Banyo hâlâ az önceki buharla doluydu, nefesler arasında nemli ve yapışkandı.
Tang Suoyan'ın üzerindeki gömlek, duştan sıçrayan sudan ve Tao Xiaodong'un vücudundan uzun süre sırılsıklam olmuştu.
Bu boğucu ve nemli ortamda öpüştüler, agresif bir şekilde birbirlerinin havasını yağmaladılar, nefeslerini tazelediler ve kalplerini attırdılar.
Ten teması cızırtılıydı ve hareketlerinden dolayı Tao Xiaodong'un arkasındaki cam yavaş yavaş orijinal soğukluğunu kaybetti.
Onlar öpüşürken Tang Suoyan gömleğinin düğmelerini çözdü.
Tao Xiaodong'un dokunduğu her şey yumuşaktı, insanın sıcaklığını ve kokusunu gözlerinin önünde taşıyordu.
-Kemer hariç. Derinin soğuk sert dokusu ve yanan derisine değen soğuk metal istemsiz bir ürperti uyandırdı, o kadar soğuktu ki kalbini çalkaladı.
Şu anda üzerlerine yapılan büyüde tamamen yersizdi.
Kaşlarını çatan Tao Xiaodong, parmakları kaygan, ıslak ve parmak uçları aciliyetle titriyordu.
Tang Suoyan, bir kolunu etrafına dolarken, parmakları saçlarını ayırırken, dudakları daha önce ısırdığı ensesindeki noktaya hafifçe dokunurken kemerle oynamasına izin verdi.
Tao Xiaodong daha önce hiç bu kadar pasif olmamıştı. Başından beri inisiyatif sahibi olmamıştı ve şu anda bile kendi tepkilerini kontrol etmesi onun elinde değildi.
İlk kez yatakta başka birinin avucunda kontrolünü kaybediyordu. Tüm duyuları ve sinirleri ona ait değildi, başka bir çift elin arasındaydı.
Böyle bir edilgenlik, gerçekte, özellikle Tao Xiaodong gibi biri için erkekliği kabul etmek zordu. Ama Tang Suoyan ensesini kavrayıp onu yere bastırdığında, direnme düşüncesi aklının ucundan bile geçmedi.
Hareket etmek istemedi.
Öyleyse öyle olsun. İtirazı yoktu.
Biri şu anda Tao Xiaodong'a daha fazla acıdan başka ne istediğini sorarsa, eh, zihni mutlulukla boştu.
Telefonu bir yerden çaldı. Dikkati dağılan Tao Xiaodong kapıya doğru baktı ama Tang Suoyan başını geri çevirdi.
Tao Xiaodong'un boynundaki damarlar şişti, şakaklarındaki damarlar da öyle.
Tang Suoyan parmağını çıkıntılı bir damar üzerinde gezdirdi.
Tao Xiaodong "Yan ge " diye seslendi ve Tang Suoyan arkasından cevap verdi. Tao Xiaodong alnını çarşafa bastırdı, kumaş derisini acı bir şekilde sıyırdı ve Tang Suoyan, Tao Xiaodong'un onun yerine alnını avucuna dayamasını sağladı.
Tao Xiaodong yenik düştü ve boğazından kırık bir inilti çıktı. Tang Suoyan onu arkadan kucakladı, her ikisi de özellikle samimi bir pozisyon aldı ve en samimi işi yaptı. Tao Xiaodong'un duyabildiği tek şey Tang Suoyan'ın nefesiydi ve Tao Xiaodong'un koklayabildiği tek şey onun kokusuydu. Bu pozisyonda, göğüs boşluğu o kadar sıkı bir şekilde sıkıştırılmıştı ki, en ufak bir boşluk bile kalmamıştı, her boş yarık, Tang Suoyan ile ağzına kadar doluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WİLDFİRE (Çeviri)
Romance"Tek bir kıvılcım, yıkıcı bir orman yangını başlatabilir. İki olgun erkek arasında yanan bir aşk." Dövme sanatçısı x Göz Doktoru Tao Xiaodong'un kör bir erkek kardeşi vardı. Kibar ve sakin Tang Suoyan, kardeşinin en sevdiği doktordu ve Tao Xiaodong...
