0.4

651 47 10
                                    

6 saat sonra...

"Bittim ben ilk günden böyleyse diğer günler napıcaz acaba." Zenitsu hayıflanarak söylediklerini umursamadı ama herkesin öyle olduğunu gördüm.

"Fujiwara-san bugünlük yetmez mi?"

"Sadece 6 saat oldu daha güçlü olmak istiyorsanız daha fazla çalışmanız lazım."  hepsinin yüzünden yorgunluk akıyordu. İlk günden bu zorlamamın biraz fazla olduğunu fark edince bugünlük bu kadar olduğunu söyleyip konağa girdim.

6 saattir onların başında olduğum için bir hayli acıkmıştım. Aoi'nin yemek yaptığını gördüğümde yanına gittim. Aslına bakarsan dün söylediklerim için biraz pişmandım.  Aoi'yle aramda olan duvardan rahatsızdım. "Aoi?"  sesimi duyduğu gibi yerinde sıçraması bir oldu. Bu hareketi o kadar komikti ki gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdı. Ciddi bir konu konuşacaktım o yüzden ortamı bozmam hiç iyi olmazdı.

"Ben dün için özür dileyecektim. Yaptığım yersizdi kusura bakma." Bakışlarındaki şaşkınlık bunları duymayı beklemediğini açıklıyordu. Hiçbir şey demeden sadece tebessüm etti. İçine Kanao mu kaçtı bunun?

"Ve sende fark etmişsindir geldiğim ilk günden beri aramızda Bir duvar var ve bu benim hiç hoşuma gitmiyor." Derin bir nefes alıp yanıma geldi. "Biliyorum Fujiwara ama bunu yapan ben değilim hatırlıyor musun bilmem ama ilk geldiğin gün bana hakaret eden sensin." Kaşlarımı atarak ona baktım. İlk geldiğim gün ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyordum. O sıra kendimde bile olamayabilirdim. Buraya geldiğimden beri Aoi benimle hiç konuşmamıştı onunla konuşsam bile beni terslemişti.

"Ben ilk geldiğim gün ile hiçbir şey hatırlamıyorum. Eğer sana hakaret ettiysem kusura bakma." Yalan söylemediğimi anladığında içten bir gülüşle bana sarıldı. Böyle bir şey beklemiyordum. Ama onu bozmamak için bende sarıldım. "Başından beri sadece bir özür bekliyordum." deyip gülmeye başlayınca bende güldüm. Aramızda ki buzların erimesi güzel olmuştu.

"Yemekte ne var?" deyip kafamı tencereye doğru uzattım. Köri ve Tempura vardı. Başımı sağa çevirdiğimde orada da pirinç olduğunu gördüm. Aoi gerçekten güzel yemek yapardı. "Diğerlerini çağırır mısın?"
Aoi'nin sorusuna kafamı salladım tan sonra bahçedekileri çağırdım. Onlar içerideki masaya kurulurken bende yanlarına oturdum. Genelde Aoi ve diğerleri mutfakta yerlerdi. O yüzden masaya 4 tabak koymuştuk. Herkes yemeğini yerken İnosuke'm in (burda klavye yanlış çevirmiş LSJDŞSJSL) gözleri tabağımda gidip geliyordu. Oflayarak İnosuke'm in tabağını önünden aldım ve mutfağa girdim. Herşey den bol bol koyarken arkadan bana bağırdığını duydum. Umursamayıp mutfaktan çıktım. Tabağını sertçe masaya bıraktım.

"Sakın yemeğime göz dikme." Kaşlarını hızla çatıp bana bağırmaya başladı.

"SENİN YEMEĞİNİ KİM NAPSIN." Kıkırdayarak "Benim yemeğimi sen yersin." Tam birşey demek için dudağını aralamıştı ama önüne bakıp yemeğini daha çok görünce sustu. "Adam ol." diyerek mırıldandığımı sadece Zenitsu duymuştu. Onlar bilmesede onlarla zaman geçirmeyi sevmiştim...

✨Evveeet sonunda yeni bölüm geldi lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın aslında Aoiyle barıştırmaya düşünmüyordum ama hadi dedim araları iyi olsun hiihihihihi

Demon slayer X ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin