KENAN'DA BİR
SÜVEYDA43. BÖLÜM: "GERÇEĞE KARŞIT"
Polyanna benim hiç sevmediğim bir karakterdir. Elbette bunun çok sebebi vardı. Çok fazla güllük gülistanlık olmamak gerekirdi çünkü etrafına yaptığın iyiliklerin ateşinde yanan her zaman sen oluyordun.
Oldum olası fedakar insanları da sevmemişimdir... Bencil olmak kötüdür ama kendine bencil ya da cimri olmak kötü bir şey değildi. Yani en azından benim felsefemde böyle. Polyannacılık oynayıp, birileri için kendini feda etmek saçmalıktı. Bunun her zaman her zaman olmaması gerekirdi.
Şu kısa hayatımda kime kötü, kime iyi olmam gerektiğini artık çok iyi anlamıştım. Hangi durumda karşıya kendinden bir şeyler vermem gerektiğini çok iyi biliyordum.
Annemin, Belgin'in, yani Yasemin Sargun'un ya da Yasemin Argın'ın kendince kendini samimi bir şekilde tüm çıplaklığıyla anlattıklarında etkilenmiş olabilirdim ama bu demek değildi ki onu affedeceğim. Hayatının pek çok önemli noktaları vardı çok genç yaşında birçok kimliğin içine girmiş bir kadındı. Kötü bir arkadaş, hayırsız bir evlat, çirkef bir komşu, bencil ve sadece benmerkezci bir karakter, çıkarcı, iyi yüzlü, yalancı, aşık bir kadın, sadık bir sevgili ya da sadakatsiz bir eş... Yasemin Argın'ı, Yasemin Sargun yapan uçuk istekleriydi ve bunu başarmayı bildiğinde Yasemin Sargun'dan Belgin Asil'e dönüşmesi de arada kaldığı ama sonrasında arzularına karşı koyamadığı ihtimalleriydi.
Her şeye rağmen bir insandı ve göğsünde bir kalp taşıyordu... Bu çok şaşırtıcıydı benim için çünkü kötü bir insanın da sadık oluğu bir eşe, kendinden önce düşündüğü bağları da olabilirmiş.
Bol bol hata yapmış ve doğruya gittiğini zannederken, bol bol kırılma noktalarıyla dönüm noktaları kazanmış... Kumar Asil, yani asıl babam, onun dönüm noktasıydı çünkü annemin İskender, yani beni büyüten ve kızı olduğumu inkar etmeyen adamla tanışmasını sağlamış, annemin daha büyük ve gösterişli bir hayata ilk adımını atmasına ön ayak olmuştu. Bunu isteyerek ya da farkında olmadan yapsın ama Yasemin Sargun aslında bir nebze Kumar Asil sayesinde olmuştu.
Kumar Asil aşık olduğu kadını bir mesajla terk etmiş olmasaydı; Yasemin Argın, İskender Sargun'la bir yola çıkmasaydı, şu an nasıl hayatların içinde olurduk?
İhsan olmazdı, Cesur olmazdı... Ben?
Annemin kırılma noktası ise Kumar'a karşı koyamayıp, İskender'e ihanet etmesiydi... Önce çocuklarından, sonra da konumundan olmuştu. Hâlâ herkes tarafından ölmüş bir kadındı.
Kötü evlat Yasemin Argın, herkes için iyilik meleği Yasemin Sargun ve birçoğumuz için kötü mü kötü bir düşman olmuş Belgin Asil, şimdide en çok kendisi için, sonra da çocukları ve kocası için bir dönüm, ama bizim için de bir kırılma noktası yaratmak istiyordu. Belki beni yanına alarak, belki de babamın imparatorluğunun başına geçmek isteyerek... Her ihtimalin sonunda bunu yapmayı başaracağına gücü olduğunu düşünüyordum. Kıvrak zekası ve muhteşem dayanma kabiliyeti yeterdi.
Yalnız, bilmediği bir şey vardı; ben onun dişinin kemiği değildim. Onun kızıydım, onun damarlarından akmıştım, onun canından var edilmiştim fakat bu demek değildi ki benden daha güçlü ya da önünde bana boyun eğdirecek güce sahipti. Bunu yapmaya kabiliyeti vardı ama gücü asla yoktu.
Ben o kişi olmak istemediğim için Yasemin Sargun'dum. Ben o kişi olmayı tercih etmediğim için Süveyda sadece Kenan'ın dudaklarına uğruyordu. Ben o kişi olmak istersem Süveyda'nın; Belgin Asil'den, Yasemin Sargun'dan, Yasemin Argın'dan veya annemden daha kötü bir kadın olduğunu biliyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENAN'DA BİR SÜVEYDA
RomansaGün; silahların ve güllerin kavgaya tutuştukları bir zaman. Saat; Gecenin şafağa uzayan saatleri. Nefretin düştüğü, aşkın çıkmaza savrulduğu dar bir vakit. Süveyda'nın Kenan'ıyla sınandığı, Kenan'ın Süveyda'sıyla kanadığı sancılı bir kış gecesinden...