NEFES

İYİ BOK YEDİM...

Multimedyada; Ece

Iyi bok yemiştim, ben hangi kafayla Eceyle buluşmayı kabul etmiştim ki, bazen fazla yufka yürekli oluyordum.
" Kızım hadi kahvaltıyaaa " babamın sesini duyunca uzun süredir yatakta kendi kendime oturduğumu farkedip, "Geliyorum baba" diye bağırıp, yüzümü yıkadıktan sonra hızla aşagı indim.
Babam kahvaltıyı hazırlarken yanağına sulu bi öpücük kondurdup, yerime oturdum.
" Kızım Yankıyı beklemiyecek misin"
"Haa, aaa ben unuttum ya, bi dakika benim üzerimde hala pijamalarım var" deyip hızla odama çıktım.
Üzerime kot gömleğimi, siyah yırtık kotumu ve siyah vanslarımı giyip saçlarımı örüp tek omzuma bıraktım. Son olarak bilekliklerimi de taktığımda hazırdım.
Aşağı indiğimde, Yankı ve babam salonda oturmuş sohbet ediyorlardı.
" Hosgeldin Yankı" deyip karşıdaki koltuğa oturdum.
" Hoşbulduk"
"Hadi çocuklar sofraya geçelim" babamın sözüyle hep beraber kalkıp sofraya geçtik.
" Eee çocuklar uzun bi süredir berabersiniz, ne zaman bu ilişkiyi ciddi bi düzeye taşımayı düşünüyorsunuz" deyince nerden çıktı bu konu diye düşündüm.
"Babacım, biz daha mesleklerimize falan yeni alisiyoruz, yani bu sıralar bunları düşünmenin pek sırası değil" deyip konuyu kapattım.

Sessiz geçen bi Kahvaltıdan sonra Yankıyla evden çıktık, "Ben seni bırakıyım"
"Ee akşam nasıl gelicem"
"Ben seni almaya gelirim"
"Tamam"

°•○●°•○●°•○●

" Iyi günler Nefes hanım"
"Iyi gunler" diye gülümseyip, rahatca arkama yaslandım.
Fazla yorucu bi gün geçirmiştim.
Kapı tıklayınca "buyrun" diye seslendim. Bi yandanda dosyaları duzenliyordum.
" Doktor hanım, Ece diye bi hanım sizi görmek istiyor" diyen Nergise dönüp derin bi nefes alarak "gelsin" dedim.
Nergis dışarı çıkınca, içeri Ece girdi.
Karşımda ki koltuga oturup, elleriyle oynamaya başladı. "Nasılsın" diye konuşmaya başladım.
" Iyi, sen"
"Iyi"
"Nefes, benim gözüm dönmüştü. Ne yaptığımın farkında değildim. Ben çok pişmanım, zaten Yankıda bana yapmadığını bırakmadı. O seni gerçekten çok seviyor ben bunu anladım ve kabullendim. Hatta nişanlandım, Yankıdan sonra kimseyi sevemem sanıyordum. Lütfen beni affet"
"Seni affetmek gercekten cok zor Ece. Bu affetme işini zamana bırakalım."
"Yani"
"Seni affettim diyemem ama denicem"
"Teşekkür ederim Nefes, ben şimdi kalkayım işlerim var ama yarın beraber kahvaltı yapsak olur mu?"
"Peki"
" Görüşürüz " deyince gülümseyip, o çıkarken telefonumu elime aldım. Romantik Öküzümden mesaj gelmişti. " Isin bitince mesaj at, seni almaya geliyim" yazıyodu. Son hastam yarım saat sonra gelicekti. Bende bu zaman içerisinde Ayşenuru aradım.
"Efendim"
" Nasılsın canım"
"Iyiyim, sen"
"Iyi nerdesiniz"
"Balayı nasıl gidiyor"
"Iyi Paristeyiz, heryer çok güzel"
"Sevindim canım ben bi sesini duymak istemiştim. Görüşürüz" deyip telefonu kapattım.

Çantamı toparladiktan sonra hastaneden çıktım. Yankı arabasına yaslanmış beni bekliyodu. Yanağına koca bi öpücük kondurdup "selam" dedim.
" Selam, hadi gidelim"
"Peki "

Sahile geldiğimizde Yankıya dönüp, " tamda ihtiyacım olan şey" dedim ve arabadan indim.

"İhtiyacın olan şey ney?"
"Sen ve huzur"
"Huzur?"
"Sahil, denizin sakinleştirici sesi ve anılar"
Yankı gülümseyip kolunu omzuma attı. "Benim ihtiyacım olan tek şey sensin ama" derken banka oturduk.
Kafamı Yankının omzuna koyup gözlerimi kapattım. Oda kollarını omzuma sarıp, saçıma ufak öpücükler bırakmaya başladı.
" Yankı"
"Efendim"
"Bugün Ece hastaneye geldi"
"Ne, ne oldu! Sana bişey yaptı mı!"
"Hayır Yankı sadece konuştuk"
"Sen onunla niye konuşuyorsun kızım"
"Yaa Yanki çok pişmandı ama"
"Bi daha sakın onunla konusma tekrar gelirse güvenliği falan çağır"
"Ama Yanki herkes ikinci bi şansı hakeder"
"Nefes ben o orospu yüzünden nerdeyse seni kaybediyordum"
Intihar etmeye Kalktığım an aklıma gelince için ürpermişti.
" tamam haklısın, ama gerçekten pişman görünüyordu"
"Bu konu bura kapandı Nefes, bi daha asla Eceyle muhattap olmayacaksın"
" Ben özgür bi insanım Yankı kendi kararlarımı kendim verebilirim"
"Sikerim senide, kararında. Fazla safsın onun amacı bizi ayırmak anlamıyor musun!"
"Bunu zamanla anlicaz"
" Tam bi baş belasısın Nefes"
" Biliyorum" deyip aramızı düzeltmek için yanağına sulu bi öpücük kondurdum.

Evin bahçesine girdiğimde ışıkların yapmadığını gördüm. Babam hala gelmemişti ve ben annemi çok özlemiştim. Bunu fırsat bilip evin bahçesinden geri çıktım.
Yaklaşık 20 dakika sonra annemlerin evinin önündeydim.
Hepsi bahçeye oturmuş çay içiyorlardı. " Iyi aksamlaaaar" diyerek, bana dogru koşan Cereni kulakladım. " Hosgeldin Halacım"
"Hoşbulduk kuzum" deyip yanağına koca bi öpücük kondurdum. Herkese selam verip annemin yanına oturdum. " "Nasılsın fıstığım"
"Iyiyim annecim"
"Isler nasıl gidiyor Nefes" diyen Selim beye dönüp, gülümseyerek " Yorucu ama işimi sevdiğim için zor gelmiyor"

Ben Cerenle ilgilendiğim için utku ve Rabia sinemaya gitmişti. Annem ve Selim amca ise içeri girmişti. Bizde miniğimle bahcede oyun oynuyorduk.
" Halaaa bişey söylicem ama Yankıya söyleme"
"Tamam bitanem"
Ceren "Ben aşık oldum" deyince kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. " Ama bak küsücem hala" diyen Cereni kucağıma alıp mis kokan saclarini öptüm. " Ahh benim minik yiğenim aşık mı olmuş? Peki kim bu şanslı genç"
"Enes yanda oturuyolar"
"Bana biraz Enesi anlatır mısın?"
"Sarı saçları var masmavide gözleri, boyu benden biraz uzun çok güzel giyiniyor"
"Hmm, peki o seni seviyor mu?"
"Bilmiyorum"
"Bence bu konular için daha çok erken ayrıca Yankı duyarsa yıkılır"
"Offf ben şimdi Yankıyı aldatmışmı oluyorum"
" Hayir meleğim" deyip, neresini yerine getirmek için gıcıklamaya başladım. O bana huzur veren kahkalarını atarken bende onu izliyordum.

Telefonumun çalmasıyla, telefonumu çantamdan alıp ekrana baktım. Arayan babamdı.
" Efendim babacım"
"Kızım ben eve geldim, sen nerdesin"
"Babacım ben annemdeyim gelirim şimdi"
"Tamam canım" telefonu kapattıktan sonra Cereni kucağıma alıp içeri girdim. "Anne ben çıkıyorum"
"Bugün burda kalsana seni çok özledim"
"Evet Nefescim, çok seviniriz" diye annemi destekleyen Selim beye gülümseyip " Babamı evde yanlız başına bırakmak istemiyorum"
"Yaaa halaaa ama burda kalırsan beraber uyuruz"
"Sen bize gel bizde uyuyalım kuzum hem sabah Yankıyı da çağırırız"
"Ayyy olur o zaman"
"Ben anneni arayip izin alayım" deyip Rabiayı aradım.
" Efendim "
" Rabia, Cereni bu geceligine sizden calabilir miyim?"
"Al senin olsun, ama gece yatmadan ılık süt içir yoksa uyumaz"
" Peki görüşürüz " deyip telefonu kapattım.
Cerene dönüp " Pijama partisine hazır mısın kuzum" deyince mutluluktan zıplamaya başladı.
Annem Cerenin çantasını hazırlayıp verince, Cerenin elini tutup dışarı çıktım.

Eve geldiğimizde babam bahçede oturuyordu. Ceren hızla koşup babamın kucağına atlayınca babam Cereni kaldırıp havada döndürmeye başladı.
Bende onların bu hallerine gülerek eve girdim ve Cerenin çantasını odama çıkardım.
Babamla Ceren ıçeri girince, Cereni odama çıkarıp üzerine pijamasını giydirdim. Sonra beraber aşağı indik, Ceren salonda babamla oyun oynarken bende onun sütünü hazırlıyordum.
Hazır olan sütü elime alıp salona geçtim. Cerene sütünü icirdikten sonra beraber odama çıktık.
Yatağı açıp misafir odasinda ki dolaptan Cerene yastık getirdim.
Onu yatağa yatırıp bende yanına yattım. "Halacim sacimla oynar mısın?"
"tabiki melegim" deyip mis kokulu sarı saçlarıyla oynamaya başladım.
Umarım ilerde benimde Ceren gibi mis kokulu, güzel gözlü, tatlı bi kızım olur...

Yagimada ki ufak dudaklarla açtım gözlerimi, "Günaydın halacımm, beraber hadi kahvaltı. yapalım " deyince