İdeal Yönetici Örnekleri

37 1 0
                                    


'' Alea iacta est ve Rubicon'u geçmek! ''

Alea iacta est: Latincesinden 'Zarlar atıldı' genel kullanımda 'Karar verildi' seklinde çevrilen ve Caesar'ın Diktatör olmak için Roma'ya askerleriyle girmesinden önce söylediği rivayet edilen sözdür.

Galya Valisi Caesar Roma sınırı olan Rubicon Nehri'ni lejyonları ile geçtiği anda aslında kahramanca bir şey yapmadı aksine Roma Cumhuriyeti yasalarını çiğnedi ve 'Geri dönüşü olmayan noktayı' aşmış bir suçlu oldu.

Bu antik lider bizlere doğrunun ve yanlışın zaman içinde ne denli bir değişime uğrayabileceğini kanıtlayanlardan sadece biri.

Plutarkhos 'İskender-Sezar' kitabında bize Caesar'ın:

''İskender benim yaşımdayken dünya hakimiydi, oysa ben hiçbir şey başaramadım. ''

dediğini ve sonrasında harekete geçtiği iddia eder.

Sezar'ın kızı Julia ile evli Gnaeus Pompeius Magnus'un da Pontus Krallığına karşı kazandığı savaşlardan sonra kendisine İskender gibi 'Büyük' unvanının verilmesini sağladığı bilinen gerçekler arasında.

''Genç Kiros İskender'in hayran olduğu Ahameniş Prensi ''

Yazar Ksenophon 'Anabasis-On binlerin dönüşü' birinci kitabın bize MÖ.404 yılında katıldığı bir savaşı ve katılma nedenini anlatır.

Ksenophon MÖ.432-355 yılları arasında yaşamış Spartalı bir askerdir. Ahameniş Kralı 2. Darius'un ölümü ardından oğlulları 2.Artaxerxes ve Genç Kiros taht kavgasına girişince yazarın arkadaşı onu Prens Kiros ile tanışması için davet eder.

(Ksenophon, Sokrates gibi bilindik bir filozof'un da arkadaşıdır.)

Ksenophon'un yazdığı eser Anabasis 'Yükselme' olarak çevrilebilir. İç savaşın ardından Ege Denizi'nden Babil'e gidip geri dönen yaklaşık 10.000 askeri anlatan kitap İskender üzerinde derin bir etki bırakır.

Bu eser İskender'in 'Aleksandros Anabasis' yani ''İskender'in Yükselişi '' serisinin yazılmasına da ilham olur.

'' Birinci kitabın adı Kyropaidia: Kiros'un Eğitimi demektir. ''

Kiros:

- Statüsü ne olursa olsun büyüklerine saygılı

- Binicilik ve avcılıkta becerikli

- Çalışkan ve öğrenmeye meraklı

- Barış sözü verdiğinde arkasında duran

- Askerlerini toprak ve yöneticilikle ödüllendiren

- Adil ve yetenekli yöneticilere armağanlar veren

- Dostlarının he zaman yardımına koşan

- Gizli iş çevirenleri acımasızca cezalandırmaktan kaçınmayan

bir adam olarak bize aktarılır.

Kiros'un arkadaşıysanız yarısı yenmiş yemeklere, yarısı içilmiş saraplara hazırlıklı olun çünkü:

- Kiros uzun zamandır böyle güzel bir şarap içmemiş ve tadına bakmanız için size de göndermiş

olabilir. İşte Ksenophon'un bire bir tanıştığını söylediği Genç Kiros böyle bir adam ve bu adam nasıl İskender Sezar'ın idealiyse, öyle İskender'in ideali.

Plutarkhos'un anlattığı İskender:

- Silah arkadaşlarına armağan verirken bonkör

- Yemeklerin eşit paylaşılmasına takıntılı

- Affederken ve cezalandırırken oldukça cömert

- Sanat, edebiyat ve tiyatroya ilgili

- Başkalarının değerlerine saygılı

- Arkasından iş çevirenlere tahammülsüz

- Avcılık ve idman konusunda becerikli

- Dostlarının ihtiyaçlarına ilgili

bir lider olarak bize aktarılır.


İskender'in kişiliğinden etkilenen Roma İmparatoru Hadrianus (MS.117-138)

- onun adımlarını takip ederek zaman zaman eşi Vibia Sabina ile seyahat etmiş.

- gittiği bölgelerdeki askerleri cesaretlendirmek için idmanlar yapmış

- kibre kapılmadan askerlerin yediği yemeklerden yemiş

- önde gelen alim ve filozoflarla sohbetler etmiş

- çeşitli tapınak ve binaların onarımı için para vermiş

- halkının yüz yüze görme şansını yakaladığı imparatorlardan biri olmuştur.

''İyi günde kötü günde! ''

Belki de İskender  annesi Epirüslü Olympias'ında maruz kaldığı ön yargıyı kırmak için Makedonyalı olmayan Bactrialı Prenses Roxana'yı kraliçesi yaptı.

Hatta kraliçesi yapmakla kalmadı onu kendine ortak saydı ve 'Konsorsiyum' yetkisi verdi.

Konsorsiyum, tek bir kişinin üstlenmesi zor olan görevleri ortaklara bölmesi ile yönetimin güçlenmesini sağlayan temeldir.

İskender Ahameniş Krallarının izinden giderek savaş kampında Kraliçesi Roxana ile seyahat ediyordu.

Traianus, Hadrianus, Marcus Aurelius, Lucius Verus ve Septimus Severus gibi Roma imparatorları İskender'in Roxana ile seyahat ettiği gibi savaşlara eşleriyle gitme geleneğini devam ettirdiler.

MS.98-117

Traianus ile seyahat eden eşi Pompeia Plotina imparator askeri sefer sırasında öldükten sonra bedeninin Roma'ya götürülmesi için çabaladı.

MS.117-138

Hadrianus ile Mısır gezisine katılan eşi Vibia Sabina'dan 'Güzel' ve 'Sevecen' olarak bahseden kadın şair Julia Balbilla'nın epigramları günümüze ulaştı.

Söylenene göre Vibia Augusta, Augustus'un karısı Livia'dan sonra Roma'da ve taşrada insanların sevgisini ve takdirini en çok kazanan kadınlardan biridir.

MS.161-180

Marcus Aurelius'un kendi yazdığı kitabında kendini evlat edinen halası İmparatoriçe Faustina'nın eşi İmparator Antoninus Pius'a hayranlığını görmemek elde değildir.

Yazdığı satırlarda kendinden 'Augustus' olarak bahsetmeyen imparator tekrar ve tekrar 'Antoninus' diyerek babası saydığı adamın adını kendi için kullanır ve yeniler :

- Her olayda Antoninus'un öğrencisi gibi davran.

Eşi Annia Galeria Faustina'nın babası olan Antoninus Pius'dan 'Babam' diye bahseder.

- Babam olmadık zamanda banyo yapmazdı...

Marcus Aurelius kendisi ile savaş kamplarına katılan ve hatta kampta doğum yapan eşi Annia Galeria Faustina MinorMater Castrorum 'Kampın Annesi' unvanı ile onurlandırdı.

Genç Faustina ihanetle suçlandığında savaş kampında olan Marcus Aurelius senatoya mektuplar yazdı ve imparatoriçesini aklamak için elinden geleni yaptı.

MS.193-211

Septimus Severus mükemmel bir yönetici olduğuna inandığı Marcus Aurelius'dan ilhamla kendine savaş kamplarında eşlik eden (2. eşi) Julia Domna'ya 'Yenilmez Kampların Annesi' unvanını bahşetti.

Büyük oğlunun adını 'Marcus Aurelius Antoninus' olarak değiştirdi.

Julia Domna'da Genç Faustina gibi ihanetten suçlandığında Septimus'da Marcus gibi eşine inandı ve onu aklamak için uğraştı. 

Tarih ArkeolojisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin