Cesaret

472 29 2
                                    

(MEDYA:EVELYN'İN ELBİSESİ)

"Sydney "O" babam denen uğursuzun ilk bulanık olduğunu ve annemle beni terk ettiğini öğrendiğimde dünyam başıma yıkılmıştı. Babamın çok güçlü bir büyücü olduğunu tahmin ederken, Salazar'ın soyundan gelen annemi de onun yüzünden kaybetmiştim. Yaşamayı hak etmediğini düşündüm. Mutlu bir şekilde gezip, eğlenmesinin adaletsiz olduğunu söyleyip durdum hep içimden. Onu kendi ellerimle öldürmek istedim ama bir türlü o cesareti kendimde bulamadım. Hatırlıyor musun? Seni bahçede bulduğum gün, ben yine bu olayları düşünüyordum. Sen bana yaptıklarını anlattığında ilk başta çok tuhafsındım. Tam yapmak istediğim şeylerdi ama tek eksiğim cesaretti. Senin bunları bana anlatman ve benim her daim yanımda olman bana cesaret kazandırdı Sydney."

"Ne anlatmaya çalışıyorsun Marvolo? Babanı mı öldüreceksin."

Marvolo, kızın ellerini tutarak; "Hayır Sydney, öldürdüm. Bunu başardım."

Evelyn şok olmuş bir şekilde Marvolo'nun suratına bakıyordu. Babasını öldürmüştü. Hemde onun yüzünden, ona bu iki ay içinde cesaret vermişti. Evelyn'in şaşkınlıktan dili tutulmuştu. Acilen Mattheo'nun yanına gitmesi gerekti! Ne yapacaktı? Zamanın akışını mı değiştirmişti? Evelyn hızlıca Marvolo'nun tutuğu ellerini kendisine çekerek oradan uzaklaşmaya başladı.

Marvolo, kızın arkasından bağırarak; "Sydney nereye?"

•••

"Matt!"

"Eve, ne oldu?"

"Marvolo benim kurduğum seneryo yüzünden cesaret kazanıp, babasını öldürmüş. Ne yapacağım ben şimdi? Zamanın akışı değişirse ne olur? Matt bana yardım et."

Mattheo sakince, Evelyn'in karşısına geçip, ellerini tutarak; "Merak etme, bana getirdigin notun içinde zaten O adamın öleceği yazıyordu. Kader her şekilde ağlarını örüyor."

Evelyn korkudan titrerken, Mattheo'nun yatağının üzerine oturmuştu.

"Korkudan geberdim Matt, yanlışlıkla zamanın akışını değiştirdim diye ödüm bokuma karıştı."

"Ufaktanda olsa akışını değiştirdin ama sen sıkıntı etme hallederiz."

Evelyn Mattheo'nun dedikleri ile hafifçe ağlayarak; "Yine elime yüzüme bulaştırdım Matt."

Mattheo, Evelyn'in yanına oturarak, yüzünü ellerinin arasına almış kızın yüzünden düşen göz yaşlarını silmişti.

"Ağlama." Dedikten sonra kıza hafifçe yaklaşmış, dudaklarına hafif bir öpücük kondurmuştu.

Evelyn, Mattheo'ya dönerek; "Matt"

Mattheo, kızın dudaklarına işaret parmağını yerleştirerek; "Her şey yerine şimdi oturuyor. Seni bulduğumda zaten sana aşıkmışım."

"Matt yapma böyle"

"Biliyor musun? O şerefsizi bir gün ayaklarımın önüne kapandıracağım. Her şeyi elimden alması yetmiyormuş gibi. Sende onu seviyorsun. Bu canımı çok yakıyor Eve"

"Keşke daha önce tanışabilseydik Matt, belki her şey daha farklı olabilirdi ama şunu unutma iki elim kanda olsa yine sana yardıma gelirim."

•••

"Sydney"

Marvolo, Evelyn'in arkasından koşturarak geliyordu. Artık bu oyundan çok sıkılmıştı. Hem en yakın arkadaşını da kaybetmişti.

"Efendim Marvolo?"

"Gece üçte ihtiyaç odasına gel." diye kulağına fısıldamıştı.

•••

Taranmamış / Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin