iki

197 21 20
                                    


"Öyleyse sadede gelelim, korumam gibi davranacak mısın davranmayacak mısın?"

Elimdeki fırsatı kaçırmamam gerekirdi.

"Kabul ediyorum." Dedikten sonra masaya diktiğim gözlerimi ona döndürdüm. Memnun olduğunu belli eden bir gülümseme vardı yüzünde, dudakları sessizce kıvrıldıktan sonra el sıkışmak için elini uzattı.

Teniyle tenim temas ederken gözleri gözlerimdeydi, gülümsemeye devam ederken zaman yavaşlıyordu.
"Menajerimle konuşursun, sana etkinlik takvimini verir. Şirketimin çalışanı değil de benim kişisel çalışanım olduğunu unutma. Sana evraklar vereceğim, oku kabul ediyorsan imzala, hâlâ reddedebilirsin de. Yarın stüdyoma gel, işe başla."

Art arda o kadar fazla komut veriyordu ki o konuştuğu sırada kafamın çalışıp çalışmadığını kontrol etmek ister hâle geliyordum.

Şirketine gidecektim, menajerinden etkinlik takvimini alacaktım, stüdyosuna gidecektim, evrakları imzalayacaktım ve bu sayede işe girmiş olacaktım. Bir de, atlamadan, onun kişisel elemanıydım.
"Tamam, teşekkürler. İyi akşamlar o hâlde."

Oturduğum yerden kalkıp teşekkür amaçlı eğildim. Kafeden sessizce çıkarken telefonumu cebimden elime alıp kulaklarımı taktım. Ablamın korktuğu gibi birileri beni kaçırmamıştı ve ben hâlâ hayattaydım.

-

"Burası mıymış?" Dedikten sonra binanın girişine baktım. Şirketinin ismi hatırladığım kadarıyla "Studio On Saturn" olmalıydı, yine de kontrol amaçlı telefonumu açtım.

Hatırladığım ismin doğru olmasıyla birlikte asansöre binip üçüncü katı tuşladıktan sonra ofise girdim. Beklediğimin aksine ölüm sessizliği yoktu, insanlar bir yandan öbür yana dolaşıp duruyorlardı sadece.

"Pardon, siz Bay Jeff'in yeni koruması mısınız?"

Kafamı onaylar biçimde salladığımda karşımdaki adam gülümsedi, "Ben Bay Jeff'in menajeriyim. Bay Jeff size etkinlik takvimini vermem gerektiğini söyledi. Burada bekleyin, getirip geliyorum." Dedikten sonra genişçe gülümsedi ve göz açıp kapayınca kadar yanımda belirdi.

Elime ince bir defter verdi, teşekkür etme amaçlı eğildim.
"Teşekkürler."

"Bay Jeff'in koruması olduğunuzdan sürekli onunla olmanız gerekecek, yani ekipten önce konser noktasında veya etkinlik noktasında olacaksınız. Geçen yıllarda Bay Jeff'in koruması ve ben her zaman birlikte olurduk ama siz kişisel asistan olduğunuzdan sizin ne zaman işinizi yapacağınız Bay Jeff'e bakıyor. Anlatabildim umarım, hayırlı olsun."

Adamları da komut verme konusunda kendisine benzetmişti, şaka gibiydi gerçekten.
"A-anlamadım tam olarak da özet geçebilir miydiniz rica etsem?"

"Yani demek istediğim kısaca şu; Siz bu şirketin bünyesinden olmadığınız için sadece ve sadece Bay Jeff ile hareket edeceksiniz. Ben, menajeri olarak size emir veremem mesela, öyle düşünün."

"Anladım, teşekkür ederim tekrardan. Bu arada stüdyo ne tarafta?" Dedim utanarak. Elim ayağım birbirine karışmıştı zaten, iyice heyecanlanmıştım.

Eliyle sağ arkamı işaret ettiğinde kapıda büyük harflerle yazan "STUDIO" yazısını görmemle birlikte utansam da tekrar teşekkür edip hızla siyah kapıya ilerledim. Şirketin çalışanı olmak yerine onun kişisel çalışanı olmak işime gelirdi, buranın bana kasvetli gelen havasıyla aramın iyi olacağını sanmıyordum.

Odadan gelen yüksek gitar sesi kulaklarımda inlerken kapıyı hızlıca kapatıp Bay Jeff'e baktım, elindeki gitarı arkasında duran koltuğa koyduktan sonra gözlerini masasından ayırmadan bana birkaç kağıt ve kalem uzattı.

Arada bir konuşmak için cümlelerini kullansa gerçekten çok makbule geçerdi.

"Hepsini oku, düşün ve ona göre karar ver." Dedikten sonra tekrardan bana döndürdüğü sandalyesine masasına doğru çevirdi ve bilgisayar ekranıyla uğraşmaya başladı. Hepsini okumamı istiyordu ama verdiği üç sayfalık tonlarca yazıyı hiçkimse oturup okumazdı.

Madde 1: Verilen maaş aylık olmakla beraberinde sabittir. Çalışanın isteğine göre değiştirilemez, çoğaltılamaz, azaltılamaz.

O kadar fazla cümle ve numara vardı ki sinir bozmaktan başka hiçbir işe yaramıyorlardı. Kalemin kapağını açtım, en son sayfanın alt kısmındaki boşluğa imzamı karaladım.
"Okudun, düşündün?"

"Yaptım veya yapmadım ama neticede kabul ettim bayım." Dediğimde gülümsedi. Sürekli gülümsüyor muydu yoksa sürekli gülümsetiyor muydum kestiremesem de önemli değildi. "Menajerimin numarasını sana veririm, etkinliklerde bir değişiklik olursa haberin olur. Diğer her detay takvimde var zaten."

"Peki." Dedim usulca, başka diyecek bir şeyim yoktu. Şu anda bunu imzalamakla doğru seçimi mi yapmıştım yoksa gelecekte pişman olacağım bir şey miydi bilmiyordum.

"Çıkabilirsin."

CK ও jeffbarcodeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin