Patates Yapım gururla sunar. Bir oy ve birkaç yorumu gariban Patates'e çok görmemeniz dileğimle... Keyifli okumalar💜.
Laira
Açık bir gece göğündeki yıldızlardan sonra izlemeyi en sevdiğim şeylerden biriydi çiçekler. Tomurcuk ve Nezaketin Oğlu Beni'nin aldığı her nefeste bir çiçek açtığı söylenirdi.
Taç yapraklarını saymak, renklerine adlar bulmaya çalışmak, yapraklarının narin ve nazik dokusunu parmak uçlarımda hissetmek ve kahverengi soğuk toprağa bağımlı bir canlının nasıl bu kadar güzel olabildiğini düşünmek hoşuma gidiyordu.Hepsinin kendine has özellikleri vardı ve sanki insanların dikkatini çekebilmek için kokularıyla ve renkleriyle türlü numaralar yapıyorlardı. Yıldızlar da böyle numaracıydı. Size göz kırpar ve ışıldardı geceleri. Gecenin karanlık perdesi açılıp da yerini gün ışığı doldurmaya başladığında ve gecenin doğruları gündüzün pişmanlıklarına dönerken sizi onlarla yüz yüze bırakıp terk ederdi.
Çiçeklerin numaraları bu kadar acımasız değildi. Örneğin papatyalar alçakgönüllüydü, bir yerden bitmek için özel ihtiyaçları olmazdı. Bir gün bir bakardınız evinizin duvarının dibinden bir tanesi baş vermiş. Gelincikler narindi, koparıldıklarında dayanamaz ve toprağa olan hasretleri boyunlarını bükerdi. Güller asildi; renkleri, duruşları ve kokuları saray bahçelerine layıktı sanki. Menekşeler güzeldi, şatafatsız ve kibar bir güzellikleri vardı. Birbirlerinden farklıydı çiçekler ama aynı toprakta biterdi günün sonunda.
Karşımdaysa lacivert desenli porselen vazoda buz mavisi ortancalar vardı. Aynı anda hem zamanda donmuş gibi soğuk hem de birbirlerine sıkı sıkı bağlılıklarıyla sıcak duruyordu. Kibardı.
Fırçam, paletimde mavinin o tonunu elde edebilmek için yağlı boyaların arasında dolanırken tuvalime pencereyi delen çiğ gün ışığı vuruyordu. Resmin neredeyse tamamı bitmişti ve en sevdiğim çiçek tablolarımdan biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Fırçamın tuvalin pürüzlü kumaşının üzerinde kayışı bana garip bir huzur veriyordu.
Soğuk bir esinti yarım açık camdan içeri girince odada dağılan tiner kokusunu ister istemez içime çektim. Öylesine topladığımdan dağılan saçlarım ensemi gıdıklarken aralarından tenime yumuşak bir dudak ve sıcak bir nefes çarptı. Huylandığımdan ensemdeki tüyler diken diken oldu. Çaldığı piyanonun sesi ne zaman kesilmişti fark etmemiştim bile. Resim yaparken öyle odaklı olurdum ki yaptığım işe...
Çenesini sol omzuma koyup tablomu alıcı gözle incelemeye başladı. "Kelimelerin anlatamayacağı kadar güzel olmuş..." Başımı ona doğru çevirdiğimde o da bana doğru döndü. Kahverengi gözleri yüzümü dolaştı ve gözlerimde durdu. "Çok güzel." dedi nefesi yanağıma çarparken.
Boyamın kuruyacak oluşunu umursamadan paletimi yanımdaki sehpaya bıraktım ve boğazımı temizlemek için öksürerek ayağa kalktım. Şövaleyi geriye çekerek eski konumuna getirdim. "Evet..." dedim aramızda oluşan altın parıltılı yakıcı havayı dağıtmak için. "Ben de en çok bunu sevdim. Ortancaları da severim zaten." Pencereyi tamamen açtığımda birkaç kar tanesi ellerime düşüp hızla erimişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve Ölümün Hançeri (+18)
Fantasia▪︎Aşk ve Ölümün Hançeri▪︎ WattpadFantasyTR Aşk Ateşiyle Kavrulan Fantastikler okuma listesinde! Etimizi keserseniz bizim de kanımız akmaz mı? Gıdıklarsanız gülmez miyiz? Zehirlerseniz ölmez miyiz? Peki ya bize haksızlık ederseniz öcümüzü almaz mı...