5SOS - Jet Black Heart
FLASHBACKHiç bilmediğimiz yeminler, unuttuğumuz sözler ve onları her zaman bize hatırlatan Haru. Bir şarkı sözü ya da bir kelime oyunu. Haru her şeyi aklında tutar. Unutmaz. Çok konuşmaz ama iyi bir gözlemcidir. Bir gün bir özlü söz söylersiniz ve onu ertesi gün şarkıda duyarsınız. Bu yüzden sözleriniz kıymetlidir. Haru hiçbirini boşa harcamaz. O boş konuşmaz. Kelimeleri şarkıdadır. Tüm hislerinin olduğu gibi. Haru böyledir. Hep böyleydi, böyle de olacak. Onu değiştirmek mümkün değil.
"Zaman yok." dedi içeriye girerken. Stüdyonun kapısı arkasından kapandı. "Hemen yazmam gerekiyor." Siyah koltuğa oturduğu gibi eline kalemi ve kağıdı aldı. Bir şeyler yazıp karalamaya başladığında hemen yanına çöktüm. Rahat etmek için biraz kenara kaydı, aramızı açtı. Bende ona çok yaklaşmadım.
"Zaman var Haru. Sakin ol. Sen yine en iyisini yapacaksın. Biliyorum ben." Elimi omzuna atıp sıktım. Hemen bana döndü. "Yeonjun, yazmam lazım." diyerek tekrardan kağıda odaklandı. Ne demek istediğini anlıyordum. Tek kalmak istiyordu. Beni yanında istemiyordu. Haklıydı da. Etrafında birileri olunca yazması zordu.
Ayağa kalktım. "Çocuklar nerede?" diye sordum ona. Kafasını bile kaldırıp bakmadan, "Dışarıda hava alıyorlardı en son." dedi. Arkama bakmadan stüdyodan çıktım.
Hazır o yanıma gelmişken, birlikte stüdyodayken birlikte bir şeyler yapabileceğimizi düşünmüştüm ama o her zamanki gibi yine söz yazmak istemişti. Fakat alışmıştım. Onun bu hallerine artık kalbim kırılmıyordu. İlk zamanlarda olduğu gibi canım yanmıyordu.
Binadan çıkıp gözlerimle etrafı taradım. Bizimkiler duvarın üzerine oturmuşlardı. Huening'de yanlarındaydı. Kafedeki işlerini bitirmiş olmalıydı."Ne yapıyorsunuz?" Yanlarına doğru giderken sordum. Ellerim ceplerimde, güneş en tepeden bana vururken gözlerimi kısarak bakıyordum onlara. Ruki ağzındaki sigarayı parmaklarının arasına aldı. Dumanı Yuta'ya doğru üflerke Yuta küfür ederek geriye kaçtı. Ruki gülerek bana döndü. "Akşam içmeye gidelim diyoruz. Ne dersin?"
"Bana uyar." dedim hemen. "Kafam dolu zaten." Ruki'nin yanına, duvara oturdum. Yuta ve Huening ise sırtlarını duvara yaslamış kendi aralarında bir şeyler konuşmaya başlamışlardı. "Kafan niye dolu?" Bana doğru geldi.
"Bilmem." dedim. "Hep dolu zaten."
"Takma oğlum her şeyi. Yaşa gitsin. Üç günlük dünyada hiçbir şey dert etmeye değmez."
Sırıttım. "O yüzden bu kadar rahatsın sen."
Sigarası ağzında gülerek kafasını salladı. "Sikerim bu dünyayı da içindekileri de. Hiçbir şeyi iplemem oğlum ben. Kafama göre yaşarım. Ben seksen yaşına da gelsem kafamda beyaz saç çıkmaz." Gülerek kolumla ittirdim onu. "Siktir git Ruki. Seksen yaşına kadar yaşarsan Tanrı'ya şükret."
"Niye öyle diyorsun oğlum belki yaşarım?"
"Ağzındaki sigarayı çıkar da konuş bari. Adıyaman tütünü içmiş gibi gülüşün var." Aynı anda kahkaha attık. Birden ciddileşip bana döndü. "Adıyaman tütünü ne lan?"
Omuz silktim. "Ne bileyim ben aklıma geldi söyledim."
Biz kendi aramızda gülüşüp eğlenirken Yuta ve Huening'de kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Onlara biraz kulak verdiğimde Dante hakkında konuştuklarını anlamam uzun sürmedi.
"Ne olmuş Dante'ye?" diye lafın arasına atladım. Yuta omzunun üzerinden kafasını çevirip bana baktı. "Gray'de sahne alacaklarmış."
"Sikerler. Sizde bizim mekana gelin." Huening onlara karşı kaybetmemize asla dayanamıyordu ama elimizden bir şey gelmediğini de biliyordu. Yakaladıkları popülerlik ortadaydı. Onlar gibi değildik. Onlara karşı bir kere bile kazanmışlığımız yoktu. Biz buyduk. Kazanmak isteyen ama asla kazanmak için bir şey yapmayan bir grup insan. Onların deyimi ile Ayaktakımı. Bizim için dedikleri buydu. Uruha bize bu ismi takarken aklından ne geçiyordu bilmiyordum ama bizden deli gibi nefret ettiği için bulduğu en iyi isim buydu. Aklı sadece buna çalışıyordu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ayaktakımı | yeonbin
Fanfiction"Kaç kez hükmettim sana düşlerimde." başlangıç: 17/07/2022 bitiş: 30/01/2024