMİŞ"

26K 2.8K 1.1K
                                    

Lütfen beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3 Tüm yorumları heyecanla okuyacağım <3 

KARANLIK

12.BÖLÜM "GEÇMİŞ"

"Sırf görme engelim yüzünden annem beni terk edeli yirmi yedi yıl oluyor."

Bir cümle bir insanın canını ne kadar yakabilirdi? Bir insanı öldürmek için sadece kesici bir aletin olmasına gerek olmadığını, kelimelerin çok daha keskin olduğunu fark ettim.

"N-nasıl?" Kekeledim. Konuşmak çok zordu.

"Ben evlatlığım," dedi Alp hemen sonra. "Sahip olduğum Demirhan soyadı bana ait değil."

Yutkunamadım. Boğazımda kötü bir yumru oluşmuştu. Konuşmak istedim ama konuşamadım.

"Beni doğuran kadın bile beni sevmedi ki... Ayyaş babam ben çok küçükken, sırf ağlıyorum diye girdiği bir sinir krizi sonrasında beni bu hâle getirdi." Sesi titredi.

"Gözlerim görmüyor," benim. "Korneamdan kaynaklı olsaydı, göz nakli olup düzelebilirdim. Olmadı." Sesindeki acının tadını hissettim. "Sana kaza demiştim, değildi, bile bile kasten vurdu babam bana. Gözden beynime giden sinirlerim tamamen tahrip olmuş durumda. Sırf o Allah'ın belası herif uçkuruna çıkamadığı, ben var olduğum için..."

Gözyaşlarım hiç durmadı. "Gördüm dünyayı, hatırlıyorum, renkleri, sokakları, annemin yüzünü, babamı bile hatırlıyorum..."

Yutkundu yeniden.

"Bana vurarken yüzündeki o hiddeti hatırlıyorum. İnsan kendinden bir parçayı öldürmek ister miydi, babam istedi benim. Çektiğim acıyı hatırlıyorum. Canımın ne denli yandığını, nefes alamadığımı, öleyim istediğimi... Bir daha sadece karanlığı görmek ne demek biliyor musun?"

"A-annen," dedim yutkunarak. "O?"

"Annem babamı çok severek evlenmiş, ona karşı hiçbir zaman beni tercih etmedi. Belki hep düşünüyorum, o yerde öylece saatlerce kalmasam, annem beni doktora götürseydi, bambaşka bir hayatım olurdu... Seni görebilirdim..."

Gözlerinden akan yaşa engel olamadı. Kapkaranlık gözleri, yüzümü bile bulmuyordu, başı öne eğikti ama acıyla akan gözyaşlarını görüyordum.

"Sonra insafa geldi babam, hep öyle olurdu zaten... Sinir krizi geçirir, ortalığı yıkar, kızacak bir neden bulur, birileriyle kavga eder sonra gelir acısını benden çıkarırdı... Sonra sakinler, gelir beni kucağına alır "Babayla evlat arasında olur bunlar," derdi. Sakinleşti bir gün sonra. Annemle beni sağlık ocağına gönderdi."

Hıçkırıklarım nefesimi kesiyordu. "Doktor görünce, hızla ambulansla bir hastanenin aciline sevk edildim. Ameliyata alındım ama artık çok geçti... Göz sinirlerim bir daha onarılamaz derecede tahrip olmuştu."

Hıçkırıklarımı duymasın diye elimle ağzımı kapadım.

"Tabii doktorlar durumumu kolluğa bildirdiler, hızlıca soruşturma açıldı, babam hapse girdi. Annem-" Sesi çatallaştı. "Annem beni yanına alabilirdi, bana sahip çıkabilirdi. Çok küçüktüm daha Ada. Dünyayı göremiyordum, hep dengem bozuluyordu düşüyordum sürekli... Hastaneden taburcu edileceğim gün sadece anneme ihtiyacım vardı. O beni yanına alsa çok daha farklı bir hayatım olabilirdi..."

Şimdi sesinde salt ıstırap vardı. Yine de başını kaldırdı, eliyle gözyaşlarını temizledi. "İstemedi beni," dedi. "Ben kendi ihtiyaçlarımı karşılardım, ona yük olmazdım, onun elinden tutardım sadece. İstemedi... Kör bir çocuğu kendine yük yapamazmış..." Sessizlik içinde bulunduğumuz odada bir bomba gibi patladı.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin