26: Bir Bebek Var

193 26 10
                                    

"Günaydın Chris." dedim gülümseyerek yatağın tepesinde ona bakarken.

Gözlerini yavaşça aralayarak bana baktı ve birden doğrulup odada gezindirdi. Sonra gözlerini benim üzerime dikince ayakta durduğumu farketti ve baştan aşağı süzdü.

"Ayaktasın, iyi misin?"

"Hmhm!" diyerek başımı salladım. Yataktan kalktı ve tişörtümü biraz yukarı kaldırıp karnıma baktı. Acıtmamaya özen göstererek dokununca gulumseyerek tişörtü indirdi ve gardrobuma doğru yöneldi.

"Ne oluyor?" diyerek arkasından ilerledim yavaş yavaş.

"Odandan çıkacaksın. Biraz yürüyüş iyi gelir. Eğer ağrın olursa seni odaya getireceğim." dediğinde dolabın kapağını açmış içinden rahat bir şeyler bulmaya çalışıyordu. Biraz sonra eline rahat bir eşofman ve sweatshirt alınca bana döndü.

"Çıkar üzerindeki tişörtü, kirli zaten."

"Kollarımı kaldırılınca ağrım oluyor." dedim mahçup bir şekilde ama umrunda değilmiş gibi bana yaklaşıp tişörtümü tuttu.

"Kaldırabildiğin kadar kaldır." dedi tişörtün eteklerinden tutarken. Kollarımı omuzlarıma yakın kaldırdığımda dikkat ederek çıkardı. Kollarımdan çıkarınca indirdim ve son olarak kafamdan çıkarınca saçlarım önüme gelmiş, dağılmışlardı.

Christopher aynı şekilde yavaşça sweatshirt'ü giydirince önüme gelen saçlarımı düzeltti, arkaya attı.

"Küçük bir çocuk gibisin." dediğinde tek kaşımı kaldırıp garipseyerek yüzüne baktım.

"Ne alaka şimdi?"

"Öylesin, benim için bebekten farksızsın. Al giy şunu, dikkat et." dedi ve eşofmanı bana uzattı, ardından arkasını dönüp kapıya ilerledi.

-

"Acıktım."

"Yiyeceğiz birazdan."

"Karşıdan gelen kim?"

"Leejin."

"O kim?"

"Sonra söylerim. Yanımıza geliyor."

Christopher'ı takip ederken karşımızdaki kadının bize doğru yürüdüğünü farketmiştik ve ben kim olduğunu merak ediyordum. Bir eli karnındaydı ama hemen indirdi. Tam karşımıza geldiğinde üçümüz de durduk.

"Hyunjin'i gördün mü Christopher?" dediğinde derin nefes alıp etrafa baktım ve onun ismini duymak bile istemediğimi farkettim. Christopher sesli bir iç çekip başını iki yana salladı.

"Görmedim, dün bir kaza yaşadı hastanede ya da odasında olmalı." dedi gayet rahat bir şekilde ama kadın bunu duyunca endişelenmiş gibi görünüyordu.

"Ah ciddi misin?... Onunla konuşmam gereken şeyler vardı da." deyince etrafa göz gezdirdi muhtemelen birinin duymaması gerekiyordu ama o sırada bize yakın olan Jeongin'i gördüm. Gözlerimi irice açıp bir kadına bir de Jeongin'e baktım. Her an bizi görebilirdi ve kadının diyeceği şeyi öğrenebilirdi.

Christopher Jeongin'i farketmiş olacak ki kadını biraz geriye çekip sessiz olması için uyardı.

"Dinliyorum."

"Sana söylemeyeceğim. Hyunjin'le aramızda olan bir şey."

"Hyunjin'le aranda ne olabilir ki Leejin? Bilmediğim bir şey mi var?" dedi ciddi bir şekilde ve duruşunu dikleştirip resmen bakışıyla psikolojik şiddet uyguladı kadına. Kadın ise bundan etkilenmemiş görünmeye çalışsa da tırsmıştı ama kendisine güveniyor gibi görünüyordu.

Judas Kiss Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin