26' Senin Gece Yarısı Aşkın Olamam

864 84 103
                                    

Tintoretto - The miracle of St

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tintoretto - The miracle of St. Mark (1548)

Fermandır: babayla bozgun her çocuk

hoyrattır elbet aşklarına.

-Küfran, Kemal Varol.




"Oğlum tüküreceğim kafana şimdi," dedi Hoseok hırsla karşısındaki bedene. "Yok diyorum flörtüm falan, ayar etme beni."

Hoseok'un çabasına karşılık Jackson onun neden bu kadar aksini kanıtlamakta ısrarcı olduğunu anlamış ve sinsi sinsi sırıtırken, "Kız bir duysa şu söylediklerini," demişti. "Ne kadar üzülür, hiç düşünmüyor musun?"

Hoseok iyice hiddetlenerek yerinde doğrulduğunda yanında oturan Seokjin hyung çaba sarf etmeden omzundan onu geriye doğru çekmişti. "Bir de kız diyor ya!" dediğinde Seokjin hyungun onu sessizleştirmeye çalışması pek bir işe yaramışa benzemiyordu. "Sırtın kaşınıyor senin."

Parmağını tehditkarca sallayarak sözünü tamamladığında Jackson bu tavrı zerre umursamadan sırıtışını sürdürmüş ve kollarını göğsünde birleştirerek imalı gözlerle şaheserine bakmıştı.

Hoseok'un neden böyle açıklamalara giriştiğini odanın içerisinde bulunan ve onu tanıyan kişiler olarak biliyorduk ve bunun tamamen farkında olarak Jackson'ın onu kışkırtmasını zerre ses çıkarmadan seyretmeyi tercih etmiş, onun bu neredeyse hiç denk gelmediğimiz kıvranmalarını büyük bir keyifle izlemiştik. 

Bu sabah hastaneden çıkışım üzerine beni yalnız bırakmak istemediklerinden hep birlikte, Taehyung'un abileri de dahil olmak üzere, Taehyung'un evine gelmişlerdi ve Hoseok kapıdan içeri girer girmez Yoongi hyung ile karşılaşmış, ilk önce şaşkın gözlerle onu süzse de ardından arada attığı kaçamak bakışlar sayesinde kendini bize karşı ele vermişti. Yoongi hyung veya diğerleri bunu fark etmiş miydi bir fikrim yoktu fakat biz yakaladığı bu flört havasının pekala bilincindeydik ve bunu kullanarak onun üzerine gitmemiz Hoseok'un hiç hoşuna gitmiyordu. 

Sinirden kızaran yüzüyle yerinde rahatsızca kıpırdandığında sırıttım. 

"Ee, Yoongi hyung," dedim son derece normal bir şeyden bahsediyormuş gibi. "Nasıl gidiyor?"

Aniden ona hitap edişimle herkesin başı bana çevrilmiş, Yoongi hyung ve Namjoon hyung anlamaz bakışlarla yüzüme bakarken Jackson tutamadığı kıkırtısıyla sessizliği bozmuştu. Bizimkilerin ne durumda olduğunu göremediğimden bilmesem de Hoseok'un keskin bakışlarını sol profilimde hissediyor, öfkesinden asla ödün vermezken içinden geçirdiğine emin olduğum küfürler eşliğinde delici bakışlarıyla susmam adına işaret veriyordu fakat ben onu böyle sıkıştırma şansı elde etmişken bunu geri tepecek değildim. 

Fırçalar, satırlar ve biraz da yıldızlar  , taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin