adieu

16 2 0
                                    

Jiyong'dan,
Gecenin soğuğu yerini güneşin ışıklarına bıraktığında her yerim tutulmuş bir şekilde uyandım. Ne hareket edebilmiştim ne de düzgün uyuyabilmiştim ama amacım Harin'in iyi olmasıydı. Uyandığımda Harin çoktan uyanmıştı; duş almış, kıyafetlerini değiştirmiş sonrasında ise tekrar yanıma gelmiş sigarasını içiyordu. Ama beni rahatsız etmemek için diğer koltuğa oturmuştu.
Örtüyü üstümden atıp koltukta kendimi dikleştirdim ve boynumu sağa sola hareket ettirdim. Aynı pozisyonda yatmaktan deli gibi acıyordu.

H: Daha ağrımayacak boynun bu sondu.

J: Sana da günaydın canım.

H: Günaydın.

Bugün nedenini bilmediğim şekilde cıvıl cıvıldı fakat enerjisi daha gözümü açtığım ilk dakikalardan bana iyi gelmişti. Karışmış saçlarıma ellerimi attım ve kendimi ayıltmaya çalıştım sonra ise masaya uzanıp sigarayı aldım, Harin ise bir yandan beni izliyor bir yandan sigarasını içiyordu.

J: Ne zaman uyandın?

H: Saat 3 oldu Jiyong ben 12'de uyandım.

J: Ciddi misin?

Geceleri uyuyamadığımız için uykum sürekli öğlene taşıyordu. Sigarayı yakıp dumanı içime çekerken telefonuma uzandım şarkı hala açıktı. Şarjımın azaldığını görünce şarkıyı kapatmadan tekrar masaya bıraktım ve arkama yaslanıp sigaramı içmeye devam ettim.
Yeni uyandığım için tamamen tepkisiz şekilde oturuyordum fakat Harin'in gözlerinin içi parlıyordu gülmese bile. Bir kolumu kaldırıp yanıma gelmesi için işaret yaptım. Gülümseyle ayağa kalktı ve henüz bitmemiş sigarasını söndürüp yanıma oturdu. Kolumu ona sıkıca sardım.

J: Güzel başlamışsın güne sanırım.

H: Garip hissediyorum.

J: Kötü bir şey mi bu?

H: Hayır değil.

J: Neden garip hissediyorsun peki?

H: Japonya'ya gitme düşüncesi aklımdan çıkmadı.

J: Neden mutluyum demiyorsun da garip diyorsun o zaman.

H: Bozulmasından korkuyorum.

J: Bozulmayacak.

Yanımdan kalkmadan telefonuna uzandı.

H: Yunseul'ü arayacağım şimdi.

J: Ara birtanem.

Yanımdan kalktı ve terastan çıktı bende aşağı inip duşa girdim.

Harin'den,
Yunseul bana haber vermeden mi gidecekti diye hiç düşünmemiştim çünkü eminim böyle bir şey olsa beni unutmazdı ama yine de aramak istedim.
Birkaç kez çaldıktan sonra telefon açıldı.

H: Yunseull!

Neşeli şekilde ona seslendiğimde güldü ve aynı şekilde cevap verdi.

Y: Efendim canımın içi!

H: Bana haber vermeyecek miydin yoksa giderken?

Y: Sen nereden duydun?

H: Yani vermeyecektin öyle mi?

Tabiki ciddi sormuyordum ve o da anlamıştı.

Y: Henüz karar vermedim Harin. Bu kadar büyük bir değişikliğe alışabilir miyim bilmiyorum hem ayrıca sen varsın burada. Böyle bir zamanda nasıl arkamda bırakacağım seni?

H: Ben haricinde eğer gitmek istiyorsan git Yunseul. Eminim hayallerinin hepsini gerçekleştirebileceğin imkanları sunacak sana Seung Hyun.

Y: Korkuyorum gitmekten neden bilmiyorum.

• madden / kwon jiyong, lee seung hyun •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin