Nᴇᴅᴇɴsᴇ ʙᴜ ᴋᴜʀɢᴜᴍᴜɴ ᴅᴀʜᴀ ғᴀᴢʟᴀ sᴇᴠɪʟᴇᴄᴇɢ̆ɪɴɪ ᴅᴜsᴜɴᴜʏᴏʀᴜᴍ ɴᴇᴅᴇɴ ʙɪʟᴍɪʏᴏʀᴜᴍ🤭
♡
"Günaydın Bay Hwang" herkese baş selamı vererek odasına girdi Hyunjin, kapıyı açar açmaz karşılaştığı yüzle derin bir nefes verdi.
"Bakın Bayan Jung, maalesef mahkemeye kadar yapabileceğim hiçbirşey yok ki şayet, ben bugün istifa edeceğim" karşısındaki yüz hayal kırıklığına uğramıştı, çünkü Hyunjin uzun bir süredir onların vakasıyla ilgileniyor, güveniyorlardı.
"Ah, bilmiyorduk ancak siz giderseniz biz napacağız?"
"Burada çok yetenekli meslektaşlarım var, hatta şu yan odada, hem arkadaşım olan hemde çok güvenilir biridir kendisi. Belli mi olur, belkide vakanızı kısa sürede o çözer ha?" çok fazla ikna olmamışlardı, ancak yapabilecekleri birşey yoktu. Zaten fakir ve durumları pekde iyi olmayan insanlardı, Hyunjin onların vakasını ücretsiz almıştı. Lakin arkadaşı öyle yaparmıydı? Onu ücret almadan vakaya bakmaya zorlayamazdı, ancak Hyunjin bu insanları yarı yolda bırakıp burayı terk etmek de istemiyordu.
"Eminim benim kadar ilgili olacaktır, şüpheniz olmasın. Şimdi üzgünüm ki eşyalarımı toplamam gerekiyor. Dileklerim sizinle" diyerek kibarca bir gülümseme sundu, ardından odasına gelip en gerekli olan birkaç eşyasını ufak karton kutuya koyduktan sonra acele ile çıkmıştı odasından. Bugün herkes için çok sıradan birgün olsa bile, Hyunjin için öyle olmayacaktı. Hyunjin için bugün, savaş bayraklarını astığı gündü aynı zamanda da biricik kız kardeşinin doğum günü.
Arabasına binmeden küçük kutuyu arka koltuklardan birinin üzerine koyup sıkıca bantladı kutunun üzerini, eşyalat dökülmesin diye. Emin olduktan sonra kapıyı hızlıca örtüp sürücü koltuğununa geçti ve çalıştırmadan kravatını hafifçe gevşetip birkaç düğmesini açtı Hyunjin.
Yola bakarak bir yandan ise telefon rehberinde "Lee Minho" ismini arıyor idi. Adı gördüğü gibi sırıtıp numaraya tıkladı, hoperlöre verip telefonun açılmasını sabırla bekledi. Gecikmeden açılan telefon, onu memnun etmişti. Minho, az önceki insanları yönlendirdiği genç bir avukattı. Tabii, aynı zamanda birazda pis işleri yok değildi. "Hyunjin, bune ya!" neye öfkelendiğini anladan Hyunjin ufakça bir kahkaha patlattı.
"Ne olmuş ya!"
"Az önce beş tane kişi kapıma dayandı, bozo Hoyoncon Boy yollodoo, bozo olmok zorondosooon diyerekten" yaptığı taklitle daha da kahkahası arttı, Minho ise derin nefes alıp veriyor kendine hakim olmaya çalışıyor gibi sesler geliyordu. Hyunjin'se sonunda ciddiyetini geri takınmış şekilde sordu.
"Bugün akşam, her zamanki mekanda. Müsait misin?"
"Vay, sen gelmezdin öyle yerlere. Varya şansına bugüne çok güzel kızlar geliyordu" Hyunjin böyle şeylere gelemezdi, hem yönelimi farklıydı hemde onun için gelmiyordu ki. Yüzünü iğrenir gibi buruşturup düzeltti ve iç çektikten sonra konuştu.
"Eğlenmeye değil, hani bir ajanın vardı anlata anlata, öve öve bitiremiyordun. Hah, neydi ismi? Felicia mıydı?"
"Felix'i mi diyorsun?"
"Felix miydi? Herneyse, onun numarasını adresini bilgilerini, herşeyini istiyorum akşama hazır et" Minho kıkırdadı, yanlış anlamıştı ama yinede belli etmedi. Minho her ne kadar ciddi bir tip olarak gözüksede, bi hayli kafaydı. Ve genelde konuştuğu bütün kadınları kendine hayran bırakabilecek türdendi. Minho dalmışken, Hyunjin'in sesiyle düşüncelerinden ayrıldı. "...Minho, iyimisin kardeşim?"
"Ha iyiyim evet, evet akşama hazır olur ha ha"
"Peki madem, hiçbir eksik istemiyorum ona göre"
"Aaa tamam, anladık"
"İyi, hadi akşama görüşürüz" bişey demesine izin vermeden kapattı tekefonu Hyunjin, öbür türlü Minho uzattıkça uzatıyor saatlerce konuşuyorlardı. Ancak şuan ne Hyunjin'in konuşacak vaktı vardı, ne de onun.
Eve vardığında yavaşça indi arabadan Hyunjin, tek katlı, eskide olsa minik ve şirin eve girdi. Annesi her zaman ki gibi koltuğunda uzanmış yatıyordu. Halsiz, bitkin olurdu daima. Fakat, her gördüğünde oğlunu sanki yüzünde çiçekler açar, neşesi yerine gelirdi.
Annesi, Yeji'nin ölümünden sonra tamamen yataklara düşmüştü. O zaman, polisler nasıl öldürdüklerini, kimin öldürdüğünü, ne kadar araştırsalar didik didik etseler bile -ki ettiler- hiç bir ipucuna veya bir açığa rastlamamışlardı.
Annesinin yanına gidip sokıca sarıldı boynununa, annesi Hyunjin'in uzun simsiyah saçlarına geçirdi yaşlı ve kırış kırış olmuş ellerini. İkiside birbirlerinin kokusunu içlerine çeke çeke sarılmışladı sıkı sıkı.
"Annem, naptın bakalım bugün?"
"Ne yapacağım oğlum, elim kolum tutmuyor ki artık pasta yapayım, börek, çörek.. Sen naptın?"
"Klasik işlerim annem, annem ama benim bu akşam çok ama çok ama çook önemli bir işim var. Bu akşam bensiz kalabilirmisin? Eğer kalamassan-"
"Yok oğlum, beş yaşındamıyım ben?"
"Hayır değilsin annecim tabiki, sadece sordum"
"İyi, yedin mi yemeğini"
"Yedim yedim, sen meraklanma" annesine gülümsedi ve üzerini değiştirmek ve biraz dinlenmek üzere odasına geçti Hyunjin. Akşam giyecek birkaç parça birşey çıkardı, kenara asıp şimdilik rahat şeyler giyindi
𝘼𝙠𝙨𝙖𝙢
Arabasına binip hızlıca az da olsa geciktiği mekana sürdü Hyunjin, aslında asla böyle araba kullanmazdı ancak Minho bekletilmekten ve beklemekten çokca nefret ederdi.
Sonunda ışıkların ta caddenin sonuna kadar gelen, -ki sesi de aynı şekilde- siyah mekana doğru adımladı genç adam. Kapıdaki korumalara baş selamı verip rahatça girdi içeri. Her ne kadar az gelsede, buradaki hemen hemen herkes onu tanırdı. Zaten kariyerinde gösterdiği başarıda bunun biraz öncüdüydü. Çünkü şu zamana kadar kaybettiği o kadar az dava vardı ki. En son bir çaresi olamayan vaka da, o 'çok az' olan davalardandı. Bu sayede, Hyunjin bütün Kore çapında tamamen tanınan biriydi.
Hızlıca ilerleyip rahatsız eden alkol kokusuna kulak asmadan Minho'nun masasını bulmaya çalışıyordu, en sonunda el kaldırıp ona bakan bedenle oraya doğru yön değiştirdi.
"Daha da gecikseydin Hyun?"
"Bana bilgileri ver"
Hyunjin, dostunun elindeki dosyayı kapıp kaçar gibi çıktı, "Bilgiler için sağol, kısa süre içinde suçlu olarak haberlere bile çıkabilirim haberin olsun" diyerek göz kırptı Hyunjin. Çok korkuyordu, ama Yeji için azdı bile bu...
♡
Bᴀʏᴀ ʏᴀᴢᴅɪᴍ ᴀᴍᴀ ʙᴜ ʙᴏʟᴜᴍᴅᴇ ʙᴜɴʟᴀʀɪɴ ʙɪᴛᴍᴇsɪ ʟᴀᴢɪᴍᴅɪ, ɢᴏʀᴜsᴜʀᴜᴢ!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘼𝙜𝙚𝙣𝙩ʰʸᵘⁿˡⁱˣ
Fanfiction[Hᴡᴀɴɢ Hʏᴜɴᴊɪɴ×Lᴇᴇ Fᴇʟɪx] 𝙃𝙬𝙖𝙣𝙜 𝙃𝙮𝙪𝙣𝙟𝙞𝙣 𝙤̈𝙡𝙙𝙪̈𝙧𝙪̈𝙡𝙚𝙣 𝙠𝙞𝙯 𝙠𝙖𝙧𝙙𝙚𝙨̧𝙞𝙣𝙞𝙣 𝙞𝙣𝙩𝙞𝙠𝙖𝙢𝙞𝙣𝙞 𝙖𝙡𝙢𝙖𝙠 𝙪̈𝙯𝙚𝙧𝙚 𝙖𝙟𝙖𝙣 𝙇𝙚𝙚 𝙁𝙚𝙡𝙞𝙭'𝙞𝙣 𝙮𝙖𝙣𝙞𝙣𝙙𝙖 𝙘̧𝙖𝙡𝙞𝙨̧𝙢𝙖𝙮𝙖 𝙗𝙖𝙨̧𝙡𝙖𝙧...