IV.34

113 14 64
                                    

İçimden bir ses bildirimi görünce "Aa bir ara böyle bir kitap vardı," dediğinizi söylüyor ama sınav senesinde olmak, molalarında üç, beş kelime ekleye ekleye 4600 kelimeyi bilmem kaç haftada anca bitirmek demek olabilir bence... Çünkü eskiden bir günde yazabildiğim bölümü bu sefer cidden haftalardır yazıyorum... Bence siz de bol bol yorum yazabilirsiniz... Motivasyon olsun diye canım yani başka bir şey olduğundan değil... Bir de dua edebilirsiniz yani şöyle hayırlı güzel sonuçlar almam için... Öylesine yani...

Neyse güzel okumalar öbdüm

🦥

"Abla bebek ağlıyor, ne istediğini anlayamıyorum. Ne yapacağım?!"

"Diğer bebeği emziriyorum Zişan. Eniştene sor!"

"Nisan bebeği uyutamıyorum!"

"Ablam öbür bebekle ilgileniyor enişte."

"Öteki bebekle kimse ilgileniyor mu?"

"Ben ilgileniyorum."

"Neden ağlıyor o zaman?"

"Ne bileyim bir derdi var demek ki."

Yan odadaki enişteme seslenirken yatağıma çöküp kucağımda pışpışladığım bebeğe baktım ve omuzlarımı düşürerek "Uyusana yavrum evladım," diye yakındım ağlamaklı bir sesle. "Mamanı yedin, pırtını yaptın, altını itinayla silip süpürdüm. El kadar veletsin, başka ne derdin olabilir borazan yutmuş öküz gibi böğürerek ağlamana sebep olacak?"

Bebek daha çok ağladı. Evde üç tane bebek var şu anda ve bir senkronizasyon içerisinde ağlıyorlar. Oturup onlarla beraber ağlamamak için bir sebebim yoktu bence. Mama, pırt gibi büyük sorunlarım olmasa da ben de kendimce dertliyim sonuçta.

Ablam, aşağı katta olduğu için sesini duyurmak adına bağırarak "Zişan," diye seslendi. "Bebeğin göbek bakım setini getirir misin?"

"Diğer bebeği uyutmaya çalışıyorum."

"Enişten getirsin o zaman."

"O da öbür bebeğe bakıyor."

Böyle konuşuyorduk çünkü sekiz aydır bebeklere isim bulamadığımızdan dünyaya sadece bebek olarak gelmişlerdi. Bu bebek, diğer bebek ve öteki bebek.

Doğumun üzerinden iki gün geçmişti. Hastaneden bugün taburcu olmuştu ablam. Bebeklerin kimliklerinin çıkartılması gerekiyordu artık fakat kimliğe de o bebek, bu bebek ve şu bebek yazdırmak istemediğimizden isim bulmadan çıkartamıyorduk. Sorun şuydu ki isim de bulamıyorduk. Sanırım size üç silahşörcükler demeyi bırakıp işaret zamirleri demem gereken yerdeyiz sevgili Yeğen ve Ötesi grubu. O, bu ve şu; modern çağda alakasız isimler türeten insanlar güruhunun arasına katılmak için güzel bir seçenek.

On dakika kadar daha uğraştıktan sonra nihayet uykuya dalan bebeği gülümseyerek izledim iyice dalana kadar ve uyandırmamaya çalışarak alnından öpüp dikkatle ayağa kalktım. Mayın tarlasında çiftetelli oynamaya çalışıyor gibi bir hassasiyetle yürüyerek odadan çıktım.

Hemen yanımdaki açık kapıdan yatak odasına girdim ve yeşil beşiğe yeşil tulumlu bebeği bırakan eniştemle göz göze geldiğimde ona gülümseyip kucağımdaki mavi tulumlu bebeği mavi beşiğe koydum. Ablamın baktığı bebeğin üstündeki tulum da onun beşiği gibi beyazdı. Karışmasınlar diye oldukça zekice taktikler geliştirdik.

Eniştem odadan çıkmadan önce yanımdan geçerken ağrıdığı için sallayarak rahatlamaya çalıştığım kolumu sıvazladı ve ayrıldı yanımdan. Şu son iki gündür bana karşı daha samimi bir tutum sergiliyordu. Bebeğin üstünü hafifçe battaniyesiyle örttükten sonra ben de peşinden çıktım ve aşağı indim.

Aşkın Bir Adı Da Yorulmamaktır || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin