Say Yes To Me | bxb

12🎈Ortaklık

bölümler kısa ve romantizimsiz olabilir ama bu demek değildir ki gelmicek

a bi de ing kısımları kendim yazıp kontrol ettim googledan olmayan ingilizcemle ona rağmen bir hata falan varsa nolur yorumlara yazmayın utanırım

12| Ortaklık

"Then i think we can sign today?" O zaman, imzayı bugün atabiliriz diye düşünüyorum? dedi Eymen masadaki herkesin üzerinde gözlerini gezdirip.

Amerikan ortaklar onu onaylayan bir şeyler söylerken asistan kızlardan biri herkesin önüne kahve bırakıyordu. Geldiğinden beri kaçamak bakışlarını yakaladığım Amerikan kadın gözlerini üzerimde gezdirip sıcak kahvesini yudumladı. Hemen ardından Eymen'e döndü "Do you wanna share your bodyguard with me, Eymen?" Korumanı benimle paylaşmak ister misin, Eymen?

Eymen birkaç saniye gözlerini üzerimde gezdirip yeniden yeni ortağına döndü. "If you want it so much, ask him." Çok istiyorsan, ona sorsana.

Kadın kahkaha atıp sandalyesiyle beraber bana döndü. Tek yaptığım geldiğimden beri Eymen'in yanında ayakta dikilmekti. İlgi odağı olacağımı düşünmemiştim. "When we're done here, i think you'd like come with me, bodyguard?" Burada işimiz bittiğinde, bence benimle gelmek isteyebilirsin, koruma?

Bu kadar açık sözlü olmasını beklemediğim için kaşlarımı kaldırıp kadına baktım. Kırmızı rujlu dudaklarını büzmüş bana bakıyordu. Ablacım tek yapanız gereken imzaları atıp gitmek, ben ne alaka? "Thank you for the offer but nowadays im not interested in woman. I have to reject you." Teklifiniz için teşekkür ederim ama şu sıralar kadınlar ilgimi çekmiyor. Sizi reddetmek zorundayım dedim olabilecek en kibar şekilde.

Bariz bir şekilde yüzü asılan kadın cevap vermeden kahvesine döndü. O sırada önümde oturan Eymen'in çaktırmadan gülümsediğini görebilmiştim. Hoşuna gitmişti sanırım cevabım.

Yarım saatlik bir ara verilmişti toplantıya. Aranın sonunda imzalar atılacak, şirkete üçüncü ortaklar dahil olacaktı. Eymen odasına geçmiş Reyhan'la birlikle evraklarla ilgileniyorken bende tuvalete kaçmıştım.

Kabinde işimi hallederken dışarıdan birkaç farklı ses duydum. Bir adam ve bir kadın konuşuyordu. "I cant believe you brought me to the men's toilet, Sam!" Beni erkekler tuvaletine getirdiğine inanamıyorum Sam! dedi kadın fısıldayarak. Bu sesi tanıyordum, toplantıda benimle ilgilenen kadındı.

"There was no place where we could be alone." Yalnız kalabileceğimiz başka bir yer yoktu. dedi adam aynı şekilde fısıldayarak. "Shut up and listen. A smart guy like Eymen will understand that we are using fake documents in partnership. And if he finds out, the partnership may be canceled. There could even be worse things. Im not sure we should take that risk Alice." Sus ve dinle. Eymen gibi zeki bir adam ortaklıkta sahte belge kullandığımızı anlayacaktır. Ve eğer öğrenirse, ortaklık iptal olabilir. Daha kötüsü de olabilir. Bu riski almamız gerektiğinden emin değilim Alice.

Demek niyetleri gerçek bir ortaklık değildi. Birkaç dakika daha konuşup her şeye rağmen sahte belgeleri kullanmaya karar verdiler ve tuvaletten çıktılar. Onların ardından bende hızlıca ellerimi yıkayıp Eymen'in odasına koştum. Kapıyı çalmayı unutup içeri daldığımda Reyhan ve Eymen çok ciddi bir şeyler konuşuyorlardı. İkisine de bakıp "Afedersiniz ama önemli bir şey söyleyecektim ben." dedim.

Eymen kaşlarını çatıp "Bir şey mi oldu?" dedi.

Yutkunup başımı salladım. "Tuvalette şu Amerikan ortakların konuşmalarını duydum. Sam mi neyse artık ortaklıkta sahte belge kullanıyoruz Eymen akıllı adam anlayabilir dedi. Sonra Alice denen kadın da onu ikna etti. Gizli gizli konuşuyorlardı. Yani ben yanlış anlamış olabilirim, işinize de karışmak istemem ama bence ortaklık yapmamalısınız. Yani bana güvenmiyor olabilirsiniz ama duydu-"

"Sana güveniyorum Hazar." dedi Eymen gözlerimin içine bakarak. Hemen ardından Reyhana dönüp "Belgeleri iptal edin. Kapıdaki güvenliklere de haber verin çıkışa kadar Sam ve Alice'e eşlik etsinler."

Reyhan hızla başını sallayıp "Tabi efendim." dedi ve koşar adım odadan çıktı.

Geriye Eymen'le ikimiz kaldığımızda bakışlarımı kaçırıp "Teşekkür ederim bana güvendiğiniz için." dedim.

Eymen geri bilgisayarına dönüp "Canımı emanet ettiğim adamın sözüne güvenmemem saçma olurdu." diye mırıldandı.

.

eymenin korumasını kendisiyle paylasmasını isteyenler +1