2. Bölüm~ Amors'un Şarkısı

403 150 1K
                                    

Patates'ten selamlar ve sevgilerle...💜

Kieran

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kieran

İnsan ne kadar ilerleyip gelişse de ilkel bir varlık olmaktan çıkamıyordu. Yemeğimizi ateşte pişiriyoruz, birbirimizi öldürdüğümüz zaman buna cinayet ismini veriyoruz ya da sevişmediğimiz zamanlarda çıplak dolaşmıyoruz diye kendimizi diğer canlılardan üstün tutabilir miydik?

Peki ya iş icabı insanları kandırıyor, adamlarınızı ölürlerken yanlarında daha fazla düşman götürsünler diye eğitiyor, casuslara işkence ediyor ve tüm bunlardan vahşi bir zevk alıyorduysanız bu sizi diğer canlılardan daha da alt bir seviyeye indirmez miydi?

Parmaklarım siyah muştamın ısınan demiriyle sarılı ve eklemlerim bana ait olmayan bir kanla kaplıyken muhtemelen bunlar en son düşünmem gereken mevzulardı. Ama yine de insan içinden bir geçiriyordu şöyle.

İnsan.

Düşünüyorduk ama bile isteye yanlış kararlar veriyorduk. Belki de düşünmesek daha iyi olurdu.

En azından ben düşünmesem.

"Aklın başka yerde galiba Kieran?" dedi Aloysius. Elindeki küçük hançeri havaya atıp tutarken sırtını da belki yıllar öncesinden sıçrayan kanlarla lekeli olan duvara yaslamıştı ve az önce olanlardan etkilenmemişçesine sırıtıyordu.

"Nerede mesela?" diyerek elimdeki muştayı diğer aletlerin de olduğu metal sehpaya bıraktım.

"Şu senin ateşli hizmetçi sevgilinde mesela." dediğinde beni kışkırtmaya çalıştığını biliyordum. Şanslıydı ki dövdüğüm adamdan tüm hıncımı almış ve lanet olasıcanın dili bir türlü çözülmeyince mola vermek için onu bayıltmıştım.

"Birincisi o benim sevgilim değil, ikincisi bir daha benim yanımda benim ilgimi çeken bir kadınla ilgili böyle konuşursan dostum demem bozuşuruz Aloysius."

"Çok sıkıcı biri oldun son zamanlarda Kieran. Şu adamı konuşturmayı bile beceremedin. Yumruk çok basit bir yöntemdi, doğrusu senden daha yaratıcı fikirler beklerdim." dediğinde üzerine doğru yürüdüm ve o da sırtını yaslandığı yerden ayırarak karşımda durdu. Tek kaşını kaldırarak kahverengi gözlerini gözlerime dikti. Pislik.

Ona uyma, Kieran, diye kendimi ikna etmeye çalıştım. Ellerimi omuzlarına koyup sertçe sıktım ve derin bir nefes verdim. "O yumruklar senin o çok övündüğün suratına atılsaydı inan bana böyle düşünemezdin." diyerek ellerimi üstünden çektim.

"Kieran, dostum, Aşk ve Ölümün Oğlu seni hançeriyle kutsamış olmalı. Bırak eline düşmeyi görüş alanına girmek bile istemezdim." Arkamı ona dönüp işkence odasından ayrılırken peşime takılmıştı ve heyecanlı heyecanlı konuşarak sinirlerimi bozuyordu. Var olup olmadıklarından emin olamadığım Kız ve Oğulları diline pelesenk ederek beni tereddüde düşürüyordu.

Aşk ve Ölümün Hançeri (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin