strafe

16 4 16
                                    

Seungri'den,
Harin gittikten sonra eve gelip direkt odama çıkıp uyumuştum. Young-bae sorularıyla beni çıldırtamazdı çünkü o da sızıp kalmıştı.
Sabahın erken saatlerinde uyanıp gergince beklemeye başladım çünkü bugün Japonya'ya gideceklerdi. Aslında gidecekleri saati bilmiyordum sadece gerginlikten uyanmıştım.
Odamda günlerdir toplamadığım şeyleri sırf zaman geçsin diye toplamaya başladım ve Young-bae'nin uyanmasını bekledim.
Birkaç saat sonra salondan gelen televizyon sesiyle uyandığını anlayıp aşağı indim.

S: Kaçta gidecekler?

Yb: Akşam 9'da gidiyorlar. Niye napacaksın?

S: Yolcu edeceğim Young-bae. Hiçbir şey yapmayacağım merak ettim.
Sen kesin kalıyor musun?

Yb: Emin değilim ama almadım bileti.

S: Eğer benim için kalıyorsan ben iyiyim. Daha da iyi olurum.

Yb: Emin misin?

S: Evet, aklın orada kalacak biliyorum. Yunseul'ün koruması.

Son söylediğimden sonra ufak bir kahkaha attım.

Yb: Koruma olmaya gitmiyorum, sadece...

S: Ne sadece? Besbelli korkuyorsun kıza bir şey olur diye.

Yb: Olması gereken bu. Seung Hyun tahmin edemeyeceğinden çok değişti.

S: Al biletini.

Kafasını sallayıp oturduğu koltuktan kalktı ve birini aradı. Bileti alacağını söyledi.

Yb: Az vaktim var hazırlanmak için.

S: Akşam ben götürürüm seni.

Yb: Tamam hazırlanınca gelirim.

Eşyalarını toparladı ve evden çıktı. Bende zamanın geçmesini beklerken ne yapabilirim diye düşünüyordum. Harin'i görebilmek için gidiyordum zaten Young-bae bahanem olmuştu.
İkisinin birlikte kalacak olması beni öldürüyordu sinirden fakat uzaktan izlemekten başka şansım yoktu. Bunu daha fazla düşünmemek için kalkıp duşa girdim. Sonuçta uzun zaman sonra Harinle konuşacaktım.

Harin'den,
Seungri'nin geldiğini tabii ki saklayacaktım Jiyong'da çünkü bugün gidiş günümüzdü ve hiçbir şeyi mahvedemezdim.
Onu görmemin verdiği korku yine rüyalarıma girmesini sağlamıştı ama bu sefer kabus olarak değildi. Pişmanlığı yüzünden aksa bile ona güvenemezdim tekrar çünkü biraz daha sinirlendirseydi o gün beni öldürebilirdi orada.
Rüyamda hep gördüklerimin tersine beni kurtarmaya çalıştığını gördüm bu defa. Resmen uyurken her şeyi vücudumda hissetmiştim.

Jiyong hala uyuyorken kalkıp yanıma alacaklarıma baktım. Kıyafetlerimin çok az bir kısmını getirmiştik buraya bir çantayı bile doldurmuyordu tamamen. Yola çıkmadan önce birlikte alışveriş yapacaktık beraber o yüzden endişelenmedim.
Sessizce birkaç kıyafet alıp odadan çıktım ve tuvalete gittim.
İşlerimi halledip üstümü giyindim ve makyaj malzemelerimi unuttuğum için tekrar Jiyong'un odasına döndüm. Ben içeri girdiğimde uyanmıştı, o da benim gibi yanına alacaklarına bakıyordu.

J: Günaydın.

H: Günaydın.

Yanıma yaklaşıp kollarını bana sardı.

• madden / kwon jiyong, lee seung hyun •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin