20.Bölüm:Kumdan Kalp

36 7 7
                                    


"Benim kalbim kumdandı. Bunu anlayan ilk kişi kum taneciklerini dağıttı. Geriye kalan kumlardan bir kalp yapmaya çalıştım , tutmadı."

İlk masamın üzerinde duran boş kağıda sonrasında kağıdın yanında dağınık halde duran kalemlerime baktım. Arkamdan gelen yağmur sesiyle bakışlarımı odamın minik penceresine çevirdim. Kocaman gülümsedim. Yağmur yağıyordu , gökkuşağı çıkacak demekti. İşte o an önümde bulunan boş kağıda ne çizeceğimi biliyordum. Hevesle aldığım kalemle bir gökkuşağı çizmeye başlamıştım. Çizimi tamamladığımda en alt katmana baktım. Mor boyayı aldım ve neşeyle gökkuşağımı boyamaya başladım. Mor rengin üstüne lacivert onun üstünü ise maviyle boyamıştım. Yeşil boyayı elime aldığımda annemin acı içinde bağırışını duydum.

"Bunu nasıl yaparsın?!"

Sesinde hissetiğim şey kocaman bir hayal kırıklığıydı. Odamın kapısı kapalı olduğu için annemi göremiyordum. Annem bu cümleyi kime söylüyordu? Annemi kim üzmüştü?

Karşısındaki kişiden bir cevap bekliyor olmalıydı ama hayır dakikalar geçmesine rağmen huzursuz edici sessizlik devam ediyordu.

Elimde duran yeşil boyaya baktım gökkuşağımı boyamaya devam etmeliydim.

Gökkuşağı insanları mutlu ederdi değil mi? Gökkuşakları dilek gerçekleştirmez miydi?

Resmimi bitirirsem annemin mutlu olmasını dileyebilirdim. Yeşil boyam kağıtla buluştuğu sırada rahatsız edici sessizliği kırılma sesleri böldü. Bir şeyler kırılıyor , belki de özellikle fırlatılıyordu. İşte o an tekrar annemin sesini duydum. Titreyen sesiyle birlikte ağladığını fark ettim.

"Bir şeyler söyle!"

Annemin hıçkırıkları gittikçe artarken gözlerim doldu. Koşup ona sarılmak istiyordum ama odamın kapısını açmaktan , karşılaşacağım manzaradan korkuyordum. Hemen sarı boyayı aldım , gökkuşağımı biran önce tamamlamılıydım. Gökkuşağım tamamlanırsa annem için hemen dilek dileyebilirdim.

Bir şeyin daha kırıldığını duyduğumda annem cümlesine devam etti.

"Ben seni sevmiştim. Ben sana güvenmiştim!"

Annemin acıyla bağırışına hıçkırıkları eklendiğinde kalbim sızladı. Turuncuyla işim bittiğinde elime hızlıca kırmızı boyayı aldım. Kırmızı boyayı en üst katmana sürmek için bastırdığım sırada babamın sesini duydum.

Anneme verilen cevap soğuk ve sertti.

"Güvenmeseydin!"

İşte o an da kırmızı boyamın ucu kırılmıştı. Gözlerimden akan yaşlar gökkuşağımı ıslatırken benim gökkuşağım kırmızı rengini o gün yitirmişti.

Dış kapının sert kapanışıyla birlikte gözlerim pencereyi bulmuştu. Yağmur yağmaya devam ediyor , odamın kapısının arkasında annemin hıçkırıkları duyuluyordu. Odamın kapısını açmaktan annemi o şekilde görmekten çok korkuyordum.

Hepsi kırmızının suçuydu eğer o olmasaydı , gökkuşağım tamamlanacak ve dilek dileyecektim. Annemi mutlu edecektim , her şey düzelicekti. Herşeyin suçlusu kırmızıydı.

Kumsal'ın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin