8🎈Ilık Süt

3K 264 54
                                    

dün gece uzun uzun bölüm yazdım buyrun😌

8| Ilık Süt

Ateşi elimle korumaya çalışarak sigaramın ucunu yakmayı başarmıştım. Derin bir nefes çekip dumanı bırakırken gökyüzüne baktım. Bizim mahalle biraz tepede kaldığı için geceleri dışarı çıktığımızda çok fazla yıldız görebiliyorduk. Ama şimdi baktığımda 3 veya 4 tane anca görebilmiştim.

Sigaramı yarılamıştım ki mutfak balkonunun kapısının açılıp kapandığını fark ettim. Yanıma gelip sigarasını yakan Semih abiyi izledim. "Hayırdır Hazar, bahçe keyfi mi?"

Gülüp "Yok obi ya, sigara için çıktım." dedim. Semih abi benden oldukça büyük, tecrübeli bir adamdı. Yıllardır bu evde, bu ailenin yanında çalıştığını duymuştum. O kadar da yaşlı durmadığı için şaşırmıştım hatta. Evin hem aşçısı hem de en sevilen abilerindendi. Beni çok iyi karşılamış, samimiyet kurmuştu. İkimizde rahat takılıyorduk yani.

Sigarasından uzun bir nefes çekip "Söyle bakalım neye sıkıldı canın?" dedi bahçede gözlerini gezdirirken.

"Gözümden kaçmadı diyorsun yani?" dedim hafiften gülümseyip.

"E tabi oğlum..." dedi gülerek "...37 yaşındayım lan ben, kaçar mı?"

Biten sigara izmaritini cebimdeki peçetenin arasına sıkıştırıp paketten yeni bir dal çıkardım. "Senin de sıkılmış bir şeylere canın belli."

Semih abi çektiği nefesi uzun uzun üfledikten sonra yüzünü bana çevirip "Önce sen." dedi.

"Öyle olsun..." dedim "...Eymen Bey... nasıl biri abi?"

Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi bir ifade takınıp "Sence nasıl biri koçum?" dedi.

"Dürüst olayım mı abi?" dedim. Başıyla onaylamasıyla içimdekileri dökmeye başladım. "Robot gibi olduğunu düşünüyorum. Sanki biri tarafından programlanmış ve hiç duygu belirtisi göstermemeye yemin etmiş gibi. Çok soğuk, tepkisiz biri."

Cümlemin bitmesiyle Semih abi biraz bekleyip "Hazar senin, böyle enerjik neşeli olmanın bir sebebi var değil mi?" dedi yavaş yavaş.

Vardı. Kardeşlerimi her daim mutlu etmek için, onlara ve kendime güçlü olduğumu kanıtlamak için enerjiktim ben. Neşeli olmamın sebebiyse ailemi çok sevmemdi. Onların yanında olmak, onlarla zaman geçirmek beni neşeli bir adam yapıyordu.

"Düşününce onunda böyle olmasının bir sebebi olmalı sanki?" Semih abi söyleyene kadar hiç böyle bir ihtimal düşünmemiştim. Bana sanki doğduğu andan beri Eymen böyle biriymiş gibi gelmişti.

Yüzümü buruşturup "Çok aptalım dimi?" dedim.

Semih abi sırıtıp başıyla onayladı beni. "Benim babam Eymen'in babasının en önemli adamlarından biriydi. Ben bu evde büyüdüm. Sonra bu evin bir parçası, bir çalışanı oldum. Babam gitti, ben kaldım." diyerek anlatmaya başladı. "Yani Eymen'i herkesten iyi ben tanıyorum. Abi-kardeş gibi büyüdük biz. Ben 17 yaşımda lise çıkışlarında sağda solda aylak aylak geziyordum, Eymen ise 17 yaşında şirketi devralmıştı."

Semih abinin sözünü kesip "17 mi?" dedim istemeden.

