çiçeğime mazi

774 96 36
                                    

Cigarettes After Sex- Sunsetz

Heyecanlandım.

Bu tadı biliyorum. Dudaklarının tadını, nasil hissettirdiğini, beni yavaşça öperken gözlerini kapattığını ve bundan hoşlandığını biliyorum. İnkar etmiyor ama söylemiyor da. Sadece ikimizde her şeyin farkındayız, olan bu.

Heyecanlandım çünkü tekrar yaklaştı. O günkü gibi. Dudaklarını merak ettiğimde beni öptüğü gün gibiydi. Kokusu burnuma doldu. Nefesi nefese çarptı. Soobin'in dudakları dudaklarıma değdi.

Elleri çenemle kulak arama yerleşirken beni sıkıca tuttu. Bu sefer işlerin ilk seferdeki gibi nazik olmayacağını anladım. Dudaklarını benimkilere kapatır kapatmaz beni ittirerek yönlendirdi. Düşmemek için onu dirseklerinden yakaladım. Aniden yan tarafa çevirdi ve geriye doğru sürükledi bedenimi. Ayağım koltuğa çarptı, sendeledim ve ben koltuğa düşerken Soobin'de üzerime düştü. Dudaklarımız birkaç saniyeliğine ayrılsa da hemen geri birleştirdi.

Küçük koltuğun üzerinde uzun bedenlerimiz birbiri üzerindeyken Soobin arsızca dudaklarımı öpüyordu. Ona karşılık veriyordum. Alt dudağımı emiyor, çekiştiriyor ve diliyle benimkine dokunuyordu.

Kalbimin yerinden çıkacakmış gibi güm güm atan sesi kulaklarımdaydı. O'da onun için duyduğum bu heyecanı hissediyor muydu? O'da aynı duygulara sahip miydi?

Yanaklarından tuttum ve yüzlerimizi ayırdım. "Soobin,"

"Hmm" Dudaklarını yaladı. Hoşuma gitti.

"Yakalanacağız." dedim panikle.

Omuz silkti. "Kimse bir şey diyemez."

Tekrardan öpmek için uzandığında elimi dudaklarıma kapattım. Elimi öptü. İkimizde güldük. Tekrar öptü. Ben elimi çekene kadar öpücükler kondurup durdu.

"Ruki bizden nefret ediyor." Burnumu öptü.

"Çok da sikimde."

Kaşlarımı çattım. Elbette umrunda değildi ama önemliydi. "Soobin-"

"Sana her dokunduğumda konuyu değiştirmeye çalışıyorsun ya da bir şeylerden bahsediyorsun. Sadece sana dokunmak istiyorum Yeonjun. Bir şeyler hakkında konuşmak istemiyorum. Beni anlıyor musun?"

Bana yukarıdan bakan gözleri tüm ciddiliği ortaya seriyordu. Haklıydı. Aklım sürekli başka yerlerdeydi.

"Özür dilerim." dedim birden. "Bir daha yapmayacağım."

Gülümsedi. Hiçbir şey demeden dudaklarımı dudaklarının arasına hapsetti. Gözlerimi kapattım. Güvende hissediyordum. Eğer Soobin varsa sorun yoktu. Her şey iyiydi. Hiçbir zaman hissetmediğim o duygu şimdi benimleydi. Ne yaparsam yapayım beni destekleyip kollayacak olan kişi, bunu hissettiren kişi...Soobin.

Tişörtümün eteklerinden tuttu. Bir çırpıda çekip çıkardı üzerimden. Buz gibi tenim, asla ısınmayan ve her zaman soğuk olan tenim ben de onun tişörtünü aynı hızda çıkardığımda onun teniyle buluştu. Her zaman sıcak olan teni.

Öpüşleri sertti. Dişlerinin altında ezdi dudaklarımı ve hiç durmadan tekrarladı. Kanattı. Nefesi nefesime karıştı, tüm duygularımız karmakarışıktı.

Kendisini bana ittirdiğinde ağzının içine inledim. Utançtan yanaklarımın kıpkırmızı kesildiğini hissediyordum. Soobin'in hoşuna gitmişti, dudaklarına yaydığı gülümsemesi beni daha çok utandırdı.

"Sessiz ol gitarcı çocuk. Yakalanmak istemezsin."

Sadece birkaç saniyeliğine gözlerimi açtım. Onu okuyabiliyordum. Halinden memnun, keyfi yerinde ve benimle olmaktan mutluydu. Bunları bana hissettirdiği için mi boyle hissediyordum yoksa? Bilmiyorum.

ayaktakımı | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin