Norm: uyulması gerekilen ve önceden belirlenmiş özelliklerdir.
Uyarı!
Bu bölümde dini inanca bakılmaksızın tarihi inceleme yapılmaktadır. İnancınıza aykırı gelebilecek bilgiler bulunduğundan okumadan önce lütfen bir daha düşününüz!
Sümerlilerin bulduğu çivi yazısının ilk örnekleri Uruk şehir devletinde bulunmuş ve örnekler M.Ö. 3300 olarak yıllandırılmıştır. Bu tabletleri kullanan insanların yazının keşfinden önce Tanrılarını, hikaye ve efsanelerini sözlü olarak aktardığı düşünüldüğünde Sümer kültürünün düşünüldüğünden daha eski olduğu unutulmamalıdır.
Tabletler üzerinde anlatılan dini içeriklerden bahsetmeden önce bilinmesi gereken bir tarihlendirme vardır.
İlk tabletler ve Sümer dini inanışının anlatıları:
- Yahudiliğe göre MÖ 1391–1271 yılları arasında yaşadığı düşünülen Musa Peygamberden 1909 yıl eski.
- M.Ö. 628-551 yılları arasında yaşadığı düşünülen Peygamber Zerdüşt'ten 2672 yıl eski. (Not:Zerdüşt peygamberin 1700 dolaylarında yaşadığını ve Hammurabi'nin Asur kralı olduğu zamanlara denk geldiği de düşünceler arasındadır.)
- Doğumu başlangıç kabul edilen İsa Mesih'den 3300 yıl eski.
- M.S. 570'de doğan İslam Peygamberi Muhammed'den 3870 yıl eski.
Sümer devleti içerisinde nüfusları artan Sami- Proto Arap kökenli Akadlıların isimleri Sümerliler arasında popülerleşir, bunu sürekli adını andığımız Sümerli yazar Ludingirra eleştirir. Mesela eşi Navirtum'un adının Sümerce değil Akadca olduğunu belirtir.
Sümerliler içerisinde dini asimilasyon geçiren Akadlıların en büyük örneği Kurucu Kral Sargon'dur. Sargon'un kızı Enheduanna tarihte bilenen ilk kadın şair oluşuyla övülmeye değer bir prensestir, kendisi Aşk Tanrıçası İnana'ya yazdığı şiirlerle bilinir.
- Sümerlerde evlilikte kadın erkeğe çeyiz denilen arazi, eşya, para ya da mücevher benzeri bir gelir sunar ve boşanma durumunda bunu geri alır.
Bu kültür Roma'da da vardır, Avrupa'ya aktarılır ve evliliklerde belirleyici bir etmen olur.
Akadlılar bu kültürden çok uzaktır. Onlarda bugün hala aynı coğrafyada görülebilen 'başlık parası' geleneği mevcuttur ki bu kadının belirli bir miktar para, mülk ya da benzeri karşılığında kocasına satılması anlamına gelir.
- Bu fikrin temelinde ataerkil düşüncede kız çocuğun babasının değil kocasının soyunu devam ettireceği bu nedenle de ona harcanan gelirin yerinin doldurulup ailenin devamını sağlayacak erkeklere kadının yetişmesi için harcanan meblağın geri kazandırılması vardır.
Genel anlamda her Doğulunun aynı düşünce yapısında olduğunu söylemek her kırmızı biberin acı olduğunu iddia etmek gibidir.
Bu nedenle söylediklerimizin genelleme olduğu gözden kaçırılmamalı ve Akadlı ebeveynler arasında bu parayı alan aileler olduğu gibi almayan ailelerinde bulunduğu unutulmamalıdır. Bunun kanıtı Hammurabi yasalardır. Ayrıca bir kadın başlık parası karşılığında evlendirildiğinde köle gibi kullanılabileceği de sanılmamalıdır.
M.Ö. 1792-1750 yılları Sümer ve Akad kralı ve büyük yasa koyucu Hammurabi'nin yasalarından örnekler kadının devlet ve yasalarca nasıl korunduğunu kanıtlar niteliktedir.
- Bir erkek karısını çocuk doğuramadığı için boşamak isterse çeyizini ve başlık parası kadar gümüşü geri ödeyecek!
- Eğer kadın için başlık parası vermemişse kadını boşamak için 1 mana gümüş verecek!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarih Arkeolojisi
Short StoryBu seride tarih okumalarını nasıl yaptığımı siz değerli okuyucu ve yazar arkadaşlarımla paylaşıyorum. Temel amaç kronolojiden sapmadan tarihi canlandırmak olduğundan yararlandığım kaynakları karşılaştırırken nasıl bir yaklaşım sergilediğimi gözler ö...