Dumanı üfleyip başını salladı. "17. Anne ve babasını tek gecede kaybeden bir veliahtın tahta çıkma hikayesi. Erhan Bey'in zamanında çok rakibi vardı. Hepsiyle tek tek ilgilenirdi, uğraşırdı. Ama içlerinden biri canına kast etmeye cüret edecek kadar delirmişti. Bir gecede hem Erhan Bey'den hem de eşinden kurtuldular..." sigarasını dudaklarına götürdü "...Cesetleri de kim buldu biliyor musun?"

Yutkunup "Eymen?" dedim fısıldar gibi.

"Eymen." dedi bastıra bastıra. "Bahçede benimle su savaşı yapan, mutfakta yemek yapma girişimlerime yardım eden, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, o gözleri parlayan çocuk. Ve şimdi ailesini öldürenler yeniden kendini belli etti. Bir aile bireyi daha öldürülecekti, şu an komada. Her an... her an sıra Eymen'e gelebilir, anlıyorsun dimi Hazar? Görevini, neden bu işe alındığını?"

Bitmek üzere olan sigaramı söndürüp derin bir nefes aldım. Açık havada içim sıkılmıştı, daralmıştım. "Anlıyorum abi..." dedim "...çok iyi anlıyorum." İçeri girmek için kollarımı yasladığım balkon demirlerinden çekip doğruldum "İyi geceler abi, teşekkür ederim paylaştığın için."

Gitmek üzereydim ki Semih abi mırıldandı. "Can sıkıntımız aynıymış ha.."

Geri dönmeden hafifçe tebessüm edip mutfağın balkon kapısından içeri girdim. Kapıyı kapatıp mutfağa doğru dönmüştüm ki kapıdan içeri Eymen girdi. İyi insan lafının üstüneydi yani?

Beni görünce şaşırıp "Hazar?" dedi adımlarını durdurup.

"Eymen Bey?" dedim bende aynı onun gibi.

"Saat geç oldu, uyuyorsun sanıyordum." diye mırıldanıp buzdolabını açtı.

"Aynı şekilde bende sizin uyuduğunuzu sanıyordum." dedim gülümseyip.

Bakışlarını kaçırıp çıkardığı paket sütü bir bardağa doldurdu. "İkimizde yanılmışız."

Bardağı dudaklarına götürüyordu ki "Eymen Bey ne yapıyorsunuz?" diye atıldım.

Elindeki bardağı alırken şaşkınca bana bakıyordu. "Ne yaptım?"

Çıkardığım küçük cezveye sütü boşaltıp ısıtmaya başladım. "Soğuk içmemelisiniz." dedim engel olamadığım sinirimle.

Kalçasını tezgaha yaslayıp kollarını önünde bağladı. "Neden bu kadar kızdın ki, alt tarafı bir bardak süt."

Haklıydı, durduk yere koskoca adamı azarlamıştım. "Kardeşlerim ne zaman soğuk süt içseler boğazlarını üşütüyorlar. Sonra uğraş dur." Bana garip garip baktığını fark edince sesimi yumuşattım. "Alışkanlık oldu bende de. Kusura bakmayın size de kızdım biraz."

Dudaklarını yalayıp bakışlarını cezveye çevirdi. "Kardeşlerinle ilgilisin işte ne güzel, sorun yok."

Elimi enseme atıp birkaç saniye kendi kendime utandıktan sonra ısınan sütü yeniden bardağa boşaltıp Eymen'e verdim. Hiçbir şey demeden verdiğim sütü hızlı hızlı içip bardağı tezgaha koydu. Dudaklarının üzerinde kalan sütü yalayıp bana mükemmel bir manzara sunduktan sonra "İyi geceler Hazar." diye mırıldanıp mutfaktan çıktı.

Hala arkasından bakarken tek düşündüğüm onu layıkıyla koruyabilmekti. Durumun bu kadar ciddi olduğunu öğrendiğime göre artık Eymen için ekstra dikkatli olmam gerekiyordu.

.

şimdi şöyle ki
eymen 26 yaşında
hazar 22
sen?
ben?

bi de bu kitaba ikinci bir çift daha lazım sanki ama yapsam da çok uzun uzun göstermeyi düşünmüyorum hatta aklımda üçüncü çift falan da var ne diyonuz
ağırlık eymen ve hazar ağırlıklı olucak ama

Say Yes To Me | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin