(Düzenleniyor)
REKLAM YASAK !!!
Hikayede hem mesajlaşma hemde normal yazılan hikaye vardır .
Alya bir gün can sıkıntısından , kendi numarasının ilk üç basamğını değiştirerek bir numara salar şansızlık mı şans mı bilinmez o numara bir mafyanın çıkar...
Size bir cümle yazın en begendigimi yazacağım dedim .
Alizade_MilAy Birini seversen olmasını istediğin gibi değil ,olduğu gibi her şeyiyle seversin .
Bir bu birde
sahipsizcumlelerim Ruhu prangalara hapsedilmiş bir çocuğun en büyük hayali gibiydin, imkansız bir şeydin ...
Sizce hangisi daha güzel ?
İyi okumalar sizi seviyorum .
... Arabadan indiriğimizde teyzemgilden önce varmıştık.
Restoranta baktığımda uçurumun kenarında çok güzel manzaralı şık bir restoranın olduğunu gördüm.
Arda "ee beğendin mi ?" Dedi .
Gülümseyip " siz para mı sıçıyorsunuz oğlum , burası ne böyle " dedim .
Arda kahkaha attıp " çalışıyoruz kızım , ayrıca senin şu sevgilin bizden on kat daha zengin " dedi .
Gülümseyip " zengin olması fazla önemli değil ben onun kalbine bakıyorum " diyip kahkaha attım . Ay bunlar çok klişe cünlelerdi ama gerçekti malesef . Benim gibi paraya aşık bir kadın bir erkeğin parasına bakmıyordu.
Arda "bunlar çok klişe cümleler be kanka " dedi .
Dudağımı büzüp kafa saladım , o sırada da teyzemgil geldi .
Biz saat altıda gittmiştik ama yemek saat yedi buçukta başlayacaktı.
Şu an saat yediydi, içeri geçip hazırlıkları kontrol edip konukları kapıda karşılayacaktık.
Tabi yine bir iş bölünmesi yapmıştık , Arda ve ben konukları karşılarken teyzem , Almira ve eniştem aşçı ve garsonları kontrol edecekti .
Restorantın içine girdiğimizde masaları göremedim sonra uçurumun kenarında bir bahçe benzeri bir yer yaptıklarını öğrendim . Oraya girdiğimde ise Dilimi yutucaktım çünkü tek kelime ile muhteşem idi .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bunun karşısında da bir dağ manzarası düşünün )
Mekan sarı yeşil renklerle dekore edilmiş ve soft bir hava katmıştı. Saatin nasıl geçtiğini anlamazken saat yediye çeyrek geçiyordu .
Bizde zamanın geldiğini anlayıp Arda ile kapıda misafirleri beklemeye başladık. Restorantın iki adım uzağında , arka tarafında bir park yeride vardı. Yolla baktığımızda lacivert renkli şık bir araba girdi baskış açımıza .
Mavi renkli araç park alanına gidip durduruldu biz ise arkaya bakıyorduk ve içinden insan çıktı , Omen Tanrım ben uzaylı bekliyordum.
Beyaz kalem etek giymiş sarı saçlı muhtemelen otuzlu yaşlarında bir kadın kucağında sekiz veya dokuz aylık olan bir bebek ile çıktı. bebeğin üstünde güzel şirin bir tulum şeklinde kadife elbise vardı , ayrıca bebeğin saçlarıda kahverengiydi. Yanında ise kocası olacak yakışıklı bir beyfendi vardı .
