44. YİRMİ BİR OCAK

227 23 40
                                    



KENAN'DA BİR
SÜVEYDA

44. BÖLÜM: "YİRMİ BİR OCAK"



Harbi beraberinde getiren aşklara...


Güzin Özer

Düğüne katılmak için son hazırlıklarımı yapmış, Cesur'un beni almaya gelmesini bekliyordum.

Biraz mutsuz, biraz keyifsizdim ama Yasemin adına gerçekten de mutluydum ve yanına gidemeyecek, onu tebrik edemeyecek olsam bile yanına gitmek istiyordum.

Parmağımda ters dönmüş nişan yüzüğümü düzelttiğimde telefonuma bir mesaj gelmiş, uzanıp aldığım gibi Cesur'un mesaj attığını görmüştüm.

Beş dakikaya oradayım. Hazırsan dışarıya çık.

Ona her şeyi anlatmıştım, her şeyi biliyordu ve Yasemin'in Kenan'ın yanında mutlu olduğunu düşünerek beni anlamıştı. Sonrasında ise bizim için yeni bir hayata kapı aralanmıştı.

Her şeye rağmen benimle hayatını birleştirmek istenmesine şaşırsam bile kabul etmiştim çünkü ona aşık olduğumu biliyordum.

Onsuz kalmak istemiyordum.

Tamam. Dışarıya çıkıyorum şimdi.

Makyaj masasından kalkmak üzereyken de bir mesaj daha gelmişti ama bu defa mesajı atan Cesur değil, Berrin'di.

Düğüne gidecek misin?

Gözümün içine bakarak tüm suçları üzerime attığı güne rağmen utanmadan, sıkılmadan bana hâlâ mesaj atıyordu. Fakat bu defa son sabır demlerimi tükettiği için mesajlarını cevapsız bırakmak yerine direkt numarasını engelleyip masadan öyle kalktım.

Odamdan salona geçtiğimde her zaman olduğu gibi her yerde annemi aradım ama hayır, duvarlara sinmiş kokusu dışında kendisi yoktu. Hiçbir zaman olmayacağını da biliyordum.

Ona kızgın mıydım değil miydim bilmiyordum, sadece onu çok özlediğimi biliyordum. Hayatta olsaydı belki ona çok kızgın olurdum ama ölümü, affedici yanımı dinç tutuyordu. Anneme karşı ne hissettiğimi ben de bilmiyordum.

Belki de mezarını her ziyaret ettiğimde sus pus kalmaya, bir şey söylemeden toprağı izlemeye, soğuk taş üzerinde dakikalarca oturmaya devam edecektim. Bu döngü ne zaman kırılırdı, ben onunla ne zaman konuşmaya başlardım bilmiyordum ama Belgin'in pis işlerine alet olduğu için onu affedemeyecektim.

Dış kapının arkasındaki dolaptan kabanımı alıp elbisemin üzerine giyindiğimde alt kısımda duran Yasemin'in ev terlikleri gözüme takılmıştı...

Biz çoktan kopmuştuk değil mi?

Artık benim dışında herkesle bir şeyler paylaşıyor olması içimde bir şeyleri un ufak ettiğini yeniden hissettiğimde düğüne gidip gitmemekte kararsız kalmıştım.

Düşüncelerimi az sonra bir mesaj sesi böldüğü için kabanımın cebinden telefonumu çıkarıp baktım.

Belgin Asil mesaj atmıştı.

Şaşırarak bildirimin üzerine bastığımda videonun yüklenmesini bekledim. O arada ise yazdıklarını okuyordum.

Gerçekten de Cesur'la olacağına izin vereceğimi mi düşünüyordun? Sen ve benim oğlum? Gerçekten komiksin.

KENAN'DA BİR SÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin