"Benim ol."
Hwang'ın yüzüne ilk defa bir mafyadan çıkma teklifi almış gibi bakarken Hwang dudaklarıma doğru yaklaştı ama ben geri çekildim.
"İstemiyor musun?" dedi saçlarımı hafifçe asılmaya devam ederken.
"İstemememden değil, bir anda böyle demen garipti sadece."
"Bir anda dedim çünkü geldiğin günden beri bunu düşünüyorum Minho. İlk görüşte aşk gibi bu..."
Kafamı geri çektim ellerini çeksin diye ama daha da asılınca canım acımıştı.
"Sadece zaman istiyorum." diyerek kolunu çekmesini sağladım ve ayağa kalktım. Şuan sadece rahatsız olmuştum. Bana gerçekten aşık olabilirdi ama Jeongin gözümün önüne gelince bunu yapmak istemiyordum. Ve Christopher ağzıma sıçardı eminim. En azından sağlıklı düşünebilmem için birkaç gün daha zaman verebilirdi bana.
Ben ayağa kalkınca Hwang da kalkıp bana yaklaştı ve kravatını çıkardı. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum neden böyleydi? Ben geri geri giderken o bana yaklaşmaya ve gömleğinin düğmelerini açmaya devam ediyordu.
"Hwang dediğim gibi, birkaç gün süre ver bana. En kısa sürede söyleyeceğim cevabımı."
"Ben süre istemiyorum Minho sadece seni istiyorum. Bence bu geceden sonra duygularını net bir şekilde öğrenebiliriz?" dediğinde zaten beni duvarla arasına almıştı. Vücudum büyük bir korku içinde titrerken bana dokunmamasını umuyordum.
"İstemiyorum Hwang. Lütfen bugün olmasın bırak beni."
"Ben istiyorum Minho?"
"Senin isteyip istememen önemli değil, benim fikirlerim de önemli burda. Aksi takdirde yapacağın tecavüze gire-"
Susturdu beni dudaklarıyla. Midem bulanıyordu, hayatımda ilk defa bir erkekle öpüşüyordum. Hatta o beni zorla öpüyordu ve ben kusmak üzereydim.
"Christopher her gün seni arzuluyor ne kadar iğrenç değil mi Minho? Senin her hareketin onu tahrik ediyor ve seninle sevişmek için doğru zamanı bekliyor."
Onu ittirmeye çalıştım ama kolları buna izin vermedi. Kollarımı dayandığım duvara sabitledi ve beni öpmeye devam etti. Arada bir Christopher üzerinden beni vuruyordu.
"Bana güven Minho, sana zarar vermeyeceğim. Ama Christopher'a dikkat et, ona yaklaşırken birkaç kez düşün. Emin ol her an seninle sevişmek için can atıyor olacak."
Göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile. Christopher hakkında söyledikleri korkutuyordu beni ve istemediğim bir şeye zorlanıyordum şuan, taciz ediliyordum ve bu sevdiğim gözetmenim tarafından yapılıyordu.
~~
"CHANGKYUN BEN SANA DEMEDİM Mİ MİNHO'NUN ATTIĞI HER ADIMDAN HABERİM OLACAK DİYE?!"
Christopher oda kamerasının önünden ayrılıp silahı beline koyduğu gibi içeri o an girmekte olan Changkyun'u ittirip odadan çıktı ve Minho'nun katına indi koşarak. Her saniye onun için önemliydi. Hyunjin'in Minho'ya olan der dokunuşu, onun için önemliydi.
Changkyun korkarak odaya girip bilgisayarın başına geçti ve o an Hyunjin'in Minho'yla öpüşmesini görmesi bir oldu.
"Hasiktir!" diyerek kamerayı kapattı ve Christopher'ın arkasından o da koştu.
Christopher koridorda sesli bir şekilde küfürler ederek Minho'nun odasına koşarken Changkyun da arkasından geliyordu ve bir yandan Hyunjin devam etmesin diye onu arayıp duruyordu, mesajlar atıyordu. Christopher için bir saniyesi bile önemliydi biliyordu ve elinden geleni yapıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/339850085-288-k832758.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Judas Kiss
Teen Fiction"Odanın anahtarı, kaybedersen içerideki dolapta yedeği var ama sakın 'Yedeği var zaten' deyip kaybetme. Yarın ilk eğitimine başlamadan önce holdingi gezeceğiz, seni diğerleri ile tanıştırıcam. Ardından ilk eğitimimiz olan dövüşe geçeceğiz. Sabah 05:...