Son iki bölüm!
Bu bölüm çok başka oldu. Benim için asla unutulmazlar arasına girdi. Bence sizin için de öyle olacak.
Keyifli okumalar 🌼
KENAN'DA BİR
SÜVEYDA52. BÖLÜM: "HANGİ DÜŞÜN BATIK GEMİSİ"
Uzay ve Günce'nin nişanına gitmeden önce son hazırlıkları yaparken, "Biraz fazla sürdün, sil," dedi Kenan. O çoktan hazırlanmış, oturduğu koltukta sigarasını içiyordu. "Yoksa ben gelip sileceğim."
Aynaya dönüp bakmamla, "Neresi fazla ya?" demeden edemedim. "Çok güzel duruyor işte."
Hiçbir şey söylemedi ama ayaklarımdan başlayan yüzüme kadar çıkan bakışları dudaklarımda durduğunda ve bir süre oyalandığında daha fazla beklemeden sırtını koltuğundan uzaklaştırdı, sigarasını kül tablasına bastı, oturduğu yerden kalkıp karşıma geldi ve benim, "Kenan," dememi bile dinlemeden kollarıma avuçlarını basarak bizi makyaj masasına yürüttü. "Ne yapacaksın?" kalçalarımın makyaj masasına yaslanmasıyla gidecek bir yerimiz kalmadığında durmuştuk. Bakışları dudaklarıma kayınca, "Sakın bak," dedim. "O kadar özenle sür-" dememe bile kalmadan dudaklarımın arasına girmişti.
Dudakları dudaklarımı kavradığında beni büyüsü altına aldığı için ses etmedim. Aksine, avcumun biri sakallarının üzerine, diğeri de boynuna yaslanmıştı; öpüşmemizin devirdiği saniyelerin ardından boynundaki elim ensesine kadar gidiyor, onun hoşuna gideceği şekilde okşuyordu. Daha fazla bütünleşebilirmişiz gibi kollarımı bıraktığı an avuçları sırtımda önce gezinmiş, sonra belimi sıkıca kavramışlardı.
Nefesini dudaklarımın üzerine boşalttığı an benim nefes almama izin vermeden alt dudağımı yeniden kavradı, hemen sonra üst dudağımı, hemen sonra bir daha alt dudağımı... Dudaklarımın etrafına taşan rujumu dili silip süpürdüğünde bunu bilerek yaptığını anlamıştım.
Artık kısa da olsa bir nefes payına ihtiyacım vardı. Çenemi kaldırdığım gibi dudakları çenemden boynuma kaydı.
"Kenan," diye inledim dudaklarım kulağına yaslıyken. "Çıkmamız gerekiyordu."
"Çıkmayalım," dedi. Dudakları yeniden yüzüme çıkmıştı ama yüzümü çevirerek dudaklarımı ondan kaçırdım. Biraz daha nefes almaya ihtiyacım vardı. "Boş ver nişanı." Belimdeki ellerinden biriyle çenemi tutup bizi yüz yüze getirdi ve beni öpmeye başladı. "Burada kalmak kadar daha güzel bir an var mı? Seninle olmak, birlikte vakit geçirmek..."
"Kardeşinin nişanı," dedim. Onu itmeyi başardığımda masayla arasından çıkıp yatağımızın ayak kısmına kadar gittim. Ve çokça da eğlendiğimi söyleyebilirdim. "Orada olmamız gerekiyor. Belki ben değil ama seni görmediği için kırılacaktır. " ceketini çıkarmaya başladığında üzerime küçük adımlarla geliyordu. "Sana ihtiyacı var," dedim kaşlarımı kaldırarak. Aynı zamanda onunla beraber gülüyordum da. "Kenan! Ben ciddiyim tamam mı?" maalesef ne yüzüm ne de sesim ciddi kalmama izin vermiyordu. "Çıkar hemen aklındakileri." Ceketi yerde yerini bulduğunda beni yatağa yatırdı ve bedenimi iki bacağı arasına alacağı şekilde üzerime çıktı. Dizleri üzerinde dururken gömleğini çoktan pantolon arasından çıkarıp düğmelerini çözüyordu bile. Pardon pardon, bunun adı koparmaktı. "Delisin sen," diye kahkaha attım.
"Sadece on beş dakikanı alacağım," üstsüz bedeniyle üzerime eğildiği gibi dudaklarıma kapandı. "Üstünü çıkarmayacağım. Saçlarını dağıtmayacağım." Dudakları dudaklarımın üzerinde durduğunda, "Sadece makyajını tazelersin," dedi. "Olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENAN'DA BİR SÜVEYDA
RomanceGün; silahların ve güllerin kavgaya tutuştukları bir zaman. Saat; Gecenin şafağa uzayan saatleri. Nefretin düştüğü, aşkın çıkmaza savrulduğu dar bir vakit. Süveyda'nın Kenan'ıyla sınandığı, Kenan'ın Süveyda'sıyla kanadığı sancılı bir kış gecesinden...