Ya Yürürken Ayağını Burkarsan, Olmaz!

251 24 0
                                    

*jeon'un anlatımıyla*

Bu gün çok mutluydum. Çünkü; Kim hyung bu gün alçılarımın çıkacağını söylemişti ve artık istediğim gibi hareket edebileceğimi. Şimdide doktorun gelmesini bekliyorduk. "Sakın ol minik şey. Sadece alçılarını çıkaraçaklar. " Kim hyung böyle söyleyince kaşlarımı çatmıştım. 1 hafta önce söylediği şeyi unytmasını bekliyordum ama o unutmuyor, her seslenişinde 'minik şey' diyordu. O gün kabul etmemi istemişti ama etmeyecektim. Ben minik değildim ki. Mesela Yongsun unnie ve kızından uzundum.

Sinirle kafamı başka yöne çevirmiştim. Asıl kocaman olan oydu, minik olan ben değildim. Kim hyung ve adamları çok büyüklerdi . Ben ise birazcık, minnacık kısaydım. O kadar. Minik felan değildim.

" Neredeyse 2 aydır yürüyemiyorum hyung. Şimdi ayağa kalkıcam. Tabi ki çok heyecanlı olmalıyım. " "Haklısın ama yaklaşık 1 ay kadar koşamayacaksın. Üzgünüm. Sakat olman benim durum değildi." demişti  ve gülmüştü.

"Ama hayır ya. Olmazz. Ayağa kalkmak istiyorum! Lütfen hyung! "

"Olmaz. Ama bak ayağa kalka bilirsin. Yürüye bilirsin. Ama ben yanındayken . Yoksa hiç bir şekilde izin yok.  "  diye cevap vermişti Bay Kim. Hiç olmazsa yürümem izin vermişti ya . Bunada şükürdü.

"Tamam. Öyle olsun o zaman. Ama park amcaya söylemeyelim. Ben onun yanına gitmek istemiyorum. Ben senin yanında kalmak istiyorum hyungg." Park amcanın yanına gitmek istemiyorum. Çünkü Kim hyungu çok sevmiştim. Bana karşı çok iyi birisiydi. Beni sürekli koruyordu.

Bu yüzden onu çok seviyordum. Bir keresinde Chae hyung bana çok sinirlenmişti. Neden bilmiyorum amq bağırıp durmuştu. Çok komik geliyordu. Gülmemek için kendini sor tutuyordum. Bir an o pisliğe benzemişti. Korkmuştum. Ama yinede komikti. Hehe. Sonra Kim hyung  gelmiş ve hemen beni kurtarmıştı.

Düşüncelere dalmıştım ki kapının açılması ile kendime gelmiştim. Artık yürüyebilecektim. İstediğim zaman, o araba olamdan , istediğim yere gidecektim. Tanrım! Çok mutluydum.

*3 saat sonra *
*yazarın anlatımıyla*

"Ama hani yürümeme izin verecektin hyung? Lütfen! " demiş ve yanında ayakta duran Bay Kim'in ellerini tutmuştu. "Ya yürürken Ayağını burkarsan.  Olmaz!. " Sonlara doğru sesini yükselterek konuşmuştu. Bunu  üzerine minik beden, Bay Kim'in ellerini bıramış ve kollarını göğsünde birleştirmişti. Yürümek istiyordu. Artık yürümek istiyordu minik beden.

Bedenini Bay Kim'in tam tersi olacak şekilde çevirmişti, minik beden. Gözleri dolmuştu. Yürümek istiyordu. Hem de o kadar çok istiyordu ki. "Ama böyle yapma minik şey. Doktoru duydun. Çok fazla zorlarsan tekrardan kırılırmış. Bu sefer de daha uzun süre alçıda kalabilirmiş. " demişti Bay Kim. Ardından eğilerek minik bedenin yğzğne bakmaya çalışmıştı. Minik bedenin gözleri neden, yanaklarına akan yaşları görünce şaşırmış ve hemen konuşmuştu ; " ama jeongguk! Ağlama lütfen. Yeni çıktı alçıların. Hem bacakların ağrıyordur. Kalkarsan daha çok ağrır. Hem, hem tekrardan kırılırsa daha uzun süre alçıda kalır ki bacağın"

Elini minik bedenin omuzuna koymuştu. Minik beden omzunu silkmişti , tekrardan yüksek sesle; "yürümek istiyorum! " demişti. Yürümeyi çok istiyordu. Ağlayacak kadar çok hemde. Bay Kim  minik bedeni bu haline dayanamamış ve elini uzatmıştı. "Tamam , hadi kalk! " demişti.

Anında önce Bay Kim'in eline sonrada yüzğne bakmıştı. Hemen gülümseyip elini tıtmuştı Bay Kim'in. Ardından yardımıyla ayağa kalkmıştı. Yüzündeki gülümseme gittikçe daha çok büyüyor, tavşan dişlerini ortaya çıkaeıyordu. Bay Kim bunu fark edince hemen ;"artık adın minik tavşan . " demişti. Minik beden umursamamamış ve oda içinde yürümeye başlamıştı...

Missing Child \taekook ||DÜZENLİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin