Yaklaşık bir saat oyalandıktan sonra kalktık ve otoparka indik. Herkes kendi arabasına geçerken Seung Hyun Yunseul'e seslendi.
C: Gelmek ister misin? Masada yeterince tanışabildiğimizi düşünmüyorum.
Y: Harin'in yanında kalsam daha iyi olabilir.
C: Lütfen.
Yunseul bana döndü ne yapması gerektiğini bilmiyordu fakat giderse fazlaca istekli gözükeceğini düşündüğüne eminim.
H: Tanışabilirsiniz Yunseul. Eminim düşündüğün şey aklına bile gelmemiştir.
Y: Uzun zamandır biriyle tanışmıyorum bilmiyorum.
H: İşte bu yüzden gitmelisin bence. Sürekli işini ve planlarını düşünme, kendine şans ver.
Yunseul kafasını sallayıp Seung Hyun'un yanına gitti ve arabaya bindiler. Seungri çoktan arabasına binmiş beni bekliyordu, yanına geçip olanı söyledim.
Şaşırmıştı ama hoşuna gitmişti.S: Uzun zamandır biriyle görüşmüyor.
H: Yunseulde öyle. Seung Hyun çok ciddi görünüyor fakat nazik bir insana benziyor.
S: Ne demezsin.
H: Neden böyle diyorsun?
S: Sonra anlatırım.
Tam hareket edecekken Young-bae Seungri'nin yanına yaklaştı.
S: Ne diyeceğini biliyorum. Harin var arabada olmaz.
Yb: Bu kadar kasmamalısın Seungri. İkimizde araba kullanmasını bilen insanlarız.
Jiyong bize yaklaşıp konuşmaya başladı.
J: Boşuna uğraşma Young-bae, ödü kopuyor Harin'e bir şey olacak diye. Devam et sen.
Seungri Jiyong'a aldırmadan bana döndü.
S: Hızdan korkmuyorsundur umarım.
H: Alıştırdın beni.
Seungri gülerek Young-bae'ye döndü ve kafa salladı. Otoparktan çıkan Seung Hyun'u takip ederek yola çıktı. Tamamen boş bir yola geldiğimizde Young-bae bize yaklaştı.
Yb: Hazır mısın yenilmeye?
S: Saçmalama.
Cevabını verip birden gaza yüklendi. Yavaş yavaş hızını arttırarak gidiyordu. Aynadan baktığımda Young-bae oldukça geride kalmış görünüyordu. Yunseul'ün bizimle gelmemesine çok sevinmiştim bu yüzden. Seungri gaza basmayı bıraktığında Young-bae bize yaklaşıyordu fakat Seungri'nin yarıştığı kişi şu anlık o değildi. Jiyong benim olduğum taraftan gelmişti ve açık camından Seungri'ye bakıyordu. Demekki daha önce de vardı aralarında rekabet çok eskiden beri. Gülerek yoluns devam etti ve bu Seungri'nin iyice gaza yüklenmesine sebep oldu. İçeri giren rüzgar yüzünden saçlarım uçuşuyordu ve artık basit bir yarış olmaktan çıkmıştı bu. Seungri'ye döndüğümde sadece yola ve Jiyong'a odaklı olduğunu gördüm ve bu beni çok germişti. Dikkatini dağıtmamak için hiçbir şey demeden yola baktım. İkiside inatla devam ediyorlardı ve çoktan diğerlerini arkalarında bırakmışlardı. Seungriye seslenmiştim fakat beni duymuyordu.
Jiyong yanımızdaydı ve camı açıktı. Kafamı biraz çıkarıp olabildiğince sesli şekilde bağırdım.H: Dur artık Jiyong!
Jiyong duyduğunu belli eder şekilde kafasını onaylama anlamında salladı. O da tekrar gaza basıp aramızdaki farkı açtı ve birden önümüze kırdı.
Seungri bu sefer birden frene yüklendi ve başımı vurmama sebep oldu. O anın etkisiyle başımdan kan aktığını hissedememiştim bile Seungri'ye döndüm korkuyla. Jiyong önümüze kırdığında durmuştu. Arabada oturuyordu. Seungri ise sinirle araban indi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• madden / kwon jiyong, lee seung hyun •
Novela JuvenilEve girerken Jiyong'u göreceğimi düşünmemiştim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde bana arkası dönük bir şekilde oturuyor, sigarasını içiyordu. Balkonun kapısını açmamıştı ev karanlık ve dumandan boğulmuştu. Kapıyı kapattığımda hiçbir tepki göstermedi bil...