24. KURULMUŞ TUZAKLAR

335 24 2
                                    

KENAN'DA BİR
SÜVEYDA

24. BÖLÜM: "KURULMUŞ TUZAKLAR"



Mart 2019

Kenan...

İhsan aradı, Süveyda'nın ve Güzin'in başının belada olduğunu söyledi. Hiç sorgulamadan bana attığı adrese gittim. Yeni açılacak otellerinin kapalı otoparkına sorgusuz sualsiz indiğimde tuzağın içinde olduğumu anladım. Ortada ne Süveyda ne de Güzin vardı. İhsan doğrulttuğu silahla karşıma dikilmişti.

İçerideki karanlığı arkasındaki arabasının farkları kırıyordu. "Yasemin nerede?" diye sormuştum. "Hani? Burada kimse yok."

"Yoklar," demişti sinirle. "Çünkü ikisi de güvende."

Beni tuzağa çektiğini anladığımda silahına doğru yürüdüm ve ona, "Beni niye buraya çağırdın?" diye sordum. "Üstelik kandırarak. Kuyruğun mu sıkıştı?"

"Bana yardım edeceksin," demişti silahını kalbime doğrultmaya devam ettiğinde. Gergin, stresli ve korkuluydu. "Ne söylersem söyleyeyim yapacaksın."

"Yapmayacağım..." Başının belada olduğunu anlamıştım. "Ne yaptığın umurumda bile değil."

"Yasemin de mi umurunda değil?" Tam karşısında durduğum için namlu montuma temas ediyordu. "Onun için korkmuyor musun?"

"Beni kardeşinle tehdit edip durma!" Yakasına yapıştığımda silahı karıma indirdi. "Karşısına çıkmıyorum bile! Daha ne istiyorsunuz?!"

"Berrin'le birinin elmaslarını çaldık," ellerim hâlâ yakasındayken konuşmayı bırakmadı. "Adam ikimizi de buldu ve tehdit ediyor... Ya elmaslar, ya da parası..."

"Bana ne bunlardan?!" Onu iterek yakalarını bırakmıştım. "Eteklerinin altına sığındığın annene git, ikiniz de umurumda bile değilsiniz."

"Annem elmasları çoktan elden çıkardı bile," silahın namlusu yere bakıyordu, fakat ne olur ne olmaz temkinli bir şekilde sıkıca tutuyordu. "Bizden istediği paranın fiyatı çok yüksek, elmaslar o kadar etmedi bile..." Gözleri korkuluydu, bu defa bulaşıkları kişinin çetin ceviz oluğu çok açıktı. "Annem o kadar parayı karşılayamayacağını söylüyor."

"O da seni bana mı yönlendirdi?" deyip cümlelerini tamamlandım. Suskunluğu soruma 'evet' cevabını vermişti. "Sana bir şey söyleyeceğim şimdi, senin annen o parayı hayli hayli karşılar ama o hazinesine el sürülmesin istiyor. Ben olmasaydım, çok kolay ödeyebilirdi..."

"Ödeyeceksin," dedi bastırarak. Yüzündeki ifade onu dinleyeceğimden emin olduğunu gösteriyordu. "Zorundasın..."

"Ne yapacaksın?" Ben de kendimden emindim. "Kardeşinle mi tehdit edeceksin, büyük bir ihtimalle sana bu akılları veren de annen. Sen konuşursan ben de konuşurum," dedim. "Yadigâr'ın evine giderim, Yasemin'in karşısına çıkarım, ona Yadigâr'ın yıllarca sizi nasıl kandırdığını anlatırım, annenin yaşadığını, Berrin'i, Uzay'ı, senin ondan çalıp geri verdiklerini, senin Belgin'e beraber yediğin haltların benim üzerime kaldığını... Ve daha birçok şeyi. Kardeşine her gitmek istediğimde anne oğul bana nasıl engel olduğunuzu da anlatırım." Yüzü kasılmıştı. "Bence Belgin Hanım düzeninin bozulmasını asla istemez... Özellikle de kızının ondan nefret etmesini..." Duraksadığımda elindeki silahı daha fazla sıktığını gördüm. "Yasemin'e hiçbir yanlışım olmadı, ben sadece ona yanlış şeyler gösterdim, her şeyi anlatıp ispatlamamla bana geleceğinden eminim. Belgin Hanım'a söyle karşıma çıksın, adamları, gözdağları veren mesajları, sen, Berrin... Saklanmasın. Bunları ona söylemek istedim ama bulamıyorum, ulaşamıyorum. Şimdi annenin yanına git, borcunu kendi ödemesini söyle, beni kızıyla da tehdit etmeyi bıraksın, yoksa onun yapmadığını ben yaparım... Her şeyi unutur çıkarım Yasemin'in karşısına."

KENAN'DA BİR SÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin