• madden / kwon jiyong, lee seung hyun •

minne

Seung Hyun'dan,
Gece Yunseulle sevişmemizden sonra beraber uyumuştuk. Bugün geri dönüş olduğu için erken uyandım ve duş alıp buradaki bazı eşyaları topladım. Mutfağa inip ayaküstü bir şeyler yedim ve dolabın derinliklerine koyduğum ilacımı aldım. Çok uzun zamandır içmiyordum ama dün içime doğan sinir iyi şeyler olacağını göstermiyordu bu yüzden olabildiğince düzenli kullanmaya karar vermiştim fakat ne kadar devam ettirebilirim emin değildim. Kutu elimde dururken bir bardak alıp su doldurdum ve bu ilacı ne zaman içsem aptallaştığımı düşünerek durumundan nefret ettim.

Harin'den,
Gece Seung Hyun gittikten sonra Jiyong odadan çıkmıştı fakat benim içim içimi yiyordu. Gece boyu doğru düzgün uyuyamamıştım ve artık Seungri öğrenecek mi diye düşünmekten bıkmıştım. Her an onun planları her dakika onun bakışları üzerimdeyken ne kadar stresli olduğumu şu an fark ediyorum. Ben buna uyabilen biriydim fakat ne kadar isteyerek yaptığım muammaydı. Evden gelen tıkırtılar zaten hafif olan uykumu bozmaya yetmişti bende sabah olduğunu odamı aydınlatan güneş sayesinde anladıktan sonra odamdan çıkıp lavaboya gittim. İşlerimi hallettikten sonra mutfağa gitmek için aşağı indiğimde kapıdan Seung Hyunu elinde su ve bir ilaçla gördüm. Parkelerin gıcırdamasıyla Seung Hyun kapıya doğru dönüp bana bakmıştı.

H: Günaydın.

C: Beni mi izliyorsun?

Gülerek sorduğu için ciddiye almamıştım.

H: Hayır bir şey düşünüyor gibiydin bozmak istemedim.

C: Düşünüyordum evet.

Mutfağa girdim ve bir bardak alıp kendime su koydum.

H: Ne ilacı o?

C: Tarihi geçmiş çöpe atacaktım.

Elindeki ilacı dediği gibi tezgahta duran poşedin içine sıkıştırdı ve suyunu içip bardağını bıraktı.

C: Açsan eğer bir şeyler hazırlamıştım onları ye.

Dün odaya dalan sinirli halinden eser yok gibi görünüyordu. Bende 'tamam' anlamında kafamı salladım ve tezgahtan hazırladıklarını alıp masaya koydum. Kapıdan çıkacakken arkasına döndü ve seslendi.

C: Yerinde olsaydım Seungri'yi karşıma almazdım Harin.

Söylediği şey beni şaşırtmıştı ve gerilmeme sebep olmuştu.

H: Almak istemiyorum.

C: Ama alacaksın ve bu durumu gizleyerek uzatıyorsun. Seungri hak ediyor mu sence?

Hak etmiyordu ve o kadar suçlu hissediyordum ki bazen yüzüne bile bakamıyordum. Genel olarak Seungri agresif biri olsa da bana karşı değildi ama eğer gidip söylersem ne tepki verebilir kestiremiyordum. Aklımın bir köşesinde söyleme fikri kalırken Jiyong içeri girdi.

J: Günaydın.

C: Günaydın.

Seung Hyun cevap verip bana döndü.

C: Dediğimi düşün Harin.

Mutfaktan çıkarken Jiyong'un omzuna dokundu ve gitti. Sandalyeyi çekip oturduğumda tüm iştahım kaçmıştı, Jiyong bana baktı.

J: Ne dedi?

H: Seungri'ye söylemem gerektiğini.

J: Doğru olan bu Harin.

H: Karşısına geçip ne diyebilirim?

Jiyong sessiz kaldığında aklıma bir gün Jiyong'un yaydığım haberleri öğreneceği geldi ve midemin kasılmasına sebep oldu. Ya Seungri'ye söyleyecektim ya da Jiyong'dan vazgeçecektim. Masadan kalkıp mutfaktan çıkacağım an Jiyong konuşmaya başladı.