"İstediğimizi."
Jeongin'in planı bu değildi ama... Planından daha güzeldi. Hyunjin'in yıllar sonra ona dokunması o kadar mutlu etmişti ki onu. Her şeyi unutup bu gece tekrar onun olmak istemişti. Hyunjin de bunu istiyordu emindi. Hyunjin üzerindekilerden kurtulunca Jeongin'in üzerindeki kıyafetleri de çıkarıyordu. Jeongin ise kendini Hyunjin'e bırakmıştı. Şuan ona dokunuyordu, bedeni ateş içindeydi, çok sıcaktı ve Hyunjin her dokunduğunda titriyordu.
"Seni özledim Hyunjin." dedi ellerini Hyunjin'in boynuna sararken. Hyunjin de gülümseyerek Jeongin'i öpmeye başladı. Bir yandan ellerini Jeongin'in vücudunda gezdirirken bir yandan da kulağına eğilip fısıldadı.
"İstediğini veriyorum Yang Jeongin."
~~
Christopher uyumuştu ama ben hâlâ uyanıktım. Olanlar hâlâ beynimin içinde dolanıyor, hiç olmadık zamanda gözümün önüne geliyordu. Başım ağrıyordu. Christopher'a baktım arkadan. Ardından ben de yattım yatağa düzgünce. Tavana bakmaya başladım ve kafamdaki o korkunç görüntüleri kovmaya başladım. Geç olmuştu, korkuyordum. Hayal gücüm de o kadar genişti ki şu balkondan Suga gelip beni vuracak diye düşünüyordum. Olmadık yerlerde olmadık düşünceler içindeydim hep. Yan dönüp uyuyan Christopherın yüzünü inceledim sadece. En azından kafamı dağıtmak için onu izleyebilirdim. Sabaha kadar...
"Beni izlemeyi kes ve uyu Minho."
Christopher uyumamış mıydı? Gözleri hâlâ kapalıydı, ona baktığımı hissetmiş olmalıydı. Derin nefes alıp tavana bakmaya başladım.
"Korkuyorum ki."
"Neyden?" dedi gözleri hâlâ kapalıydı.
"Sizden." dediğimde gözlerini açıp kaşlarını çattı.
"Benden neden korkuyorsun?"
Omuz silktim görmeyeceğini bile bile.
"Yanımda bir mafya yatıyor Christopher Bang, nasıl korkmayayım?"
"Ben mafya değilim."
"At yalanı..."
Christopher iç cekerek gözlerini tekrar kapattı ve yatakta hareket edip bana doğru yaklaştı. Farkedip ben de ondan biraz uzaklaştım. O bana tekrar yaklaştığında biraz daha geri gittim. Yatağın içinde yakalamaca oynuyorduk resmen! Tekrar yaklaştığında tam gidecektim ki kolunu üzerime koyup belimi sardığında kalakaldım öylece.
"Kötü biri değilim ki, korkma benden." dediğinde yüzüne baktım. Kalbim inanılmaz hızlı atıyordu ve çok hızlı nefes alıyordum. Farkedecek diye korkuyordum. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım olduğu kadar.
~~
Jeongin sabah uyandığında yanında Hyunjin'i göremeyince yataktan kalktı seri bir şekilde. Küçük mutfağa baktı belki kahvaltı falan hazırlıyordur diye ama görememişti. Kapıya geldiğinde ise üzerine ceket giyen Hyunjin'i görünce derin bir nefes verdi ve arkasından sarıldı.
"Nereye gidiyorsun sevgilim?" dedi derin ve endişeli bir iç çekerek.
Hyunjin hiçbir şey demeden belindeki kolları sertçe ittirip Jeongin'e baktı.
"İşim var." dedi, kapıdan çıkacaktı ki Jeongin tekrar hızlıca sarıldı.
"Gitme."
Hyunjin göz devirerek öylece bekledi. Jeongin ona göre gerçekten yalakaydı! Kollarını tutup ona döndü ve bir süre ifadesiz yüzü ile Jeongin'e baktı. Jeongin'in bakışlarında ise büyük bir korku ve kırgınlık vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Judas Kiss
Ficção Adolescente"Odanın anahtarı, kaybedersen içerideki dolapta yedeği var ama sakın 'Yedeği var zaten' deyip kaybetme. Yarın ilk eğitimine başlamadan önce holdingi gezeceğiz, seni diğerleri ile tanıştırıcam. Ardından ilk eğitimimiz olan dövüşe geçeceğiz. Sabah 05:...