Topla Adamları!

157 19 2
                                    

Hava yeni yeni aydınlanmaya başlamıştı. Yavaş yavaş doğrularak ayağa kalkmış ve cama doğru ilerlemiştim. Cama bir adım kala bileğimdeki kelepçe yüzünden durmak zorunda kalmıştım. Geçmiyordu, üç gün olmuştu. Üç gündür bileklerimi o kadar zorlamıştım ki. Ara ara kanıyordu.

Etrafımda ne bir saat ne de başka bir şey vardı . Hiçbir şey ama hiçbir şey yoktu. Odada bir yatak dışında hiçbir şey yoktu. Ne bir dolap ne bir halı. Hiçbir şey... Yatak beyaz, çarşafı beyaz, yastık beyaz, oda beyaz, ışık yok. TANRIM... Burası bir insanın yaşayabileceği bir yer değildi. İnsan değil hayvanlar bile yaşayamazdı. Oda beyaz olduğu kadar iç karartıcı ve bunaltıcıydı.  O kadar bunaltıcıydı ki nefes almak bile zordu. Cama daha çok yaklaşıp, camdan atlayarak kaçmak istiyordum. Fakat yapamıyordum. Lanet olası zincirler izin vermiyordu. Sinirle sağ ayağımı öne savurmuştum. Bi anlık sinirle yaptığım şey canımı çok yakmıştı.   Kelepçenin önceden yara yaptığı yerler ve şimdi kestiği yerlerden kanlar süzülmeye başlamıştı. Bu sefer sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştım.

"Tanrım. YARDIM EDİN!Çok acıyor.  " ellerim acıdan titriyor, hiçbir şey yaptırmıyordu. Bileğimin kanı durmuyordu. Üzerimdeki hırkayı çekiştirerek bileğime sarmıştım. Bir işe yaramamıştı fakat. Korkmaya başlamıştım. "Tanrım durmuyor. "

***

Sertçe kapıyı açıp arabadan inmişti Bay Kim. Yanındaki adamlar ile yürümeye başlamış ve kapıyı kırarak içeri girmişlerdi. Evi başta aşşağıya talan ederlerken, herkes farklı bir yeri arıyordu. Önlerine çıkan adamları düşünmeden kurşuna diziyorlardı. Hala minik bedeni bulamamanın verdiği sinirle önüne çıkanlara daha çok sıkıyordu Bay Kim.

"Efendim buraya gelmelisiniz! "

Adamlarından birinin seslenmesi ile o odaya yönelmiş, sert adımlarla hızlı hızlı yürüyordu Bay Kim. Odaya girdiğinde, odanın bembeyaz ama kasvetli havası ile karşılaşmıştı. Odada sadece bir yatak vardı o yatakta yere sabitlenmişti, bacaklarından birinden ise bir zincir uzanıyordu. Zincir bir süre sonra dörde bölünüyordu. Odanın beyazlığını bozan kan lekelerini fark edince kaşlarını çatmıştı. Birisi burada can çekişmişti. Belliydi. Minik bedenin burada can çekiştiği düşüncesi Bay Kim'in kalbinin teklemesine neden olmuştu.

"Yeter ulan! " Hiddetle bağırmış ve yatağa bir tekme savurmuştu. Hızla odadan çıkmıştı. Aynı hızla evden de çıkmıştı. Telefonunun titrediğini hissedince çıkarmış ve açmış kulağına götürmüştü."Hızlı anlat! " adamının konulması ile adamları durmuştu. Aklında canlanan işkencelerle dudağının sağ tarafı havalanmıştı. Korkutucu gülümsemesi ile yere bakan Kim Taehyung şuan çok korkutucuydu. Bay Kim bir süre sonra telefonu kaparıp cebine atmıştı.

"Topla adamları! "
Korkunç bir sesle yanındaki adama emir vermiş ve arabasına binmişti. Telefonuna gelen bildirim ile tekrar çıkamıştı. Gelen mesajı açmış, uzun açıklamayı hızla okumaya başlamıştı. Ardından ise konumu açmış ve uzun uzun incelemişti.

***
Minik beden sıkılmış bir şekilde etrafına bakıyor, derin derin nefesler alıp oflıyordu. Bayılana kadar avaz avaz bağırmıştı. Sonunda günlerdir yemek yemediği ve kan kaybettiği için bayılmıştı. Ses kesilince adamlar korkmuş ve minik bedeni kontrol etmeye gelmişlerdi. Minik bedeni yerde kanlar içinde bulunca hemen Bay Park'a haber vermişlerdi. Ardından ise hastaneye götürmüşlerdir.

Şimdi ise minik beden sıkılıyordu. Uyandığından beri yaptığı gibi yine kapıda duran adama önce orta parmak çekmiş ardından ise dil çıkarmıştı. "Sen öyle durmaya devam et zaten hyung seni bulup öldürünce de böyle durursun. " ardında oflamış, ona bakan bedene 'ne bakıyorsun' demişti sertçe.

Gıcıklığına yatağın yanındaki , yemeklerin bulunduğu masanın üzerindeki suyu yere atmıştı. Ardından ise şaşırmış gibi yapmış ve 'Aa suyum düştü. Suyumu verir misin?' demişti gülerek. Adam kapının yanından ayrılmış ve suyun tam önünde durup gözlerini devirerek yerden suyu almıştı. Yemeklerin bulunduğu masaya tepsinin üzerine tekrardan koymuştu. "Ben buraya sizi buradan çıkarmak için geldim. Bay Kim dışarıda. Şimdi onun yanına gideceğiz ama kaçtığımızı anlamasınlar diye sessiz olmak zorundasın. " konuşurken serum poşetini almış ve minik bedenin eline tutuşturmuştu. Minik beden ne olduğunu anlamadan kendini korumanın kollarında bulmuştu...

_______________________________________

Missing Child \taekook ||DÜZENLİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin