Patates keyifli okumalar diler...💜
Laira
Oğul ve Kızların tasvir edildiği vitray camlardan içeri giren gün ışığı, kucağıma saldığım ellerime nar ve yaban mersini renginde ılık huzmeler düşürüyordu. Renkleri zihnimde meyvelerle bağdaştırdığımda ne kadar acıktığımı fark etmiş ve yutkunmuştum.
İçeride bakabileceğim hiçbir saat yoktu -ibadeti süresine göre değil de içimizden geldiği kadar yapmamız için bu durum böyleydi- ama biz Tanrı Solum'un evi niduma geleli en azından birkaç saat olmuş olmalıydı. Güneş geldiğimizde tepeye yükselmişken şimdi batma yolunda ilerliyordu.
"Bugün aramızda Kral III. Delis Okulu öğrencileri de yer alıyor, dostlarım. Küçük dostlarımızın sorularını duamızdan önce almak istiyorum. Sizlerin arasında da bazen yalan yanlış bilgilerin dolandığını işitiyor ne yazık ki kulaklarım. Bu yüzden hepinizin dikkatle dinleyeceğini umuyorum."
Karnım, duaların ve sözlerinin arasında boşluklar bırakan paterin yine bir sessizlik anında guruldadığında camdan dışarıyı seyre dalmıştım. Utançtan yerin dibine girmek istiyordum. Sanki ses çok yüksek çıkmamıştı ama yüksek tavanlı nidumda, kimse konuşmuyor ve herkes Solum'la iletişime geçmeye çalışıyorken kimsenin duymadığına emin olamazdım.
Ellerimi karnıma dolarken siyah tüllü şapkamın altından yanımda oturan genç adama baktım. Göz göze geldiğimizde ve onu ince bıyığının altından bana gülerken yakaladığımda rezil olduğumu anladım. Anı ve Şakanın Oğlu Humor benimle dalga geçiyor olmalıydı. Yanaklarımı şişirip dudağımı büktüğümde bana yüksek sesle gülmemek için kendiyle savaştığını görebiliyordum. Eldivenli elini ısırarak kendini durdurdu. Ona göz devirerek çocukların sorularını yanıtlamaya başlayan paterin sesine odaklandım. En klasik din bilgileriydi ama pater doğru diyordu, hâlen bu bilgileri karıştıranlar olabiliyordu.
"Tanrı Solum tektir. Tüm Kız ve Oğulları o yaratmıştır ama hiçbirinin annesi ya da babası değildir. Biz tabir olarak bunu kullanıyoruz yalnızca. Tüm Kız ve Oğulların kendi dünyalarında belli başlı görevleri vardır ve bizim dünyamıza karışma yetkileri yoktur ama dualarımıza hep adlarını katarız ve Solum'dan dilediklerimizi onlara da iletiriz," Pater ellerini önünde birleştirip kürsüde ileri geri yürüyerek konuşmasına devam etti.
"Her Kız ve Oğul kendi krallıklarında birer kral ve kraliçedir. Öldüklerinde yerlerine aynı adla varisleri geçer. Lütufları kendilerininki kadar güçlü olmayan halklarını korumak diğer bir görevleridir. Aralarında bazılarının daha ilginç yetenekleri de vardır bildiğimiz. Örneğin Aşk ve Ölümün Oğlu Amors," dediğinde yerimde kıpırdandım. Şu sıralar bana elinin değmemesini istediğim yegane Oğul kendisiydi çünkü.
"Fertilis, Doğum ve Doğurganlığın Kızı olduğu hâlde nasıl ki tam da bu sebepten çocuk sahibi olamıyorsa Amors da öldürülemez ve ölemez. Yani doğal sebeplerle ya da biri tarafından. Ama ölümsüzlük yalnızca Solum'a mahsustur. Peki bu durum nasıl mı açıklanıyor? Amorsların ömürleri aynen diğer Kız ve Oğullarınki gibi Solum tarafından belirlenir. Ve Solum'un yetkisiyle sıradaki Amors kendisinden öncekini öldürürerek yerini alır. Buradan çıkarılacak büyük bir ders vardır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve Ölümün Hançeri (+18)
Fantasi▪︎Aşk ve Ölümün Hançeri▪︎ WattpadFantasyTR Aşk Ateşiyle Kavrulan Fantastikler okuma listesinde! Etimizi keserseniz bizim de kanımız akmaz mı? Gıdıklarsanız gülmez miyiz? Zehirlerseniz ölmez miyiz? Peki ya bize haksızlık ederseniz öcümüzü almaz mı...