bir

375 21 33
                                    


"Of..." Dedim moralsizce. Bu barı diğerlerinden ayıran sakinliği de olsa yine de çok sesli geliyordu, eve gitmek istememle birlikte başımın da ağrımaya başlamasıyla oturduğum yerden kalktım ki masaya düşen bir şey fark ettim.

Masamın yanından geçen adamın bir dal sigarası masama düşmüştü, sadece bir dalının düşmesi aklımda soru işaretleri yaratırken masada duran sigara dalını elime aldım sigara kullanmasam da.

Bir göz attığımda üstünde bir şeyler yazdığını fark ettim, silinmesine ramak kalan sayıları dikkatlice okuduktan sonra verilen isime baktım.

Jeff Satur

Ünlü bir şarkıcının ismiydi bu, altında yazan numaranın ona ait olma ihtimali pek inandırıcı gelmese de telefonumu açıp sigara dalındaki numarayı tuşladıktan sonra kulağıma dayadım. Bir şey kaybedeceğimi de kazanacağımı da sanmıyordum, büyük ihtimal sadece amatör bir dolandırıcının numarasıydı.

"Alo, kimsiniz?" Dedim sakince, içimde herhangi bir korku yoktu. Derin, erkeksi ve gayet tanıdık bir sesin beni karşılamasıyla birlikte verilen ismin sahibinin sesi olduğu da barizdi, şarkıcı Jeff Satur'dan başka biri değildi telefonun karşısındaki.

Söyledikleri ve sorduklarına bakılırsa her şey planlıydı, gram şaşırmışa benzemiyordu.

Neden bütün bunlar oluyordu anlamasam da daha da çok düşünüp derinlere inmek istemiyordum, oluyorsa oluyordu işte.
"Yarın göndereceğiniz adrese? Peki." Dedikten sonra aramayı sonlandırdım.

Annem küçükken beni karşıdaki her kim olursa olsun ona güvenmemem ve bana vermeye çalıştığı şekeri almamam hakkında fazlaca ikaz etmişti ama artık büyümüştüm. Bir şey olacaksa onun oğlu olan bana değil, kendi başına insan olan bana olacaktı.

Ama Jeff Satur'un niye benim masama kendi numarasının yazılı olduğu bir sigara düşürttüğünü pek anlamıyordum. Anlamamak içimi huzursuz da etse belki de iyi olan da buydu, pek kurcalamadım. Zaten elimde kurcalayacak veri yoktu, belki de bundandı kurcalamamam.

İyi ki bu gece sarhoş olmamıştım, yoksa yapacağım şeyler karşımdakini şu anki benden daha çok düşündürürdü. Ve kesinlikle rezil olurdum, üç gün insan içine çıkmazdım utançtan.

-

"Yaptığın saçmalık." Dedi ablam telefonun karşısında bağırarak. Evet, haklıydı. Yaptığım saçmalıktı, daha dün ilk defa konuştuğum ünlünün biriyle şimdi bir yerlere gidiyordum, hareketlerim düşününce bile bir anlam almıyordu. Onunki de öyleydi.

"Bana bir şey olmayacak abla, endişelenme. Gelince arayacağım, merak etme. Anneme de dikkat et, ilaçlarını alacak parayı biriktirmeye az kaldı biliyorsun. Hadi gidiyorum ben." Dedikten sonra aramayı bitirip telefonumu cebime koydum. Evin kapısını çarparak apartmandan çıktıktan sonra mesajları açıp dün atılan konuma yürüdüm. Evime yakın olduğundan ulaşmam uzun sürmedi, buluşma noktasına Bay Jeff veya Sanatçı Jeff Satur, ne demeliysem işte, benden önce varmıştı.

Oturduğu yerin karşısındaki sandalyeye geçtikten sonra yüzünü inceledim. Evet, karşımdaki Jeff Satur'du. Siyah saçları yüzüne vuran ışıkla parlarken yaptığı hafif de olsa belli olan grimsi göz makyajı dudaklarını öne çıkarıyordu. Sanki konserden fırlamış gibi özenliydi, üstündeki siyah gömleğinin birkaç düğmesini bağlamayı es geçerken bir yandan da gümüş kolyesiyle oynayıp duruyordu.

Galiba fazla bekletmiştim, canı sıkkın gibiydi.

Bense sadece beyaz bir tişört giymiştim, siyah, altıma geçirdiğim dar kot pantolonun kırışıklığı göze fazla batarken saçlarım bile düzgünce taranmış değildi. Dudaklarıma şans eseri renk veren nemlendirici sürmüştüm, karşımdakinin aksine kolye ya da küpe gibi takılarım yoktu. Üstüme bir şişesini bocadığım deodorantın kokusu az sonra beni soluya soluya zehirleyecekti büyük ihtimal.

Ve çok utanıyordum, bir anlık gelen cesaretimle yaptığım işler o cesaret sahneden gidince böyle yüzümü kızartırdı.

Ellerimi birbirleriyle temas ettirdikten sonra gözlerimi tekrardan önümde duran adama diktim. Konuşmaya niyeti yoksa kalkacaktım, durup dururken utanmaya bayılmıyordum ben de.
"Korumam olmanızı istiyorum."

"Ko-korumanız?" Dedikten sonra öksürdüm, ben daha kendimi koruyamazken adamın benden istediği şey cidden komikti. Vücudu bariz bir şekilde bana bakılacak olursa çok daha yapılıydı ve o kendisini korusa benim korumamdan daha faydalı bir iş ortaya çıkardı.
"Bu vücutla? Emin misiniz, siz beni gördünüz mü?"

Dedikten sonra ayağa kalktım, vücudumu göstermek için bir tur döndükten sonra güldüğünü fark edince yerime oturdum. Daha da fazla utanmamla birlikte gülmesi kesilmiyordu, sinirlerim bozulmaya başlıyordu.
"Evet."

"Ama niye?" Dedikten sonra ağzımı kapattım ellerimle. Fazla soru soruyordum, daha doğrusu düşündüğüm şeyleri başarılı bir şekilde ağzımdan kaçırıyordum.

"Ben de biliyorum senin beni çok iyi koruyamayacağını, sadece annem koruma bulmam konusunda ısrarcı. Ben de kendimi koruyabileceğimi göstermek amaçlı beni koruyamayacak bir koruma alıyorum ki ikna olsun, bu kadar. Yine de unutma ki adı üstünde korumasın, bu bir plan da olsa işinin gereğini yapacaksın."

"Ha..." Dedim gözlerimi yere doğru kaydırırken. Bir planın parçası olmak gibi bir şeydi ama ben bu tür şeyleri beceremezdim. Yalan söylemeyi bile kırk takla atsam da beceremeyen biriydim, rol kesme işi için biçilmiş bir adam değildim.
"Ben öyle şeyleri beceremem ama ç-çok teşekkür ederim."

"Normal bir koruma olsan bile yüklü bir miktarda para alacaktın ama normal olmayacağın için bu ücret ikiye katlanacak. Bir daha düşün." Dedikten sonra eline telefonunu aldı. Her şey para değil felsefesi yapmanın, kalbin yolundan gitmenin belli ki şu an sırası değildi, fırsat büyüktü.
"Ücreti ne kadar peki?"

"20.000 Tayland bahtı." Dediğinde kaşlarım havaya kalktı, dudaklarımı birbirine bastırdıktan sonra derin bir nefes aldım. Annemin ilaç masrafları için yeter de artardı, ona buna olan tüm borçlarımı da bu parayla kapatabilirdim.
"Tamam mı, daha fazla mı istersin?"

"Hayır..." Dedim mırıldanarak. Hayatım boyunca kazanamadığım parayı aylığına birilerine verebiliyordu, daha fazla istesem de verebilecek güce sahip olması çok da şaşırtıcı değildi.

Kendimi karşısında, gözlerini bana böyle dikerken güçsüz hissediyordum.

"Öyleyse sadede gelelim, korumam gibi davranacak mısın davranmayacak mısın?"

CK ও jeffbarcodeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin